 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Birinci Ceza Dairesi
E. 1994/4842
K. 1995/539
T. 1.3.1995
* MÜSTAKİL FAİLİ BELLİ OLMAYACAK
ŞEKİLDE ADAM ÖLDÜRMEK
* CEZANIN TAKDİRİ
ÖZET: TCK.nun 463. maddesinin uygulanabilmesi için, sanıkların aynı kasıtla ve
aynı cephede birleşmesi gerekir.
Olayda, yasal savunma şartları içinde olan sanık Muharrem ile, sanıklar Halil
ve Ercan birbirlerine doğru ateş ederken maktül vurularak ölmüş ve hangi
taraftan atılan kurşunun maktulün ölümüne neden olduğu açıklıkla
anlaşılmıştır. Bu durumda, Halil ve Ercan'ın eylemi öldürmeğe noksan kalkışma
olarak değerlendirilmelidir.
Sanıklar Halil ve Ercan'ın olay yerine silahlı gelmeleri, yaptıkları atış
adedi, olayın başlaması ve bilirkişileri dikkate alınarak ceza takdir
edilmelidir.
(765 s. TCK. m. 29, 463)
Halil'i hedefte hata neticesi ve müstakil faili belli olmayacak şekilde kasten
öldürmekten ve izinsiz silah taşımaktan sanıklar Halil ve Ercan'ın yapılan
yargılamaları sonunda; hükümlülüklerine ilişkin, (Kartal Birinci Ağır Ceza
Mahkemesi) 'nden verilen 11.5.1994 gün ve 132/103 sayılı hükmün Yargıtay'ca
incelenmesi sanıklar tarafından istenilmiş, sanık Halil duruşma da talep
etmiş olduğundan, dava dosyası Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan tebliğname ile
Dairemize gönderilmekle; sanık Halil hakkında duruşmalı, diğer sanığın
temyizi hakkında da duruşmasız olarak incelendi ve aşağıdaki karar tesbit
edildi:
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıkların suçunun sübutu kabul,
cezayı azaltıcı bir sebep bulunmadığı takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı
gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedeni
dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanık Halil vekilinin duruşmalı
inceleme sırasında sübuta, eksik incelemeye, sanık Ercan vekilinin yasal
savunma koşullarının varlığına yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz
itirazlarının reddine. Ancak;
a- Maddi asli faili müstakili belli olmayan, ancak aynı saftaki kişilerin
müşterek bir hedefe yönelen fiillerindeki belirsizliği ortaklaşa sorumlulukla
çözümleyen bir iştirak maddesi olan TCK.nun 463. maddesinin uygulanabilmesi
için, sanıkların aynı kasıtla ve yanı cephede birleşmesi gerekmesine;
olayımızda ise yasal savunma şartları içinde olan sanık Muharrem ile
sanıklardan Halil ve Ercan birbirlerine doğru ateş ederken, maktülün
vurularak öldüğü ve hangi taraftan atılan kurşunun maktülün ölümüne neden
olduğunun açıklıkla anlaşılması karşısında, sanıklar Halil ve Ercan'ın
eyleminin öldürmeğe noksan kalkışma olarak nitelendirilmesi gerekirken,
yazılı şekilde hüküm kurulması,
b- Sanıklar Halil ve Ercan'ın olay yerine silahlı olarak gelerek, yapmış
oldukları atış adedi olayın başlaması ve kişilikleri dikkate alınarak TCK.nun
29. maddeye göre cezanın takdir edilmesi gerekeceğinin düşünülmemesi,
Yasaya aykırı olup, sanık Halil vekilinin duruşmalı incelemede ve sanık Ercan
vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün
tebliğnamedeki düşünce hilafına (BOZULMASINA), 1.3.1995 günü oybirliği ile
karar verildi.
|