 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Hukuk Genel Kurulu
Sayı:
E.94/18-789
K.95/37
T.1.2.1995
Özet:Medeni Kanunun 80/a maddesi uyarınca hasımsız açılan davanın
reddi biçiminde oluşan kararın temyizi kabildir.
Hasımsız davaya ilişkin olarak verilen red kararının Yargıtay'da
bozulmasından sonra davanın yegane tarafı davacının uyma isteği hakimin
direnme hakkını bertaraf etmez.
Taraflar arasındaki satışa izin davasından dolayı yapılan yargılama
sonunda; Bakırköy Asliye 6. Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen
10.3.1994 gün ve 1993/499- 1994/118 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili
tarafından istenilmesi üzerine Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 11.5.1994 gün ve
5230-6668 sayılı ilamiyle (... Davacı Medeni Kanunun 80/a maddesine dayanarak
kıymetine uygun gelir getirmeyen taşınmazda mevcut 1/3 payının satılmasına
izin verilmesini istemektedir.
Mahkemece taşınmazda yapılan keşif sırasında yeni bir bina inşaatının
devam ettiği görüldüğünden istem konusunun ortadan kalktığı gerekçesi ile
istemin reddine karar verilmiştir.
Taşınmaz üzerindeki eskiden mevcut kargir binanın yıkılıp yenisinin
yapılmakta olması, arsanın değerlendirildiği anlamına gelebilir isede bu
surette değerlendirmenin istemde bulunanın istemine dayanak yaptığı gerekçeyi
bertaraf edip etmediği, proje ve gerekirse diğer paydaşlar ile aralarındaki
sözleşme incelendikten sonra varılacak sonuca göre belirlenir. Bu husus
incelenmeden eksik inceleme ile istemin reddi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı
şekilde hüküm tesisi isabetsizdir..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri
çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda
direnilmiştir.
Temyiz eden ; Davacı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz
edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği
görüşüldü:
Dava Medeni Kanunun 80/a maddesinden kaynaklanan, vakfa ait paylı
mülkiyet üzere olan taşınmaz malın satışına izin verilmesi istemine
ilişkindir.
Hukuk Genel Kurulunda yapılan müzakere sırasında öncelikle bu istekle
hasımsız olarak açılan dava sonucu verilen kararın temyizinin kabil olup
olmadığı önsorun olarak ele alınmıştır. Uyuşmazlığın niteliği gözetilerek
mahkemece kurulan hükmün temyizinin mümkün olduğuna 3 oya karşı 41 oyla karar
verildikten sonra özel daire bozma kararına davacı vekilinin bozmaya
uyulmasını istemesine rağmen mahkemece önceki kararda direnilip
direnilmeyeceği hususuda yine önsorun olarak ele alınmıştır.
Gerçekten mahalli mahkemenin verdiği kararın özel dairece bozulması
üzerine taraflar bozmaya uyulmasını istedikleri takdirde ilgilisi, yönünden
usulü kazanılmış hak doğacağından kamu düzenine taalluk etmeyen
uyuşmazlıklarda artık mahkemece direnme kararı verilemez. Yargıtay
kararlarında bu uygulama hemen hiç bir sapma göstermeden sürdürülmektedir.
Ancak somut olayda dava hasımsız açılmıştır. Davacının temyizi üzerine özel
dairece lehine verilen bozma kararına davacının uyulmasını istemesi doğaldır.
Uyuşmazlık yerel mahkeme ile özel daire arasında meydana gelmiş durumdadır.
Başkaca taraf yoktur. O itibarla da usulü kazanılmış bir hakkın varlığından
söz edilemez. Bu durumda hakimin Yargıtay ilgili dairesince verilen bozma
kararına karşı direnme hakkı bulunduğu kuşkusuz olmak icap eder. Hakimin
direnebileceği de yine 7 oya karşı 37 oyla kararlaştırıldıktan sonra işin
esasına ilişkin temyiz incelemesine geçilmiştir.
Davacı iddiası ile dosyadaki tutanak ve kanıtlara bozma kararında
açıklanan gerektirici nedenlere göre Hukuk Genel Kurulunca benimsenen özel
daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve
yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
S O N U Ç : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme
kararının özel daire bozma kararında gsöterilen nedenlerden dolayı HUMK. 429.
maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde peşin harcının geri verilmesine
1.2.1995 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
B.B.Vekili 5.H.D.Bşk 4.H.D.Bşk.
3.H.D.Bşk.
İ.Teoman Pamir A.H.Karahacıoğlu M.C.Keskin E.Doğrusöz
|