 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
4.Ceza Dairesi
Y A R G I T A Y İ L A M I
Y.EMİR
Esas No:93/342
Karar No:94/476
Tebliğname No:Y.E.6895
Hayati tehlike oluşturacak biçimde yaralama suçundan sanık Cengiz
Uysal'ın TCY.nın 456/1, 457/1, 647 sayılı yasanın 4. maddeleri gereğince
sonuç olarak 1.200.000 lira ağır para cezası ile hükümlülüğüne ilişkin
SULTANHİSAR Asliye Ceza Mahkemesince verilip kesinleşen 19.2.1992 günlü karar
aleyhine Adalet Bakanlığından verilen 19.1.1994 gün ve 1821 sayılı yazılı
emri içeren C.Başsavcılığının 24.1.1994 gün ve 6895 sayılı tebliğnamesiyle
dava dosyası, daireye gönderilmekle incelendi ve gereği görüşüldü.
Tebliğnamede:
"1-Yaralamanın geçici ve kati tabip raporlarındaki hayati tehlike
niteliği Adli Tıp Kurumu raporu ile açıkca belirlenmeksizin bu yoldaki kabule
dayalı ceza hükümlülük kararında;
2-Hükümdeki nitelendirme ve kabule göre de;
a)Suça uygun düşen TCY.nın 456/2. maddesi yerine 456/1. maddesi,
b)Cezanın arttırılmasında anılan Yasanın 457/2. maddesi yerine 457/1.
maddesi uygulamak suretiyle eksik cezaya hükmolunmasında,
İsabet görülmemiştir" denilmektedir.
Fransız hukukundan esinlenilerek C.Y.Yasasına geçen ve "yazılı emir
yoluyla bozma" olarak adlandırılan yasa yolu, sanık yararını değil, yasaların
birörnek uygulanmasını sağlamak için benimsendiğinden, yasa yararını
gerçekleştirmeyi amaçlayan bir çaredir. Ancak, koşulları bulunduğu takdirde
sonuçtan hükümlü/sanık da yararlanabilecektir.
Bu yüzden, sınırlı koşullar içinde, bir başka deyişle, konusu hukuksal
değil, hükümlüye/sanığa karşı ve Yargıtayca ilk mahkemelerin yerine geçilerek
karar verilemiyorsa, bu yola başvurulamaz ve bu yolla bozma yapılamaz.
Olayda, hükümlünün suçu saptanmıştır. Bu konuda bir tartışma yoktur.
Ancak, Nazilli Devlet Hastanesinin 30.5.1991 tarih ve 278 sayılı raporunda,
yakınanın iç kanama nedeniyle yaşamsal tahlike geçirdiği bildirildiği halde,
bu husus gözetilmeyerek, TCY.nın 456. maddesinin 2.fıkrası yerine 1.fıkrası
uygulanmıştır. Bu eksiklik hem olay sorunu ve hem de hükümlüye karşı;
tebliğnamenin (2) sayılı bendindeki hususlar ise bütünüyle yine hükümlüye
karşı olduklarından, yazılı emre dayalı C. Başsavcılığının bozma isteğinin
REDDİNE, 31.1.1994 tarihinde oybirliğiyle karar verildu. 4.2.1994
Sami Selçuk Muharrem Dinç Erol Çetin Birol Kızıltan Fadıl İnan Başkan
Üye Üye Üye Üye
|