 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
4.Ceza Dairesi
ESASTAN RET(ONAMA)
(HÜKÜMLÜLÜK)-BOZMA
Y A R G I T A Y İ L A M I
Esas no :94/3948
Karar no :94/6613
Tebliğname no :4/1052
Mühür bozma suçundan sanıklar Karabet Üçkardeş ile Nazar Üçkardeş
hakkında TCY.nın 274/1, 72 ve 647 sayılı Yasanın 4. maddeleri uyarınca sanık
Karabet'in 4.560.000 lira, sanık Nazar'ın 1.180.000 lira ağır para cezasıyla
hükümlülüklerine ilişkin ZEYTİNBURNU Asliye Ceza Mahkemesinden verilen
1991/406 Esas, 1993/687 Karar sayılı ve 10.12.1993 tarihli hükmün temyiz
yoluyla incelenmesi sanıklar Karabet ile Nazar Üçkardeş tarafından istenilmiş
ve temyiz edilmiş olduğundan; Yargıtay C.Başsavcılığının 20.4.1994 tarihli
onama ve bozma isteyen tebliğnamesiyle 26.4.1994 tarihinde daireye gönderilen
dava dosyası başvurunun nitelik ve kapsamına göre görüşüldü.
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler
ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
1) a-Yargılama ve olayın kanıtlanmasına ilişkin gerekçe: Sanık Nazar'a
yükletilen mühür bozma eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu
öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin yasaya uygun olarak
yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri
sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve
eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani
kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı; böylece
olaylara ilişkin sorunlarda gerekçenin yeterli bulunduğu;
b-Hukuksal tanı: Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve yasada
öngörülen suç tipine uyduğu,
c-Yaptırım: Cezanın yasal bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından sanık Nazar Üçkardeş'in ileri sürdüğü nedenler yerinde
görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN
REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
2) Sanık Karabet Üçkardeş'in mühür bozma suçlarıyla ilgili olarak
kurulan hükümlere yönelik temyize gelince;
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanığın 3.5.1991, 10.6.1991, 17.7.1991 ve 2.11.1991 tarihlerinde mühür
bozma eylemini işlediği, ilk iki eylemi için 12.8.1991, üçüncü eylemi için
29.8.1991 ve son eylemi için 5.12.1991 tarihlerinde hakkında dava açıldığı
anlaşılmaktadır.
Mahkemece, bu suçların ayrı ayrı olduğu gerekçesiyle gerçek içtima
hükmünün (TCY. md.71) uygulanması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
Teselsül hükmünün uygulanabilmesi için, ilkin birden çok eylem ve
suçun var olması zorunludur. Ayrı ayrı suçları kaynaştıran ve teselsül
hükmünün uygulanmasını gerektiren öğe ise, "aynı suç işleme kararıyla"
davranılmasıdır.
Bu nedenle, sanığın eylemleri işleme ve iddianamelerin kendisine
tebliğ tarihlerine, suç işleme biçimlerindeki benzerlik gibi olgulara göre,
kısmen ya da tamamen hangi suçlarını aynı suç işleme kararıyla işleyip
işlemediğinin tartışılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, eksik
inceleme ve teselsül kavramına ters düşen gerekçeyle hüküm kurulması,
Yasaya aykırı ve sanık Karabet Üçkardeş'in temyiz nedenleri ile
tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA,
yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak
üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 13.9.1994 tarihinde
oybirliğiyle karar verildi. 14.10.1994
Sami Selçuk Muharrem Dinç Erol Çetin Birol Kızıltan Fadıl İnan
Başkan Üye Üye Üye
Üye
|