 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Sekizinci Hukuk Dairesi
E. 1994/4018
K. 1995/2969
T. 23.3.1995
* TESCİL
* TAPULAMA TESBİTİ
* GÖREV
* İŞTİRAK HALİNDE MÜLKİYET
* KAZANDIRICI ZAMANAŞIMI SÜRESİ
ÖZET: Hukuk mahkemelerinde dava açıldıktan sonra taşınmazın tapulamaca tesbit
edilmesi halinde, tutanak düzenlendiği anda hukuk mahkemesinin görevi sona
erer. Bu itibarla, hukuk mahkemesince görevsizlik kararı verilerek dosyanın
görevli kadastro mahkemesine gönderilmesi gerekir.
İştirak halinde mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda, mirasçılardan birinin
satışı hüküm ifade etmez. İktisaba yeterli zilyetlik süresi ise yirmi yıldır.
(3402 s. Kadastro K. m. 27, 14)
(743 s. MK. m. 625, 581, 639)
Ayşe ve müşterekleri ile Hazine, Sivaslı Belediye Başkanlığı, dahili davalılar
İsa ve müşterekleri aralarındaki men'i müdahale ve tescil davasının kısmen
kabulüne ve kısmen reddine dair, (Sivaslı Asliye Hukuk Hakimliği) 'nden
verilen 19.7.1993 gün ve 135-111 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı
vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği
düşünüldü:
Taraflar arasında görülen MK.nun 639/1. maddesine dayalı tescil ve men'i
müdahale davasının yargılaması sonucunda; 15971 metrekare yüzölçümündeki
taşınmazın davalı gerçek kişiler ile davacılar adına tapuya tesciline, Avlu
Mevkii'ndeki taşınmaza ait tescil ve Ali aleyhine açılan men'i müdahale
davası kanıtlanamadığından reddine karar verilmiş; hükmü, davacı Ayşe ve
davalılardan Kazım temyiz etmişlerdir.
Tesciline karar verilen hüküm fıkrasının 1 numaralı bendinde yazılı taşınmazın
yöreye gelen tapulamaca 124 ada 18 parsel numarası ile tesbit edildiği ve bu
davadan sözedilerek davalı olduğunun tutanağında açıklandığı görülmüştür.
3402 sayılı Kadastro Kanununa göre hukuk mahkemelerinde dava açıldıktan sonra
taşınmazın tapulamada tesbit edilmesi halinde tutanağın düzenlendiği anda
hukuk mahkemelerinin görevi sona erer. Bu itibarla bu taşınmaz hakkında
görevsizlik kararı verilerek dosyasının ayrılıp görevli kadastro mahkemesine
gönderilmesi gerekirken kamu düzeni ile ilgili olan bu görev hususu gözardı
edilmek suretiyle tescile karar verilmesi isabetsizdir. Hüküm fıkrasının 2
numaralı bendinde yazılı Avlu Mevkii'nde yazılı taşınmaza ait temyiz
itirazlarına gelince: Bu taşınmazın, davalı Ali dışındaki taraf gerçek
kişilerin miras bırakanları Ayşe'den kaldığında uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Davalılardan Ali bu taşınmazın miras bırakanın ölümünden sonra mirasçılar
arasında taksim edildiğini, taksimde mirasçılardan Kazım'a düştüğünü, ondan
da kendisinin satın aldığını ve 15 yıldır zilyet olduğunu savunmuştur. Dava
nedeniyle dinlenen taraf tanıkları ve bilirkişiler taşınmazların taksiminden
söz etmemişler, ancak 15 yıldır Ali'nin zilyetliğinde olduğunu ifade
etmişlerdir. Taşınmazın öncesinin miras bırakan Ayşe'ye kaldığı sabit
olduğuna göre davalı Ali'nin mirascılar arasında taksim yapıldığını ve bu
yerin mirasçılardan Kazım'a ve ondan da kendisinin satın aldığını kanıtlaması
gerekir. Adı geçen davalı bu hususu kanıtlıyamamıştır. Kazım'ın satışı vaki
olsa dahi taşınmaz iştirak halinde mülkiyet hükümlerine tabi bulunduğundan
mirasçılardan birinin satışı hüküm ifade etmez. Davalı Ali'nin bu taşınmazda
zilyetliği 15 yıl olup iktisaba yeterli 20 yıla ulaşan zilyetliği
bulunmadığından bu taşınmazın Ali dışında taraf gerçek kişiler adına
tesciline ve Ali'nin müdahalesinin men'ine karar verilmesi gerekirken davanın
reddine karar verilmesi isabetsiz ve temyiz itirazları bu itibarla yerinde
olduğundan kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA) ve 60.000
lira peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 23.3.1995 tarihinde
oybirliğiyle karar verildi.
|