 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Ceza Genel Kurulu
S A Y I
Esas Karar Tebliğname
1994/4-171 1994/230 itiraz-55299
Y A R G I T A Y K A R A R I
Bozma kararı veren
Yargıtay Dairesi : 4. Ceza Dairesi
Mahkemesi : Isparta Asliye Ceza Mahkemesi
Günü : 16.3.1993
Sayısı : 487/200
Davacı : K.H.
Sanık : Cengiz Yıldız vd.
Davaya Katılan : Mustafa Samancı vd.
Konut dokunulmazlığını bozmak suçundan sanıklar Cengiz Yıldız ve Ali
İhsan Yüceler'in TCY.nın 193/2, 59, 647 Sayılı Yasanın 4. maddeleri gereğince
750.000 lira ağır para cezası ile cezalandırılmalarına, manevi tazminat ile
harç ve vekalet ücretinin sanıklardan müteselsilen alınmasına ilişkin Isparta
Asliye Ceza Mahkemesince verilen 16.3.1993 gün 487/200 sayılı hükmün,
sanıklar tarafından temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 4. Ceza
Dairesi 4.5.1994 gün 44/3615 sayı ile Onanmasına; "TCY.nın 38. maddesi ve
suçla korunan değer karşısında manevi ödence verilmemesi gerekir" karşı oyu
ile ve oyçokluğuyla karar vermiştir.
Yargıtay C.Başsavcılığı 3.6.1994 gün 55299 sayı ile;
"Konut dokunulmazlığını bozma suçunun mahiyetine, TCY.nın 38.
maddesinde aranan unsurlara göre bu suç sebebiyle müdahillerin şeref ve
haysiyetlerinin ihlalinin düşünülemeyeceğinden sanıkların manevi tazminatla
yükümlü tutulmaları yasaya aykırıdır." gerekçesiyle itiraz ederek onama
kararının kaldırılıp yerel mahkeme hükmünün bozulmasını talep etmiştir.
Dosya, Birinci Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu,
gereği konuşulup düşünüldü.
CEZA GENEL KURULU KARARI
Manevi zarar tazminatı, ceza hukuku bakımından bir ceza anlamı
taşımayıp, uğranılan haksız bir eylemin yarattığı, maddi ölçüsü bulunmayan
manevi üzüntülerin, duyulan elem ve acıların giderilmesini amaçlayan, kişisel
çıkarlara yapılan saldırının karşılığı olan bir ödencedir. Tazminat esas
itibariyle Özel hukuka ilişkin olup Borçlar Kanununun 47. maddesinde ölüm ve
cismani zararlarda, 49. maddede ise kişisel çıkarların ihlalinde manevi
tazminat istenebileceği hükme bağlanmıştır. Yasa koyucu suçtan zarar
görenlerin ayrıca hukuk mahkemelerine başvurmadan tazminat isteklerini ceza
davasına bakan mahkemeden de isteyebileceğini kabul etmiş ve genel kural
olarak Ceza Kanununun 38. maddesini, özel olarak da genel adaba aykırı
suçlarda 424, bireylerin bedensel bütünlüğüne karşı işlenen fillerde 467 ve
hakaret suçlarında 486/3. maddeyi düzenlemiştir.
Ceza Yasasının 38. maddesi gereğince malların geri alınması ve
uğranılan zararların tazmininden başka, bir kişinin veya bir ailenin şeref ve
haysiyetinin ihlali halinde, maddi bir zarar meydana gelmese bile suçtan
zarar görenin isteği üzerine mahkemece; manevi zarar karşılığı olarak belli
bir miktar tazminatın verilmesine hükmedilebilecektir. Böylece Ceza
Mahkemelerinin manevi tazminata hükmedebilme yetkisi fiilin, "şeref ve
haysiyeti" ihlal etmesi koşuluna bağlı tutulmuştur. Bu kuralın dışında yer
alan yani doğrudan doğruya kişinin veya ailenin şeref ve haysiyetini
incitmeyen suçlardan dolayı manevi tazminat talebinde bulunulabilmesi için,
genel hükümler çerçevesinde hukuk mahkemelerine başvurulması gerekmektedir.
Anayasanın 21. maddesiyle teminat altına alınan ve Ceza Kanununun 193.
maddesinde düzenlenen konut dokunulmazlığını bozma suçu, hürriyet aleyhine
işlenen suçlardandır. Konut dokunulmazlığının bozulması halinde, hakaret
etkili eylem, ırza geçme, kaçırma suçlarında olduğu gibi mağdurun şeref ve
haysiyetinin çiğnendiği hemen kabul edilemez. Sanıkların neden bu suçu
işlediklerinin diğer bir anlatımla suç saikinin tesbiti ile katılanın onur ve
haysiyetlerinin ihlal edilip edilmediğinin saptanarak ödenceye karar
verilmesi halinde ise genel kasıtla işlenen konut dokunulmazlığını bozma
suçunun özel kastla işlenmesi gerektiği kabul edilmiş olacaktır. Bu ise
yasaya aykırıdır. Kişi veya ailelerin şeref ve haysiyetinin ihlali halinde
uygulanması gereken TCY.nın 38. maddesine dayanılarak, özgürlük aleyhine
işlenen suçlardan olan konut dokunulmazlığını bozmak suçunda manevi ödenceye
hükmedilemez.
Bu nedenle, olay gecesi mağdurelerin daveti üzerine katılanların evine
giren ve başkaca bir suç işlemeyen sanıkların konut dokunulmazlığını bozmak
suçundan dolayı manevi ödence ile sorumlu tutulmaları Yasaya aykırı olup,
Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının kabulüne karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan kurul üyeleri; "Mağdurelerin daveti
üzerine, sanıkların eve girmeleriyle evde bulunanların huzur ve sükunu
bozulmuştur. Katılanların Özel hayatına saldırıda bulunulmuştur. Eve girme
sebep ve saiki nazara alındığında, katılanların huzuru bozulmuş, yakın
çevrelerinde güç durumda kalmışlardır. Bu nedenle manevi ödenceye
hükmedilmelidir. " gerekçesiyle karşı oy kullanmışlardır.
SONUÇ : Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının kabulü ile Özel Daire
onama kararının kaldırılmasına, Yerel Mahkeme hükmünün yukarıda açıklanan
nedenlerle BOZULMASINA, 24.10.1994 günü oyçokluğuyla karar verildi.
Birinci Başkanvekili 1. C.D.Bşk. 10.C.D.Bşk. 4.C.D.Bşk.
Mehmet UYGUN T. GÜVEN H. DOĞAN S. SELÇUK
Red Red
2.C.D.Bşk. 3.C.D.Bşk. 9.C.D.Bşk. M.N. ÜNVER
M.ONAN S.N.DEDA D.TAVİL
C. ÖZDİKİŞ K. BAŞAL C. YILMAZ A. SEVGİLİ
E. ÇETİN A. ÖNCÜL A.İ.HEKİMOĞLU M.İ. ÜNAL
Red Red Red
B.KIZILTAN S.Ö. ÇETİNKOL H. CEVHEROĞLU Ş. EROL
Red Red
İ. YÜCEL M. AYDIN İ. KÜRÜMOĞLU
|