 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
18.HUKUK DAİRESİ
ESAS KARAR
1994/2426 1994/4435
Y A R G I T A Y İ L A M I
Mahkemesi :Trabzon 1.Asliye Hukuk Mahkemesi
Tarihi :15.11.1993
Nosu :1991/770-1993/582
Davacı :Vakıflar Genel Müd.Vekili Av.Cengiz Şahin
Davalı :H.Rıza Müftüoğlu Vekili Av.Özer Atalay
Dava dilekçesinde 11.248.000 TL. taviz bedelinin faiz ve masraflarla
birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen
kabulü cihetine gidilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki
bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davada, icareteynli olduğu ileri sürülen mazbut vakfa ait taşınmaz
için hesaplanan taviz bedelinin Vakıflar Kanununun 2888 Sayılı yasa ile
değişik 29. maddesi uyarınca tahsili istenmektedir.
Vakıflar Kanununun 26 ve 27. maddeleri gereği vakıf taşınmazlar
üzerinde bulunan mukataa ve icareteyn mükellefiyetleri, tavize dönüşmüş olup,
27. maddeye 20.6.1952 gün ve 5982 sayılı kanunla eklenen ve 22.9.1983 günlü
2888 Sayılı Kanunla değişen fıkrada bu taviz bedelinin ne şekilde
hesaplanacağı açıklanmış, 28. madde için taviz bedelinin
taksitlendirilebileceği hükme bağlanmıştır. Anılan kanunun 28.9.1983 gün ve
2888 sayılı kanunla değişen 29. maddesinin birinci fıkrası (değişiklikten
önce mevcut hükmü aynen muhafaza edilmiştir.) ivaza dönüşen ve 27. maddeye
göre hesaplanan mukataa veya icareteyne karşılık vakıf hakları veya
taksitlerini vaktinde ödenmemesi halinde Vakıflar Genel Müdürlüğü taşınmazın
mütasarrıfının başka mallarına müracaat yolu ile alacağını Amme Alacaklarının
Tahsili Usulu Hakkındaki Kanuna göre tahsile dahi yetkili kılmıştır.
Davacı Vakıflar Genel Müdürlüğü, alacağını bu yasa hükmüne dayanarak
takip etmemiş olduğuna göre genel yargı yollarına başvurma hakkına, yasa ile
öngörülen seçenek nedeniyle sahiptir.
Dosya içine getirtilen şahsiyet kayıt örneğine göre Derviş S.Ali Baba
vakfına ait taşınmazın icareli olduğu yazılı ise de, Vakıflar Kanununun 30.
maddesindeki hükme aykırı olarak, taşınmazın icarenin, yasanın 29. maddesine
göre ivaza dönüşen bedeli Vakıflar Genel Müdürlüğünce tahsil edilmeden,
mutasarrıfınca davalıya 1954 yılında satılmıştır. Yasa hükmüne göre taviz
bedelinden sorumlu kişi taşınmazın vakıfnameye göre mutasarrıfları olmakla
beraber, yasanın değişik 29. maddesine göre, yasa gereği ivaza dönüşen davacı
vakfın bu alacağı birinci sırada ipotek sayıldığından taşınmazı satın alan
davalının bu bedelden sorumlu tutulmasında bir isabetsizlik yoktur. Ancak,
ödenecek taviz bedelinin yasanın 27. maddesinin, 5982 Kanunla eklenip
22.9.1983 gün ve 2888 Sayılı Kanunla değiştirilen fıkra hükmü gereği
hesaplanması gerekir.
Taşınmazın niteliklerine göre emlak beyannamesindeki değerini düşük
bulan Vakıflar Genel Müdürlüğü, gerçek değeri, vergi dairesine (başvurmaya
rağmen) tesbit ettirmemiş ise de dava ivaz bedeli üzerindeki ihtilafı da
kapsadığından ödenecek taviz bedelinin, yasada öngörülen rayiç bedel olarak
mahkemece tesbit ettirilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Faize
ödeme hususundaki ihtarın davalıya tebliğinden itibaren hükmedilmesi de
doğrudur.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı deliller ile kanuni gerektirici
sebeplere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve
kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye onama harçlarının
temyiz edenlere yükletilmesine, 6.4.1994 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Sait Rezaki M.A.Selçuk M.Tutar A.Nazlıoğlu İ.N.Erdal
|