 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
2.Hukuk Dairesi
Sayı:
ESAS KARAR
94/2054 94/2859
ÖZET :Kendisine ay danışmanı tayin edilen kişi tüm medeni haklarını
kullanma ehliyetine sahiptir. Müşavir işleme katılamaz, ancak işleme önceden
olur verebileceği gibi sonradan da olur verebilir.
Yönetim danışmanın katılmasıyla işlem geçerli olur.
Taraflar arasındaki nafaka arttırılması davasının yapılan muhakemesi
sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği
görüşülüp düşünüldü.
Medeni Kanunun 379 madde ile biri oy (danışmanlığı) diğeri yönetim
(danışmanlığı) olmak üzere iki tür müşavirliği kural olarak kabul etmiştir.
Kendisine müşavir atanan kişi kural olarak Ergin, sezgin (Reşit-
mümeyyiz) bulunan ve kısıtlı olmayan kimsedir. Bunların tam ehliyetlilerden
farkı yoktur. Kişilik ve mal varlığına ilişkin işlemleri tek başlarına yapma
yeteneğine sahiptirler. Ancak zihinsel gelişim, anlama, kavrama,
deneyimsizlik, irade yetersizliği gibi nedenlerin bulunmasına bağımlı olarak
bu gibi kimselere yasal danışman (müşavir) atanmasını gerektirebilir. Oy
danışmanlığında kişi tüm medeni haklarını kullanma yeteneğine (ehliyet)
sahiptir. Yaptığı işlemin hukuken geçerliği için, danışmanın olurunu almış
olması veya danışmanın yapılan işleme sonradan olur vermesini gerektirir.
Danışman işlemin yapılmasına katılamaz, kendisine danışman atanan kimse
yerine geçerek veya onu temsilen bir işlem yapamaz.
Yönetim danışmanlığında da aynı kurallar geçerlidir. Ne varki
kendisine danışman atanan kimse mal varlığının özünü etkileyecek işlemleri
yapamaz. Mal varlığının özüne ilişkin işlemin hukuken geçerli olması, yönetim
danışmanının bu işleme katılmış olmasıyla mümkündür. Yönetim danışmanlığının
etkinliği oy danışmanlığından daha ileri durumdadır. (Bak.Prof. Dr.Aydın
Zevkliler. Medeni Hukuk, Giriş ve başlangıç hükümleri kişiler ve aile
Hukuku-Sh.980 vd.)
Bir kimseye gerekiryorsa hem oyuna baş vurulmak ve hemde yönetime
katılmak üzere her iki danışmanlığın yetkilerini kullanabilmek üzere danışman
atanabilir.
Somut olayda danışmanın niteliği belirtilmemiş isede; niteliği ne
olursa olsun Danışman vekil sıfatıyla hareket etme, danışmanı olduğu kişi
adına dava açma, başkalarına yasal temsilci gibi davranıp vekalet verme
hakkına sahip değildir. Hak sahibi olan Aysel Soyak, danışmanın usulsüz
olarak açtığı davaya yargılama sırasında onayda vermediğine (icazet) göre,
davanın dava ehliyetinin yokluğu nedeniyle red edilmesi gerekirken usul ve
yasa hükümlerine uymayan gerekçelerle yazılı olduğu gibi, dava koşulu
oluşmadan davanın kabulü doğru bulunmamıştır.
S O N U Ç : Temyiz itirazlarının açıklanan nedenlerle kabulüyle hükmün
BOZULMASINA Temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine oybirliğiyle
karar verildi. 23.3.1994
Başkan V. Üye Üye Üye
Üye
Nedim Turhan Ş.D.Kabukcuoğlu Ferman Kıbrıscıklı Özcan Aksoy A.i. özuğur
|