 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Ceza Genel Kurulu
S A Y I
Esas Karar Tebliğname
1994/4-313 1994/333 4-51083
Y A R G I T A Y K A R A R I
Bozma kararı veren
Yargıtay Dairesi : 4.Ceza Dairesi
Mahkemesi : Ankara 13.Asliye Ceza
Günü : 19.4.1994
Sayısı : 108-322
Davacı : K.H.
Sanık : İsmail Hakkı Tarakçı vekili
Av.Hüseyin Avni Ferah
Davaya Katılan : --
Görevli memura etkin direnme suçundan sanık İsmail Hakkı Tarakçı'nın
TCK.nun 258/1-3, 59 ve 647 Sayılı yasanın 4. maddeleri uyarınca 900.000 lira
ağır para cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin, Ankara 13. Asliye Ceza
mahkemesince verilen 17.2.1993 gün ve 1992/1461- 1993/124 sayılı hükmün sanık
vekili tarafından temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 4. Ceza Dairesi
10.12.1993 gün ve 7651/8440 sayı ile;
"...Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak;
1-İddianamede açıklanan eyleme göre sanık hakkında görevliye etkin
direnmeden açılmış bir dava bulunmadığı gözetilmeden C.Y.Y.nın 259. maddesine
göre işlem yapılmadan bu suçtan hükümlülük kararı verilmesi,
2- Kabüle göre;
3679 Sayılı Yasanın 2. maddesinde öngörülen nesnel ve öznel ölçüler
gözetilmeden takdiren ve teşdiden sözcükleriyle yetinilip yetersiz gerekçe
ile temel cezanın fazla belirlenmesi" isabetsizliğinden kararı bozmuştur.
Yerel mahkeme ise 19.4.1994 gün ve 108/322 sayı ile kabule göre
yapılan bozmaya uyup gereğini yerine getirmiş (1) nolu bozmaya karşı,
"İddianamede sanığın ilk kez hakaret suçundan cezalandırılması istenmişse de,
düzenlenen tutanağı yırtması, bağırıp çağırarak hakaretamiz sözler sarfetmesi
ve memurları dışarı çıkarma girişiminde bulunması eylemi kül halinde görevli
memura etkin direnme suçunu oluşturacağından kurulan hükümde bir isabetsizlik
yoktur" biçimindeki açıklamalarla önceki hükümde direnmiştir.
Bu hüküm de sanık vekili tarafından süresinde temyiz edildiğinden
dosya Yargıtay C.Başsavcılığının bozma istekli 16.11.1994 gün ve 51083 sayılı
tebliğnamesiyle Birinci Başkanlığa gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca
okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
CEZA GENELKURULU KARARI
İncelenen dosyaya göre,
Ankara C.Savcılığının 5.11.1992 gün ve 38047/23307 sayılı
iddianamesinde "sanığın, işyerini kontrole gelen görevli memurların
düzenlediği tutanağı yırtıp "s...n gidin buradan" diye onlara hakaret ettiği
iddia edilerek TCK.nun 266/1nci maddesi uyarınca iki kez cezalandırılması
istenmiştir.
- 1 -
Yerel Mahkeme iddianamede gösterilen eylemin kül halinde görevli
memura etkin direnme suçunu oluşturduğu kabulü ile ek savunma hakkı vererek
bu suçtan hüküm kurmuştur.
Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık iddianamede
açıklanan eyleme göre sanık hakkında görevli memura etkin direnme suçundan
açılmış bir dava bulunup bulunmadığına ilişkindir.
C.M.U.K.nun 150/1nci maddesinde "Tahkikat ve hüküm yalnız iddianamede
beyan olunan suça ve zan altına alınan şahıslara hasredilir.."
257. Maddesinde "Hükmün mevzuu duruşmanın neticesine göre iddianamede
gösterilen fiilden ibarettir.
Fiili takdirde mahkeme iddia ve müdafalarla bağlı değildir."
Hükümleri yer almaktadır.
Bu hükümlerden anlaşılacağı üzere hükmün konusu iddianamede gösterilen
eylemdir. Ancak mahkeme iddianamede gösterilen eylemin niteliğini tayin ve
takdir ederken iddia ve savunmalarla bağlı değildir. Buna karşılık eylemle
bağlıdır. Yani dava konusu eylemle hükmün konusunu oluşturan eylem arasında
ayniyet bulunması gerekir.
Bu itibarla hangi eylemden dava açılmışsa ancak o eylemden hüküm
kurulabilir. Ayrı suç oluşturan eylemlerin birisinden açılan davada suçun
hukuki niteliğinin değiştiğinden bahisle ek savunma hakkı verilerek
diğerinden hüküm kurulamaz.
İncelenen dosyadaki iddianamede sanığın eylemi hakaret olarak
nitelendirilip sadece bu suçtan dava açılmış, ayrı bir suç oluşturan görevli
memura etkin direnme eyleminden sözedilmemiştir. Bu durumda görevli memura
etkin direnme suçundan açılmış bir dava bulunmadığı açıktır.
O halde iddianamede hakaret olarak nitelendirilen eylemden hüküm
kurulması gerekirken dava konusu yapılmayan ve ayrı bir suç oluşturan görevli
memura etkin direnme suçundan hüküm kurulması yasaya aykırı olduğundan Yerel
Mahkeme direnme hükmünün açıklanan bu nedenlerle bozulmasına karar
verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan kurul üyeleri direnme hükmünün haklı
nedenlere dayandığını belirterek işin esasının incelenmesi için dosyanın Özel
Daireye gönderilmesi yönünde oy kullanmışlardır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Yerel Mahkeme direnme hükmünün
istem gibi BOZULMASINA, 12.12.1994 günü oyçokluğuyla karar verildi.
Birinci Başkanvekili 1.C.D.Bşk. 4.C.D.Bşk. 5.C.D.Bşk.
Mehmet UYGUN T. GÜVEN S. SELÇUK H. KOÇULU
Dava Var Dava Var
2.C.D.Bşk. 3.C.D.Bşk. 6.C.D.Bşk. R. SÖNMEZ
M. ONAN S.N. DEDA N. MUTİŞ Dava Var
N. TANKUT K. BAŞAL C. YILMAZ A. SAYSEL
Dava Var
Ş. GÜNGÖR M. ERTUĞRUL B. KIZILTAN H CEVHEROĞLU
Dava Var
İ.YÜCEL E.I.KOÇHİSARLIOĞLU O.KÖSEBALABAN M.F. İNAN
S. ERKAN
- 2 -
|