 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Onyedinci Hukuk Dairesi
E. 1994/3713
K. 1994/5910
T. 29.6.1994
* KADASTRO TESBİTİNE İTİRAZ
* MİKTAR FAZLASI
* MERA
* MERA OLARAK SINIRLANDIRMA
ÖZET : Davacı, mülkiyet sağlayıcı herhangi bir kayıt ve belgeye dayanmadığına
göre dört tarafı mera ile çevrili olan ve aralarında doğal ve değişmez sınır
bulunmayan bir yerin öncesinin mera olduğunun kabulü gerekir.
Kamu malı niteliğindeki meraların zilyetlikle ihtisabı mümkün değildir. Bu
durumda, davanın reddine ve taşınmazın 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/B
maddesi uyarınca mera niteliğiyle sınırlandırılmasına karar verilmelidir.
(3402 s. Kadastro K. m. 16/B)
Taraflar arasındaki tesbite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda,
davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm davalı Hazine tarafından süresi içinde
temyiz edilmekle; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Kadastro sırasında; 121 ada, 32 parsel sayılı, 16300 metrekare yüzölçümündeki
taşınmaz, davacı yönünden 100 dönüm fazlası olduğundan davalı Hazine adına
tesbit edilmiştir. Askı ilan süresi içinde davacı Yusuf, vergi kaydı ile
kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine, irsen intikale, imar ve ihyaya dayanarak
dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu parselin Yusuf
adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine tarafından temyiz
edilmiştir.
Mahkemece, taşınmaz üzerinde tesbit günü itibariyle davacı yararına zilyetliğe
dayalı iktisap koşullarının gerçekleştiği gerekçe gösterilerek davanın
kabulüne karar verilmişse de, mahkemenin bu kabulü dosya içeriğine, toplanan
delillere ve eylemli duruma uygun düşmemektedir. Kadastroca taşınmaz belgesiz
zilyetliğe dayalı olarak davacı adına tesbit edilen 100 dönüm miktar fazlası
olduğu nedeniyle Hazine adına tesbit edilmiştir. Eylemli durumda taşınmazın
dört tarafıda 607850 metrekare yüzölçümlü kesinleşen 68 nolu mer'a parseli
ile çevrili bulunmaktadır. Görüş ve bilgilerine başvurulan ziraat bilirkişisi
ile yerel bilirkişi ve tanıklar taşınmazın sınırlarının mer'a ile çevrili
olduğunu haber verdikleri gibi taşınmazı bitişik mer'a parselinden ayıran
doğal ve değişmez sınırların bulunmadığı da keşfen saptanmıştır. Davacı,
mülkiyet sağlayıcı herhangi bir kayıt ve belgeye dayanmadığına göre dört
tarafı mer'a ile çevrili olan ve aralarında doğal ve değişmez sınır
bulunmayan bir yerin öncesinin mer'a olduğunun kabulü gerekir. Hal böyle
olunca, eylemli duruma aykırı düşen bilirkişi ve tanık sözleriyle, sınırları
yazılı olmayan ve taşınmaza ait olup olmadığı kesin olarak saptanmayan 1972
günlü arazi vergi beyannamesine değer verme olanağı yoktur. Kamu malı
niteliğindeki mer'aların zilyetlikle iktisabı mümkün değildir. Bu durumda,
mahkemece davanın reddine ve taşınmazın 3402 sayılı Kadastro Yasasının 16/B
maddesi uyarınca mer'a niteliğiyle sınırlandırılmasına ve özel siciline
yazılmasına karar vermek gerekirken delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya
düşülerek yazılı olduğu üzere kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir.
Davalı Hazinenin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan
nedenlerden ötürü (BOZULMASINA), 29.6.1994 gününde oybirliğiyle karar
verildi.
|