 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Hukuk Genel kurulu
Sayı:
E.94/2-54
K.94/329
T.11.5.1994
ÖZET : Davacı sıfatı iddia olunan hakkın sahibine aittir. Ancak başka
bir davanın görülmesi veya icra takibi sırasında ortaya çıkan ön meselenin
çüzümü için hakim veya icra memuru yetki verebilir.
Bu yetkiye istinaden açılan davada yetki vermenin doğru olup olmadığı
tartışılamaz.
İştirak halinde mülkiyetin müşterek mülkiyete çevrilmesi ve dava
hakkı.
"Taraflar arasındaki iştirak halindeki mülkiyetin müşterek mülkiyete
çevrilmesi" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İskenderun 1. Asliye
Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 30.12.1991 gün ve 1991/773 e.
1991/1018 K. Sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi
üzerine, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 9.11.1992 gün ve 1992/10672- 10984
sayılı ilamiyle (Şüphesiz davacı sıfatı dava konusu hakka sahip olduğunu
iddia eden kişiye ait olup davayı takip yetkisi de ona aittir. Ancak
mahkemeler veya icra daireleri başka bir dava veya takip sebebiyle ortaya
çıkan ön meselelerin çözümü için o dava veya takibin taraflarından birine,
diğeri yararına dava açıp takip etmek için yetki verebilirler. Bu yetkinin
kanuna uygun olup olmadığı ancak o davada tartışılabilir. Aksi düşünce aynı
derecede mahkeme kararının bir diğeri tarafından denetlenmesi anlamına gelir.
Hiç bir mahkeme kendisine kanunla verilen yetkinin dışında bir yetki
kullanamaz. Kanunlarımız bir asliye mahkemesinde verilen dava açma ve takip
yetkisinin diğer bir asliye mahkemesi tarafından denetlenmesine imkan
vermemektedir.
Bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru
görülmemiştir..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden
yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davacı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz
edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği
görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına dosyadaki tutanak
kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre Hukuk Genel
Kurulunca da benimsenen özel daire bozma kararına uyulması gerekirken önceki
kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı
bozulmalıdır.
SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme
kararının özel daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK. 429.
maddesi gereğinc BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri
verilmesine 11.5.1994 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
B.B.Vekili 4.H.D.Bşk 10.H.D.Bşk. 6.H.D.Bşk
İ.Teoman Pamir M.C.Keskin İ.T.Ozanoğlu Ö.N.Doğan
|