 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Altıncı Hukuk Dairesi
E. 1994/2902
K. 1994/3180
T. 22.3.1994
* YENİDEN İNŞAAT VE İKİ HAKLI İHTAR
SEBEBİYLE TAHLİYE DAVASI (Dava açma süresi)
ÖZET : Gerek inşaat nedeniyle açılacak tahliye davasının gerekse bir kira yılı
içinde yapılmış iki haklı ihtara dayanan tahliye davalarının, kira
sözleşmesinin bitimini izleyen bir ay içinde açılması zorunludur. Bu süre
konusu kamu düzeni ile ilgili olduğundan kendiliğinden (re'sen) gözetilmesi
gerekir.
Süresiz akitlerde ve kira bedelinin senelik ödenmesi gereken hallerde iki
haklı ihtar oluşmaz.
(6570 s. GKK. m. 7)
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar, davalı
tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla; dosyadaki bütün kağıtlar
okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, yeniden inşaat ve iki haklı ihtar sebebiyle kiralananın tahliyesi
istemine ilişkindir. Mahkemece, her iki sebepten de davanın kabulüne karar
verilmiş ve hüküm davalı vekili tarafından temyiz olunmuştur. Gerek inşaat
sebebiyle açılacak tahliye davasının, gerekse bir kira yılı içinde yapılmış
iki haklı ihtara dayanan tahliye davalarının 6570 sayılı Yasanın 7. maddesi
ve yerleşmiş içtihatlar uyarınca aktin hitamını izleyen bir ay içinde
açılması zorunludur. İhtarlar, dava şartı olduğu için süre kesme niteliğine
haiz değildir. Süre konusu kamu düzenine ilişkin olması sebebiyle re'sen
gözetilmesi gerekir.
İhtarların bir kira yılı içinde muaccel hale gelmiş (istenebilir durumu almış)
değişik ayların kirasına ilişkin olarak en az iki defa kiracıya tebliğ
edilmesi haklılığı içinde ödemelerin ihtarların tebliğinden önce yapılmaması
şarttır. Tebliğden sonra yapılan ödemelerin hukuki değeri yoktur. İhtarlar,
tebliğ ile hukuki sonuç doğuracağından ödemelerde tebliğ tarihinin esas
alınması şarttır. Keşide tarihi sadece muacceliyet bakımından ödem
taşımaktadır. Zira muaccel olmayan (henüz ödenmesi gerekmeyen) kira parasının
istenmesi mümkün değildir.
Süresiz akitlerde ve kira bedelinin senelik ödenmesi gereken hallerde iki
haklı ihtar oluşmaz.
Olayımızda; davacı, davalının 1.6.1992 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli
yazılı kira sözleşmesine göre kiracı olduğunu iddia ederek 21.6.1993
tarihinde bu davayı açmıştır. Davalı ise kiralananda 18-20 yıldan beri kiracı
olduğunu, başlangıç tarihinin iddia edildiği gibi olmadığını, aylık kira
paralarının peşin ödenmesinin kararlaştırılmadığının, ay sonlarında ödeme
yapılmakta olduğunu, davcının dayandığı yazılı sözleşmenin gerçekten mevcut
olmadığını, oradaki imzanın kendisine ait olmadığını savunmuş, hatta yazılı
sözleşmenin satıldığı iddiasıyle C. Savcılığına suç duyurusunda
bulunduklarını bildirmiştir.
Böylece, taraflar arasında aktin başlangıç tarihi, süresi ve kira parasının
ödeme zamanı uyuşmazlık konusudur. Yukarıda belirtildiği gibi her iki
sebepten açılan davanın süresinde olup olmadığının saptanması ve iki haklı
ihtar sebebine dayanan davadaki ihtarnamelerin ilgili ayların kira parasının
muaccel olmasından sonra keşide edilmiş haklı ihtarlar olup olmadığı
belirlenmesi için öncelikle bu uyuşmazlığın çözümlenmesi gereklidir. Bu
hususlar üzerinde durulmadan savunmaya ilişkin bir inceleme yapılıp
tartışılmadan davanın sürede olduğunun kabulü ve iki haklı ihtar davasının da
yerinde olduğunun karara bağlanması usul ve yasaya aykırıdır. Hüküm bu
nedenle bozulmalıdır.
S o n u ç : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile
hükmün HUMK.nun 428. maddesi uyarınca (BOZULMASINA), istek halinde peşin
alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 22.3.1994 tarihinde
oybirliğiyle karar verildi.
|