 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
2.Hukuk Dairesi
Sayı:
ESAS KARAR
94/2802 94/3708
ÖZET :Murisin ortak olduğu anonim şirketin iflası tek başına murisinin
terekesinin borca batık olduğunu kabul için yeterli değildir. Bu iddia
mirasın reddi için tek süre istemeye hak veren zorlayıcı sebep olamaz.
Taraflar arasındaki mirasın reddi için süre verilmesi davasının
yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle,
evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Davacılar miras bırakanlarının ortak olduğu anonim ortaklığın
tasfiyesine gidildiğini miras bırakanın ortaklığa kefaletininde bulunduğunu
bu itibarla terekenin tesbiti kayıtların incelenmesinin zaman alacağını
belirterek mirasın reddi konusunu düşünmek üzere uygun bir süre uzatımı
verilmesini istemiştir.
Anonim ortaklık sermaye ortaklığıdır. Ortaklar koydukları ana para ile
sınırlı olmak üzere sorumludur. Alacaklıların haklarıda ortaklığın mal
varlığı ile sınırlıdır. İflas masasıda kurulmuş bulunmasına göre alacaklılar
tasfiyeden doğacak mal varlığının el verdiği ölçüde haklarını alabilir. Miras
bırakanın kisisel mal varlığına baş vurabilmeleri söz konusu olmaz. Ortağın
kişisel mal varlığı ile sorumlu tutulması ancak kasıtlı olarak ortaklığı
zarara soktuğu ifalasa neden olduğunun hükmen sabit olması halinde
mümkündür. Olayda böyle bir iddia ileri sürülmemiştir. Öte yandan kefaletle
ilgili dosyada herhangi bir delil ve belgede bulunmamaktadır. Kefil olarak
sorumluluğuda bu itibarla söz konusu edilemez.
Yasal Süre içinde mirası red iradesinin açıklanmasının mümkün olmaması
halinde hakimden ek süre istenebileceği Medeni Kanunun 555. maddesi ile
düzenlenmiştir. Uygulama ve öğretide ek süre için mirascının ağır hastalığı,
tereke mallarının çeşitli Ülkelerde veya şehirlerde dağınık olması, miras
bırakanın haksız eylemi sonucu bir sorunluluğunun sanradan öğrenilmesi,
mirascının temyiz güçünü yitirmesi yasal temsilci seçiminin uzaması, haber
alma imkanı kısıtlı veya çok zor olan yabancı ülkede bulunulması gibi
nedenleri haklı sebebler olarak kabul edilmiştir.
Davacı belirtilen haklı nedenlerin varlığı dolayasıyla terekeyi
inceliyemediğini kanıtlayamadığı gibi, murisin iflas eden Anonim şirketle
ilişkileri kanunun gösterdiği anlamda bir zorlayıcı sebep olarak kabul
edilemez. Davacı sorumluluğunu sınırlamak bakımından terekenin tutulacak
defter gereğince kabulü konusundaki yasal olanağı da kullanmamıştır.
Koşulları bulunmayan davanın reddi yerine yazılı olduğu şekilde hüküm
kurulması doğru bulunmamıştır.
S O N U Ç : Temyize konu hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA
Temyiz peşin harcın yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi.
11.4.1994
Başkan Üye Üye Üye Üye
Tahir Alp Nedim Turhan Ş.D.Kabukcuoğlu Ferman Kıbrıscıklı Özcan Aksoy
|