Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 



    T.C.
Y A R G I T A Y 
2.Hukuk Dairesi
    Sayı:


ESAS     KARAR 
94/2642  94/3709


	ÖZET :Tenfizi bağışlayanın ölümüne bağlı bağışlama sağlar arası bir
 tasarruf olup, iki yanlı bir sözleşmedir ve miras mukaveleri biçiminde
 yapılmalıdır.
 
	Taraflar arasındaki vasiyetin iptali-tenkis davasının yapılan
 muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, evrak
 okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

	Miras Hukuku yönünden bağış; Bir kimsenin karşılığında bir değer
 olmaksızın kendi mal varlığı ve terekesinden diğer bir kimse yararına maddi
 bir yarar sağlamayı öngören hukuki bir işlemdir. (Prof.Dr.Fikret Eren,
 Fikret, T.Medeni Hukukunda tenkis davası 1973 sh.61) Özel borç ilişkileri
 yönünden bağış; Hayatta olan kimseler arasında yapılan ve bir tarafın
 karşılık beklemeden diğerini zenginleştirme amacı ile kendi mal varlığından
 iki taraflı iradeyi kapsayan ve karşı tarafa maddi bir yarar sağlayan hukuki
 işlemdir. Bir başka anlatımla, bir kimsenin bir başkasına bilinçli ve amaçlı,
 hukuki sebebe (causa'ya) dayalı bir edim veya eylemli mal varlığına ilişkin
 bir yarar sağlamasıdır. (Rona Sorozan, Sağlar arası işlem yoluyla ölüme bağlı
 kazandırma 1979 S.5).
	Borçlar Kanununun 240/2. maddesi uyarınca "yerine getirilmesi
 bağışlayanın ölümüne bağlı bağışlamada vasiyet hükmü  ceryan eder" Kaynak
 İsviçre Borçlar Kanunun bu maddeyi karşılayan 245/2. maddesinde ise "vasiyet
 hükmü ceryan eder" sözleri yerine "ölüme bağlı tasarruf hükümleri uygulanır"
 sözleri yer almaktadır. Yerine getirilmesi bağışlayanın ölümü koşuluna bağlı
 olarak yapılan işlem sonucu itibariyle bir bağış vadidir. Yararına bağış
 yapılan kişinin, bağışlayanın hayatında bu bağışı açık veya örtülü olarak
 kabul etmiş olması gerekir. Zira Borçlar Kanununun 239. maddesi gereği, bağış
 sözleşmesinin hukuki sonuç doğurması karşı tarafın bu bağışı kabul etmiş
 olması veya kabul etmiş sayılmasıyla olasıdır. Aksi halde bağışlayan yaptığı
 bağıştan geri dönebilir. Örtülü kabul susma ile gerçekleşir. Ancak bunun
 için, bağışlananın veya yasal temsilcisinin bağışı öğrenmiş ve uygun bir süre
 geçmiş olmasına rağmen yararına  yapılan bağışı red etmemiş olması gerekir.
 Belirtilen bu açıklamalardan yerine getirilmesi bağışlayanın ölümü koşuluna
 bağlı bağışlamanın  sağlar arası bir işlem ve iki yanlı bir sözleşme olduğu
 sonucu doğmaktadır. Yasada yer alan bu gibi sözleşmelerin vasiyet hükümlerine
 tabi olduğuyönündeki hükmü, kaynak yasaya uygun olarak ölüme bağlı tasarruf
 hükümlerine tabiidir. Şeklinde anlaşılması gerekir. (20.9.1950 gün 4/10
 sayılı inançları birleştirme kararı gerekçesi) iki yanlı olan bağış vadinin
 vasiyete ait şekil koşulları içinde gerçekleşmesi olanaksızdır. İki tarafın
 iradelerinin birleşmesi ölüme bağlı tasarruflardan miras mukavelesi
 (M.K.m.474 ve 492) ile mümkündür. (Prof. dr. Haluk Tandoğan, Borçlar Hukuku
 Özel Borç İlişkisi, cilt 1 sh.364- Dr.A.Escher Miras hukuku Prof. Dr.
 S.S.Ansay  çevirisi 1953 sh. 84- Prof Dr.Necip Kocayusufpaşaoğlu, miras Hukuk
 3. bası 1987 sh.126- Prof Dr. M.kemal oğuzman, Miras Hukuku Dersleri, 1978
 2.bası Sh.113. Rona Sorozan, sağlar arası  işlem yoluyla ölüme  bağlı
   kazandırılmaları, 1979, SH.68. ve altındaki 14 nolu Dipnot- Yargıtay
  2.H.D.nin 30.12.1982 gün 9452 10052 ve 11.1.1973. gün 8073/92 sayılı
 kararları R.K.D.1973. 164/165) Bu gibi bagışlamalara içerik, şekil, ehliyet,
 tasarruf oranı, tenkis v.s. bakımından da ölüme bağlı tasarruf hükümleri
  uygulanacağından kazandıranın  miras  sözleşmesi  şeklinde yapılmasında
  zorunluluk vardır .
	 Somut olayda : Bağışlayanın  Ölümünden sonra yerine  getirilecek,
 bagış adi yazılı  şeklinde  yapılmıştır. Açıklanan  nedenler karşısında
  Borçlar kanunun 240/2 madesine uygun sonuc doğuran  bir kazandırmaın
 varlıgından  söz edilmez. Mahkemenin  bu belgeyi  gecersiz  sayması  ve iptal
 etmiş olması bu itibarla da doğrudur.
         Sonuç: Temiyze konu hükmün açıklanan  nedenlerle  ONAMASINA, aşagıda
 yazılı onama harcının  temiz edene yükletilmesine, temiz peşin harcının
  mahsubuna oybirligiyle karar verildi. 30.3.1994. 

Başkan    Üye          Üye             Üye                Üye
Tahir Alp Nedim Turhan Ş.D.Kabukcuoğlu Ferman Kıbrıscıklı Özcan Aksoy 
    
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini