 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Ceza Genel Kurulu
S A Y I
Esas Karar Tebliğname
1994/4-327 1994/349 4-55069
Y A R G I T A Y K A R A R I
Bozma kararı veren
Yargıtay Dairesi : 4.Ceza Dairesi
Mahkemesi : Dursunbey Asliye Ceza
Günü : 21.4.1994
Sayısı : 25-53
Davacı : K.H.
Sanık : Naime Şahin
Davaya Katılan : --
Hakaret suçundan sanık Naime Şahin'in TCY.nın 480/3, 647 Sayılı
Yasanın 4. maddeleri gereğince 950.000 lira ağır para cezası ile
cezalandırılmasına ilişkin Dursunbey Asliye Ceza Mahkemesince verilen
21.1.1993 gün 106/7 sayılı hükmün sanık tarafından temyizi üzerine dosyayı
inceleyen Yargıtay 4. Ceza Dairesi 25.1.1994 gün 7813/325 sayı ile;
"Oluşa göre sanığa yükletilen hakaret suçunun ögeleri oluşmadığı halde
hükümlülük kararı verilmesi" isabetsizliğinden bozmuş, Yerel Mahkeme
21.4.1994 gün 25/53 sayı ile;
"Sanık, "küpeleri sen aldın, dikişi sen dikmiştin" sözleri ile,
şikayetçinin evde dikiş diktikten sonra küpelerini aldığını söylemiş, böylece
yer ve zaman belirtilerek hırsızlık fiilinden bahsedilmiştir. Söylenen bu
sözler, uyarma, bilgi verme, savunma, kınama ve karşılık verme kastıyla
söylenmemiştir. Herkesin duyabileceği bir yerde "küpeleri sen aldın"
demiştir. Yasal bir başvuruda da bulunmamıştır. Hakaret suçu oluşmuştur."
gerekçesiyle önceki hükümde direnmiştir.
Bu hükmün de Yargıtay'ca incelenmesi C.Savcısı ve sanık tarafından
süresinde istenildiğinden dosya; Yargıtay C.Başsavcılığının "onama" istemli
21.11.1994 günlü tebliğnamesiyle Birinci Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel
Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
CEZA GENEL KURULU KARARI
Sanığın kocasının yeğeni olan şikayetçi Fatma, sanığın evine giderek
dikiş dikmiştir. Ertesi gün sanık, dikiş makinasının çekmecesinde bulunan
küpeleri bulamayınca şikayetçinin kızından küpeleri sormuştur. Bunu öğrenen
şikayetçi, sanığın evine giderek küpeleri almadığını söylemiş sanık ise,
küpelerin dikiş makinasının çekmecesinde olduğunu, başkalarının dikiş
dikmediğini, dikiş dikenin aldığını söylemiştir. Şikayetçi, küpelerinin
alındığı yolunda köyde dedikodu çıkartan sanıktan şikayetçi olmuş, sanık
hakkında madde tayini süretiyle hakaret suçundan dava açılmıştır.
Açıklanan olayda, Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık;
sanığa yüklenen madde tayini suretiyle hakaret suçunun yasal ögelerinin
oluşup oluşmadığına ilişkindir.
Bir fiilin suç teşkil edebilmesi için tipe uygun olmalı, bir başka
hüküm tarafından hukuka uygun hale getirilmemeli ve failde suç kastı
bulunmalıdır. Hakkın icrası, mağdurun rızası, görevin yerine getirilmesi,
haklı savunma ve zaruret hali olarak kabul edilen hukuka uygunluk
nedenlerinden, hakaret ve sövme suçlarında hakkın icrası üzerinde
durulmalıdır. Bu suçlarda hakkın icrası olarak ençok terbiye ve gözetim,
savunma ihbar ve şikayet, haber verme ve eleştiri hakları sözkonusu
olmaktadır.
Hakkın kullanılması olarak kabul edilen ihbar ve şikayet hakkı,
Anayasanın 36 ve 74. maddelerinde düzenlenmiştir. Herkes, kendisi veya kamu
ile ilgili konularda yetkili makamlara şikayette bulunmak ve dava açmak
hakkına sahiptir. Bu hakkın, hakkı doğuran nedenin koyduğu sınırlar içinde
kullanılması, kötüye kullanılmaması zorunludur. İhbar ve şikayetin yetkili
makamlara yapılmadan önce veya yapıldıktan sonra, hatta böyle bir başvuru
olmaksızın dahi, durumun araştırılması, şüphelenildiğinin söylenmesi arasında
fark yoktur.
İhbar ve şikayet hakkı kullanılırken, belirli kimselere bir suç
oluşturan belirli bir eylemin yüklenmesi gerekmektedir. Bu, şikayetin doğal
sonucudur. Aksi halde yani suç oluşturan bir eylem yüklenmeden ihbar veya
şikayet hakkının kullanılması olanaksızdır. Bu nedenle, ihbar ve şikayet
hakkının kullanılması, bu hakkın sınırları aşılmadığı sürece hakaret suçu
açısından bir hukuka uygunluk nedeni oluşturacaktır.
Şikayet veya ihbar hakkının kullanılmasındaki ölçü, suç failinin;
ihbar veya şikayetinin konusunu oluşturan eylemin mağdur tarafından
işlenmediğini bilip bilmemesidir. Mağdurun yüklenen eylemi işlemediğini
bildiği kanıtlanmadıkça sınırın aşıldığı kabul edilemez. Failin, mağdurun
yüklenen eylemi işlemediğini kesin olarak bildiği halde, suç işlediğinden
bahisle yetkili mercie ihbar veya şikayette bulunması iftira suçunu, bu
mercilerin dışında kalan kişilere duyurması ise hakaret suçunu teşkil
edecektir.
Maddi olayda, şikayetçi sanığın evinde dikiş dikip gittikten sonra,
dikiş makinasının gözüne konulan küpelerin bulunmaması üzerine şikayetçiden
şüphelenilmiştir. Sanık, kaybolan küpelerini araştırmaya başlamış,
şikayetçinin kızından sormuştur. Durumu öğrenen şikayetçi, sanığın evine
gelmiş, bu nedenle tartışmışlardır. Sanığın, kaybolan küpelerini araştırması,
evde dikiş dikmesi nedeniyle şikayetçiden küpeleri sorması, sosyal ve
kültürel durumları da nazara alındığında, bir araya geldiklerinde konuyu
tartışıp "sen aldın, başka dikiş diken olmadı" demesi, araştırmaya yönelik
sözlerdir. Oluş, sanığın olay sırasında kullandığı sözlerin kullanılış
biçimi, daha önce şikayetçinin kızına sorularak küpelerin araştırılması,
söylenen sözlerin sonuç itibariyle kuşku anlatımı ve belirtilmesi niteliğinde
oluşu nazara alındığında bu sözlerin şikayet ve ihbar hakkının kullanılması
amacıyla yapılan araştırma ve soruşturma çerçevesinde kaldığının kabulü
gerekmektedir. Bu itibarla olayda hakaret suçunun oluşmadığı, hakkın icrası
nedeniyle hukuka uygunluk halinin bulunduğu nazara alınarak Yerel mahkeme
direnme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle Yerel mahkeme direnme hükmünün BOZULMASINA
19.12.1994 günü oybirliğiyle karar verildi.
Birinci Başkanvekili 1.C.D.Bşk. 4.C.D.Bşk. 5.C.D.
Mehmet UYGUN T.GÜVEN S.SELÇUK H.KOÇULU
2.C.D.Bşk. 3.C.D.Bşk. 6.C.D.Bşk. O.K.KESKİN
M.ONAN S.N.DEDA N.MUTİŞ
S.ÇELİK A.ÖNCÜL H.ÖĞÜTCÜ T.METEOĞLU
Y.KALAY M.İ.ÜNAL S.Ö.ÇETİNKOL N.OK
H.CEVHEROĞLU T.DEMİRTAŞ Y.TURAN O.KÖSEBALABAN
İ.KÜRÜMOĞLU E.ÜLKER
|