 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
2.Hukuk Dairesi
Sayı:
ESAS KARAR
944432 944950
ÖZET : Yunanistanda yabancıların tevarüs ve gayrımenkul iktisabı
yönünden mevzuatın gelişimi.
Taraflar arasındaki verasetin iptali davasının yapılan muhakemesi
sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği
görüşülüp düşünüldü.
Mahkemece uyulan 25.2.1992 günlü 2001/2251 sayılı bozma kararında 2644
sayılı tapu kanunun 35. maddesinde gösterilen mütekabiliyetin araştırılması
ve yabancı uyruklu olan kişilerin mirascı olup olamıyacaklarının ortaya
çıkarılması gereğine işaret edilmiş, hukuki ve fiili mütekabiliyetin yetkili
mercilerden sorularak belirlenmesine değinilmiştir.
Mahkeme, Adalet Bakanlığı kanalı ile durumu Dışişleri Bakanlığına
sormuş dosya arasında bulunan ve hükme dayanak yapılan 3.8.1992 tarihli 34415
sayılı cevap alınmıştır. Adalet Bakanlığı söz konusu yazısında Dışişleri
Bakanlığından alınan bilgiye atfen "Yunanistanda Türk uyrukluların TEVARÜS
yoluyla askeri yaşak bölgeler dışında, satın alma yolu ile de yasak bölgeler
ve tüm yunan adaları dahil sınır bölgeleri dışında mülk edinebildikleri,
Yunan medeni Kanunun 4. maddesi çerçevesinde, yabancılarında yunan
vatandaşları ile aynı temel hak ve Özgürlüklere sahip olduğu ve medeni
haklardan yararlandıkları bildirilmiştir. Buna göre Yunanistan da MİRAS
HAKKININ tanınmasında ve veraset belgesi verilmesinde yabancı uyruklular
için kısıtlama bulunmadığı" bildirilmiştir.
"Hakim Türk Kanunlar ihtilafı kurallarını ve bu kurallara göre yetkili
olan yabancı hukuku resen uygular. Hakim, yetkili yabancı hukukun
muhtevasının tesbitinde tarafların yardımını isteyebilir" (2675 S.Kanun 2/6)
incelenen diğer dava dosyalarında, Örneğin Beyoğlu 2. Sulh Hukuk
Mahkemesinde görülen 1990/1131 sayılı davaya Adalet Bakanlığından verilen
21.08.1991 tarihli 36714 sayılı yazıda "Yunanistan Medeni Kanunun 4.
maddesinde yabancı, Yunan vatandaşları gibi aynı Medeni Haklardan yararlanır
hükmünün yer aldığı görülmekte ise de, pratikte yabancı uyruklular için
medeni haklardan yararlanmanın özellikle taşınmaz mal EDİNME Hakkının oldukça
sınırlı tutulduğu anlaşılmaktadır. Bu konuda Dışişleri Bakanlığından intikal
eden bilgilerden anlaşıldığına göre, yabancıların bu ülkede gayrımenkul
İKTİSABI ile ilgili mevzuatın gelişimi şu şekilde olmuştur:
1924 tarihli ve 3150 sayılı Yunan kanunun 2/4. maddesine göre
kararname ile tayin olunacak SINIR BÖLGELERİNDE yabancıların Tarım Bakanının
izni olmadan Taşınmaz mal EDİNMELERİ yaşaklanmıştır.
1925 tarih ve 7/9 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararnamesinde Ziraat
Nezaratenin izni olmadan yabancıların taşınmaz mal EDİNEMİYECEĞİ hudut
bölgeleri olarak Korfu adası ile etrafındaki adacıkları, Yanya, Freveze,
Florina, Pellis, Seroz, Drama, Vilayetleri ile tüm Batı Trakya ve Sisam,
Lesbos (Midilli) adası gösterilmiştir.
1027 tarihli 22/24 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararnamesinde yukarıda
anılan kararname ile saptanan sınır bölgelerinde yabancı gerçek ve tüzel
kişilerin İçişleri, Tarım ve Savunma Bakanlıkları temsilcilerinden oluşan bir
komisyonun izni olmadan taşınmaz mallar üzerinde AYNI HAKLAR TESİS
EDEMİYECEKLERİ öngörülmüştür.1938 tarih ve 1366 sayılı kanun hükümlerine göre
Yunanistannın sahil ve sınır bölgelerinde ve Yunan adalarının sahil ve sınır
bölgelerinde taşınmaz mal EDİNMELERİ yukarıda belirtilen komisyonun iznine
bağlanmıştır.
1945/374 sayılı kanun hükümlerine göre, sınır ve sahil bölgelerinde
taşınmaz mal alacak kimselerin askeri bakımdan veya dış güvenlik yönünden
sakıncalı bir durumu olmadığının mahalli garnizon komutanlığından bir yazı
ile belgelendirilmesi gerekmektedir.
31 Aralık 1948 tarih ve 710 sayılı kanunla Yunanistan da yabancı
kişilerin taşınmaz mallarını serbestce kullanmaları hususunda memleket
tarımının geliştirilmesi ve himayesi bakımından Ziraat nezareti lehine bazı
müdahale imkanları bahşeden tüm mevzuat hükümleri Onki Adaya da teşmil
edilmiştir.
5/24 Mayıs 1962 tarihli kararname ile sınır bölgeleri tayin edilen
yerlerde, yabancıların taşınmaz mallar üzerinde mülkiyet EDİNMELERİ
yasaklanmıştır.
Yukarıda açıklandığı üzere Yunanistanın topraklarının yarısına tekabül
eden ve özellikle soydaşlarımızın yerleşik bulunduğu bölgelerden TÜRK
VATANDAŞI kişilerin TAŞINMAZ MAL EDİNMELERİNİN YASAKLANMASI karşısında 1062
sayılı kanun 1. maddesi uyarınca karşı önlem alınması yoluna gidilmiştir."
denmektedir.
Adalet Bakanlığı İstanbul 5.Sulh Hukuk Mahkemesine gönderdiği
21.06.1993 tarihli 25427 sayılı yazıda, AT üyesi ülkeler vatandaşları ve Rum
asıllı yabancılar için 31 Temmuz 1990 tarihinde yürürlüğe giren 1892/90
sayılı kanun hakkında bilgi verildikten sonra: "Yeni kabul edilen esaslarda,
MÜLK EDİNME serbestisi yerine sadece Yunanistan ve Avrupa Topluluğu üyesi
ülkelerin Vatandaşları ile Rum asıllı üçünçü ülke vatandaşlarına istisnai
muamele yapılabilmesi imkanı getirmektedir... Rum asıllı olmayan üçünçü ülke
vatandaşlarının sınır ve kıyı bölgelerinde gayrımenkul EDİNME imkanları
şimdilik bulunmamaktadır" denmiştir.
Gayrimenkul satım, hibe gibi akti ilişlerle EDİNİLEBİLECEĞİ gibi
TEVARÜS yolu ile de edinilebilir EDİNME (iktisap) tabiri, tevarüsü de
kapsayan geniş bir tabirdir. Adalet Bakanlığının yukarıda örnek olarak
açıklanan 21.8.1991 ve 21.6.1993 tarihli yazılarından Yunanistanda kıyı ve
sınır bölgelerinde Türk vatandaşlarının ne satın alım ve nede tevarüş (miras)
yolu ile taşınmaz mal edinemiyecekleri anlaşılmasına karşılık, bu dosyaya
gönderilen 3.8.1992 tarihli cevap tevarüs (miras) yolu ile bir edinme yasağı
bulunmadığı yönündedir.
Böyle Olunca:
1-Davacıların muris ve ara murislerinin ölüm tarihleri ayrı ayrı
gösterilmek suretiyle Yunanistan da Türk Vatandaşlarının MİRAS YOLU İLE mülk
(gayrımenkul veya menkul) edinmelerine bir kısıtlama olup olmadığının
2-bir kısıtlama varsa (yukarıda gösterilen yazılarda belirtildiği
üzere kıyı ve sınır bölgeleri gibi) bu sınırlamanın Yunanistanda ne suretle
belirlendiğinin, hangi vasıflarda ve hangi mesafelerde olan yerlerin bu
kısıtlama kapsamında kabul edildiğinin, yetlili Merci olan Dışişleri
Bakanlığından araştırılması; her ölüm tarihine göre durumun açıklığa
kavuşturulması; gerekirse 2675 sayılı kanun 2. maddesi uyarınca tarafların
yardımı istenerek bu konudaki Yunanistan mevzuatının temini, incelenmesi ve
sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması
doğru görülmemiştir.
S O N U Ç : Davalının temyiz itirazının bu sebeplerle kabulü ile
hükmün BOZULMASINA bozma sebebine göre sair yönlerin şimdilik incelenmesine
yer olmadığına Temyiz peşin harcın yatırana geri verilmesine oybirliğiyle
karar verildi. 12.4.1994
Başkan Üye Üye Üye Üye
Tahir Alp Ş.D.Kabukcuoğlu Ferman Kıbrıscıklı Özcan Aksoy A.İ.Özuğur
|