 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
15.HUKUK DAİRESİ
Esas Karar
----- 1994 ------
409 2051
Y A R G I T A Y İ L A M I
Mahkemesi : ANKARA Asliye 2.Ticaret Mahkemesi
Tarihi : 23.11.1992
Numarası : 1991/749 - 1992/1597
Davacı : M.S.M.Endüstri A.Ş. Vekilleri Av.M.Tacettin
Öngen, Avukat Kemal Körezlioğlu
Davalı : T.C.D.D.İşletmeleri Genel Müdürlüğü Vekilleri
Avukat Cevdet Yaşar, Avukat Sezer Ersoy
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen
tetkiki taraflar vekillerince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen
günde davacı vekilleri Avukat Tacettin Öngen, Avukat Kemal Körezlioğlu ile
davalı vekili Avukat Sezer Ersoy geldiler. Temyiz dilekçelerinin süresi
içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları
dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle iade edilen dosya tekrar gelmekle
incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun
gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik
bulunmamasına göre, davacı vekillerinin temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2) Davalının temyiz itirazlarına gelince;
Taraflar arasındaki 18.2.1987 tarihli sözleşmeye göre davacı
yüklenicinin, muhtelif limanlardaki 12 adet Kontenyer Vincini 30.6.1988
tarihine kadar yapıp davalı İdareye teslim etmesi öngörülmüştür. Sözleşmenin
6. maddesinde; bir dolar 750 Tl. sabit fiat üzerinden işin tümünün 24.842.859
Dolara yapılacağı, ancak sözleşme tarihinden itibaren 18 aylık süreden sonra
sözleşmenin 18. maddesindeki nedenlerle süre uzatımı olursa, 18 aydan fazlaya
uzayan dönemlerdeki teslimatlar için sözleşme fiyatlarının, gösterilen
formüle uygun olarak tüm teklif sahipleri için aynı şekilde yapılacak
ayarlamalara bağlı olacağı belirtilmiştir. 18. maddede belirtilen zorlayıcı
nedenler dışında, tespit edilen teslim dönemlerini aşan sürelerdeki
teslimatlarda fiyat ayarlamaları kabul edilmiyeceği açıklanmıştır. Aynı
sözleşmenin 18. maddesinde mücbir sebeplerin neler olduğu gösterilmiştir. 19.
maddede de gecikme süresinin, sözleşmedeki teslim süresinin 1/3ünü
geçemiyeceği açıklanmıştır.
Davacı yüklenici A.Ş. davalı İdareye verdiği 10.9.1987, 9.12.1987 ve
10.7.1988 tarihli dilekçeleri ile avans ödemesindeki gecikme malların
gümrükteki gecikmelerinden dolayı süre uzatımı istemiş ve bütün bu
dilekçelerinde 18 ayı geçen süreler için fiyat ayarlaması ve farkı talep
etmiyeceğini bildirmiştir. Davacı bundan sonra verdiği 29.8.1988 tarihli
dilekçesinde yer tesliminde ve keza vinç işletme ceryanının verilmesinde
olmuş ve bundan sonra olacak gecikmeler karşısında gecikme sürelerinin ara ve
nihai terminlere ilave edilmesi suretiyle doğmuş ve bundan sonra doğacak
cezasız süre uzatmaları ile ilgili hakları ile herhangi bir fiyat ayarlaması,
fiat farkı ve estelasyon talebinde bulunmayacaklarını, gayri kabili rücu
olmak üzere beyan ve taahhüt etmişlerdir: Yine davacı A.Ş. İdareye verdiği
19.9.1988 tarihli dilekçe ile 88/13181 sayılı kararname hükümlerinin
uygulanmasını talep etmediklerini belirtmişlerdir.
Yukarıda açıklanan sözleşme hükümlerine göre, sözleşme tarihinden
itibaren 18 aylık süreden sonra sözleşmenin 18. maddesinden kaynaklanan süre
uzatımlarından dolayı fiyat ayarlaması yapılacağı öngörülmüş ise de; davacı
yüklenici, davalı İdareye verdiği tüm dilekçelerinde, bu maddelerden doğan ve
ileride doğacak fiyat farkı taleplerinden vazgeçtiğini açıkca İdareye
bildirmiş ve İdarece bu feragat nazara alınarak davacı yükleniciye cezasız
süre uzatımı verilmiştir. Bütün bunlardan sonra davacının işi gene
bitirmemesi üzerine 17.10.1990 tarihinde sözleşmenin 20. maddesi gereğince
davalıya ihtarda bulunarak sözleşmeyi feshedeceğini bildirmiştir.
Bu davada davalı yüklenici, 14.6.1991 tarihinde süre uzatımlarından
dolayı kur ve fiyat farkı talebinde bulunmuş ve ayrıca ödemelerden kesilen
10 teminatın iadesini ve KDV tutarını istemiştir.
Bu dava devam ederken İdarenin 16.9.1991 tarihinde fesih iradesini
davacı yükleniciye bildirmesi üzerine yüklenici 21.2.1992 tarihinde açtığı
diğer bir dava ile feshin haksızlığının tespiti ile fazla haklarını saklı
tutarak bir milyon Tl. tazminatın tahsilini talep etmiştir. Ankara Asliye 5.
Ticaret Mahkemesinin 1992/157 esas numarasında kayıtlı olan o davada, bu
davanın sonucunun beklenmesine karar verilmiş olduğu, celp ve tetkik edilen
dosya münderecatından anlaşılmıştır.
Yukarıda anılan feragat dilekçeleri, davacı Anonim Şirketin Genel
Müdürü Gürcan Keten tarafından imzalanmıştır. Davacı tarafından, adı geçen
Genel Müdürün tek başına şirketi temsile yetkili olmadığı, kuruluş statüsüne
göre Şirketin Genel Müdür ile birlikte bir Yönetim Kurulu Üyesinin temsile
yetkili olduğu, anılan dilekçelerin şirketi bağlamıyacağı ileri sürülmüş
isede; Dosya içerisinde mevcut Sarıyer Noterliğinin 26.4.1984 tarihli genel
vekaletnamesi ile şirketi tek başına temsil etmek üzere Genel Müdür Gürcan
Keten'e yetki verilmiş; adı geçen Genel Müdür bu yetkisine dayanarak tek
başına şirketi temsilen 18.2.1987 tarihli sözleşmeyi imzalamıştır. Bu
sözleşmeden sonra bütün işlemleri aynı kişi kendi imzası ile yürütmüş ve bu
yöne hiç bir itiraz vaki olmamıştır. Bütün bu eylemli durum karşısında davacı
şirketin, adı geçen Genel Müdürün tek başına temsile yetkili olduğu konusunda
sözleşmenin diğer tarafı olan İdarede kanaat uyandırdıktan sonra bu eylemli
duruma aykırı olarak daha sonra aynı kişinin birden çok dilekçe ile vaki
feragatının Şirketi bağlamayacağı yolundaki savunması çelişkili davranış olup
M.K.nun 2. maddesindeki dürüstlük ve ticari işlerdeki güven ve istikrar
kuralı ile bağdaşmaz. Öte yandan, sözleşmenin yapıldığı 18.2.1987 tarihinden
bu davanın açıldığı 14.6.1991 tarihine kadar davacı şirket, Genel Müdür
Gürcan Keten'in temsil yetkisine hiç bir itirazda bulunmamış ve yapmış olduğu
bütün işleri benimsemiştir.
Mahkemece, yukarda açıklanan yönler gözetilmeden davacının fiyat ve
kur farklarına ilişkin isteminin kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya
aykırı olup bozmayı gerektirir.
3) İşin bedeli ile ilgili olarak ödenen fatura tutarlarından kesilen
10 kesintilerinde iadesine karar verilmiş ise de; sözleşmenin eki olan genel
hükümlerde işin limanda komple çalışır vaziyette teslimini müteakip
yükleniciye ödeneceği belirtilmiştir. Bu hükme göre, kesilen 10 teminatların
iadesi, yapılan işin tam ve kusursuz olarak teslimine bağlı olduğundan,
teminatların iadesi ile ilgili davanın bu yönde yapılacak bir araştırmanın
sonucuna göre karara bağlanması gerekir. Davalı savunmalarında, parça parça
teslim olunan kontenyerlerin eksik ve kusurlu olduğunu belirttiğinden,
mahkemece gerektiğinde mahallinde inceleme yapılmak suretiyle bilirkişilerden
rapor alınarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, bu yönde
inceleme yapılmadan bu husustaki istemin kabulüne karar verilmesi bozma
nedenidir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın 2 ve 3. bentlerde açıklanan nedenlerle
davalı İdare yararına BOZULMASINA, 1. bent gereğince davacının temyiz
itirazlarının reddine, davalı Yargıtay mürafaasında vekille temsil
edildiğinden 250.000 Tl. avukatlık ücretinin davacıdan alınıp davalıya
verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden
taraflara iadesine, 5.4.1994 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
M.S.Aykonu İ.Ulusoy K.Öge E.Ertekin A.Güneren
|