 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
17. HUKUK DAİRESİ
ESAS KARAR
1994/3429 1994/4434
Y A R G I T A Y İ L A M I
MAHKEMESİ : Bayburt Kadastro Mahkemesi
TARİHİ : 6.3.1992
NOSU : 1988/164- 1992/15
DAVACI : Rahime Güçlü (İpekçil)
DAVALI : Hükmü Gül ve arkadaşları
ÜÇÜNCÜ ŞAHIS :.........
Taraflar arasındaki tesbite itiraz davası üzerine yapılan yargılama
sonunda: Davanın reddine ilişkin verilen hüküm davacı Rahime Güçlü (İpekçil)
tarafından süresi içinde temyiz edilmekle dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Kadastro sırasında 588 parsel sayılı 2052 metrekare yüzölçümündeki
taşınmaz 289 tahrir nolu vergi kaydı ile irsen intikal ve kazandırıcı
zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davacı ve davalılar adına tesbit edilmiştir.
Askı ilan süresi içinde davacı Rahime davalılardan Hükmü Gül, Gülahmer Gül'ün
taşınmazda paylarının olmadığı iddasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece,
davanın reddine ve dava konusu parselin tesbitteki payları ile davacı,
davalılar adlarına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm davacı Rahime Güçlü
(İpekçil) tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli
değildir. Kadastro tutanağında taşınmazın davalı Hükmü Gül dışında kalan
tarafların ortak miras bırakanı İsmail (Ömer)'den kaldığına yer verilmiştir.
Davacı, dedesi İsmail oğlu Abdurrahman'dan kalan bir yer olduğunu, bu durumda
İsmail mirasçısı olmayan davalılar Hükmü Gül ve GÜlahmer Gül'ün pay sahibi
olamayacaklarını ileri sürerek dava açmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık,
taşınmazın İsmail'den mi, yoksa oğlu Abdurrahman'dan mı kaldığı ve bu arada
mirasçılardan İsmail Çil ve Gülbey'in Hükmü Gül'e yaptıkları pay satışının
geçerli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Ne varki bu yönler yeteri
kadar araştırılmamış, ismail (Ömer)'den veraset belgesi alınmadığı gibi,
mirasçılarının kimlerden ibaret olduğu da belirlenmemiştir. Öte yandan Usulün
259. maddesine göre taşınmazlarla ilgili davalarda tanıkların mahallinde
dinlenmesi gerekirken bir kısım tanıklar yönünden de bu kurala da
uyulmamıştır.
Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Uyuşmazlığın sağlıklı bir çözüme
kavuşturulabilmesi için kök miras bırakan İsmail (Ömer)'den alınmış veraset
belgesi varsa ibraz ettirilmeli, yoksa 3402 Sayılı Yasanın 25. maddesi
gözönünde bulundurularak verasete esas nüfus kayıtları getirtilmeli,
kayıtların bulunmaması halinde dahi, yaşlı ve bilgi sahibi tanıklardan
mirasçıların kimler olduğu sorulup kesin olarak saptanmalı, tesbit
bilirkişileri ve taraflarca gösterilecek tanıklar huzuruyla yeniden keşif
yapılarak taşınmazın İsmail'den mi, yoksa oğlu Abdurrahman'dan mı kaldığı,
İsmail ve Abdurrahman'ın ölümlerinden sonra terekelerinin yöntemine uygun
biçimde mirasçıları arasında paylaşılıp paylaşılmadığı, paylaşılmışsa
paylaşım tarihi ve kime isabet ettiği bilirkişi ve tanıklardan somut olaylara
dayalı olarak sorulmalı, İsmail oğlu Abdurrahman'dan kalan bir yer olması
halinde davalılardan Gülahmer Gül'ün pay sahibi olmayacağı, ölüm tarihine
göre terekesinin iştirak halinde mülkiyet hükümlerine tabi bulunması
nedeniyle mirasçılarından birinin veya birkaçının taşınmazdaki miras payını
üçüncü kişi davalı Hükmü Gül'e satışlarının diğer mirasçıların açık veya
zımni onayı olmaksızın geçerli olmayacağı ve Hükmü Gül'ün satın alma
tarihinden tesbit gününe kadar da lehine iktisap koşullarının gerçekleşmediği
düşünülmeli, davalı Hükmü Gül'ün diğer paydaşların payını aldığı yolunda bir
iddiasının bulunması halinde de bu konudaki delilleri sorulup toplanmalı,
böylece toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilmeli ve hasıl olacak
sonuca göre bir karar verilmelidir.
Davacı Rahime Güçlü (İpekçil)'in temyiz itirazları yerindedir. Kabulü
ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü BOZULMASINA ve peşin alınan harcın
istek halinde temyiz edene geri verilmesine 9.5.1994 gününde oybirliğiyle
karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Hayri Karadoğan N.Ertuğrul A.Özçelik B.Sınmaz İ.Özmen
|