Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C
Y A R G I T A Y
Onyedinci Hukuk Dairesi

	E.	1994/2543
	K.	1994/8107
	T.	19.10.1994

*  KADASTRO TESBİTİNE İTİRAZ 
*  İMAR MEVZUATINA AYKIRI  BİNA İNŞA ETMEK 
*  KAZANDIRICI ZAMANAŞIMI ZİLYETLİĞİ

ÖZET : 2981 sayılı Yasanın 10/b maddesinde, imar mevzuatına aykırı olarak
 toplu binalar inşa edilmesi halinde tapuda paydaş olan kimseler adına, pay
 oranları ve fiili kullanma durumlarına göre tesbit yapılır. Tapu dışı
 devralan kişi yararına tesbit yapılmaz.

Adı geçen Yasanın uygulanmasından önceki tapuda paydaş olan davacı Esma ve
 davalıların miras bırakanı Zeynep adlarına hisseli olarak kayıtlı olduğu,
 onun 1943 yılında öldüğü, hissesine mirasçılarının zilyed olmadıkları,
 tamamının Esma tarafından 1956 yılında tesbitin yapıldığı, 1987 yılına kadar
 da kullanılmıştır.

Şu hale göre, Zeynep adına olan paylı tapu kaydının 3402 sayılı Kadastro
 Yasasının 13/B-C ve Medeni Yasanın 639/2. maddesi gereğince hukuki değerini
 yitirdiğinden davacı adına tescile karar verilmesi doğrudur.

 (2981 s. MAYK. m. 10/b) (3402 s. Kadastro K. m. 13/B-C) (743 s. MK. m. 639/2)

Taraflar arasındaki tesbite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda;
 davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm davalı Nesibe (Zeynep mirasçısı)
 tarafından süresi içinde temyiz edilmekle; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

2981 sayılı Yasa gereğince yeniden yapılan kadastro çalışmaları sırasında 179
 ada, 20 parsel sayılı, 126 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı ile
 haricen satış ve ifraz nedenleriyle davacı Esma ve davalılar Zeliha ve Zeynep
 adlarına paylı olarak tesbit edilmiştir. Askı ilan süresi içinde davacı Esma
 taşınmazın tamamı için kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine ve satın almaya
 dayanarak dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu parselin
 davacı Esma adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Nesibe
 (Zeynep mirasçısı) tarafından temyiz edilmiştir.

Taraflar arasındaki çekişme 3290 sayılı Yasa ile değişik 2981 sayılı Yasanın
 10/b maddesi uygulamasından önceki tapuda paydaş olan kişiler arasında 3402
 sayılı Kadastro Yasasının 13/B-C ve Medeni Yasanın 639/2. maddesinin uygulama
 olanağı bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.

Çekişmeli 179 ada, 20 nolu parselin de içinde bulunduğu Serik Merkez
 Mahallesi'nde bulunan taşınmazın ilk defa kadastro tesbiti 1956 yılında
 kesinleşmiş ve davacı ile davalının miras bırakanı Zeynep ve daha bir çok
 kişiler adına paylı olarak tescil edilmiştir. Daha sonra özel parselasyona
 tabi tutularak bir çok kişiye pay satışı suretiyle temlik edilmiştir. Son
 olarak ta 3290 sayılı Yasa ile değişik 2981 sayılı Yasanın 10/b maddesi
 uygulaması yapılmıştır. Sözü edilen yasa maddesinde "üzerinde imar mevzuatına
 aykırı olarak toplu binalar inşa edilmiş, paylı veya özel parselasyona dayalı
 arsa veya arazilerde kişilerin pay miktarları ve fiili kullanma durumları
 dikkate alınarak yapılacak uygulama yöntemi ayrıntılı olarak düzenlenmiştir.
 Bu düzenlemeye göre ancak tapuda paydaş olan kimseler adına "pay oranlarını
 ve fiili kullanma durumları" dikkate alınarak tesbit yapılacak ve tapu dışı
 yolla devralan kişi yararına herhangi bir tesbit yapılamayacaktır.
 Tesbitlerde 3402 sayılı Kadastro Yasasının usule ilişkin kuralları da
 gözönünde bulundurulacaktır. 

Somut olayda, taşınmazda 13/126 pay davacı Esma, 75/126 pay da davalıların
 miras bırakanı Zeynep adına kayıtlıdır. Zeynep'in 1943 yılında öldüğü
 dosyadaki mirasçılık belgesinde anlaşıldığı gibi, taşınmaza Zeynep
 mirasçılarının hiç zilyet olmadıkları, tamamının Esma tarafından 1956 yılında
 tesbitin yapıldığı 1987 yılına kadar kullanıldığı anlaşılmaktadır. Şu hale
 göre, Zeynep adına olan pay tapu kaydı 3402 sayılı Kadastro Yasanının 13/B-c
 ve Medeni Yasanın 639/2. maddesi gereğince taşınmaza zilyet olan diğer paydaş
 davacı Esma yararına yasal değerini yitirmiş olduğu gözönünde bulundurularak
 hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

Davalı Zeynep mirasçısı Nesime'nin temyiz itirazları yerinde değildir.
 Açıklanan nedenlerden ötürü hükmün (ONANMASINA) ve 41.000.- TL. kalan onama
 harcın temyiz edenden alınmasına, 19.10.1994 gününde oybirliğiyle karar
 verildi.


    
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini