 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Onyedinci Hukuk Dairesi
E. 1994/3839
K. 1994/5405
T. 14.6.1994
* KADASTRO TESBİTİNE İTİRAZ
* ELATMANIN ÖNLENMESİ
* HARİCİ SATIŞ
* TAPU KAYDI
ÖZET : Harici satışın yapıldığı tarih ile elatmanın önlenmesi davasının
açıldığı tarihe kadar on yıllık süre geçmiştir. Davalılar bu süre içinde
malik sıfatiyle aralıksız ve çekişmesiz zilyet bulundukları ve 3402 sayılı
Kadastro Kanununun 13/B-b koşulları davalılar yararına gerçekleşmiştir.
Davacının dayandığı tapu kaydı hukuki değerini yitirdiğinden geçerlilik
kazanan harici satış nedeni ile davanın reddine karar verilmesi gerekir.
(3402 s. Kadastro K. m. 13/B-b) (743 s. MK. m. 634) (818 s. BK. m. 213) (2644
s. Tapu K. m. 26) (1512 s. Noterlik K. m. 60/3)
Taraflar arasındaki tesbite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda,
davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm davalılardan Mehmet tarafından süresi
içinde temyiz edilmekle; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Kadastro sırasında; 116 ada, 2 parsel sayılı, 67.200 metrekare yüzölçümündeki
taşınmaz Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduğundan sözedilerek malik
hanesi açık bırakılmak suretiyle tesbit edilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesine
davacı Hacı Veli tarafından davalılar Mehmet ve Gülistan aleyhine açılmış
olan dava kadastro mahkemesine devir edilmiştir. Mahkemece, çekişmeli 116
ada, 2 sayılı parselin davacı Hacı Veli adına tesciline, davalıların
elatmanın önlenmesine karar verilmiş; hüküm, davalılardan Mehmet tarafından
temyiz edilmiştir.
Davanın kadastro tesbitinden önce 4753 sayılı Yasaya göre tesis edilen
3.3.1956 tarih, 181 numaralı tapu kaydına dayanarak Mehmet ve Gülistan
aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı elatmanın önlenmesi davası
görevsizlik kararı ile kadastro mahkemesine aktarılmıştır. Dava konusu tapuda
kayıtlı 2 numaralı parselin 24.9.1973 tarihli harici satış senediyle bir
bölümü Mehmet, bir bölümü de senet düzenlenmeden aynı yılda davalı
Gülistan'ın kocası Ramazan'a haricen satıldığı ve zilyetliklerinin satış
tarihinden davalılara teslim edildiği dosya içeriğinden anlaşıldığı gibi,
taraflar arasında bu konularda bir uyuşmazlık ta bulunmamaktadır. Böylece
taraflar arasındaki uyuşmazlık tapulu taşınmaz hakkında yapılan harici
satışın geçerli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Mahkemece kadastro
tesbitinden önce Asliye Hukuk Mahkemesine açılan elatmanın önlenmesi davası
sebebiyle harici satışın bozulduğu gerekçe gösterilerek davanın reddine karar
verilmiştir.
Kural olarak, tapulu taşınmazların harici satışı geçersizdir (Medeni Yasanın
634, Borçlar Yasasının 213. maddeleri ve Noterlik Yasası). Ancak tasfiye
yasaları niteliğini taşıyan ve yürürlükten kaldırılan 766 sayılı Tapulama
Yasasının 32/C ve sonradan yürürlüğü konulan 3402 sayılı Kadastro Yasasının
13/B-b maddelerindeki koşulların gerçekleşmesi halinde harici satışın
geçerlilik kazanacağı öngörülmüştür. Asliye Hukuk Mahkemesine 28.5.1987
tarihinde tapu kaydına dayanılarak elatmanın önlenmesi davası açılmıştır.
Kadastro tesbiti 23.11.1990 tarihinde yapılmıştır. Böylece harici satışın
yapıldığı tarih ile Asliye Hukuk Mahkemesine de tapu kaydına dayanılarak
açılan elatmanın önlenmesi davasının tarihine kadar 10 yıllık süre geçmiş
bulunmaktadır. Davalılar harici satışın yapıldığı tarihten elatmanın
önlenmesi davasının açıldığı 28.5.1987 gününe yada tesbit tarihine kadar
malik sıfatıyla aralıksız ve çekişmesiz zilyet bulundukları ve böylece 3402
sayılı Kadastro Yasasının 13/B-b maddelerindeki koşulların davalılar yararına
gerçekleştiği ve davacının dayandığı tapu kaydının hukuki değerini yitirdiği
anlaşılmaktadır (Hukuk Genel Kurulu'nun 8.12.1993 gün ve 1993/7-563-794
sayılı kararı). O halde yasa gereği geçerlilik kazanan harici satış sebebiyle
davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabul edilmesi isabetsizdir. Ne
varki, hüküm davalılardan Mehmet tarafından temyiz edilmiş bulunduğu nazara
alınarak 21.9.1993 tarihli uzman bilirkişi krokisinde (A) ile gösterilen ve
Mehmet tarafından harici senetle satın alınan 40000 metrekarelik bölüme
yönelik temyiz itirazlarının kabulüne ve yerel mahkeme kararının açıklanan
nedenlerden ötürü Mehmet yararına (BOZULMASINA) ve peşin alınan harcın istek
halinde temyiz edene verilmesine, 14.6.1994 gününde oybirliğiyle karar
verildi.
|