 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
3.Hukuk Dairesi
Sayı
Esas Karar
l994/l745 l994/327l
Y A R G I T A Y İ L A M I
Mahkemesi :Havsa Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi :ll.ll.l993
Nosu :l993/252-3l2
Davacı :Hayriye Yorgun Vek.Av.Y.Tombul
Davalı :Yaşar Arda
Üçüncü Şahıs :
Dava dilekçesinde fazla haklar saklı tulurakak 44.000.000 lira
ecrimisilin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili
istenilmiştir. Mahkemece davanın 25.999.6l6 liralık bölümünün kabulü cihetine
gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki
bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Ecrimisile konu edilen (davalının işgalindeki) arsa ve tarlalarda
taraflar paydaştırlar.
Paydaşlar (kural olarak) intifadan men edilmedikçe birbirlerinden
ecrimisil isteyemezler.
Davada, l989-l993 yılları için ecrimisil istenmiş ve hükme
bağlanmıştır.
Sözkonusu taşınmazların nitelikleri ve kullanım şekli bakımından
gerekli olan intifadan men koşulu ile ilgili olarak dosyada keşifte
dinlenilen yerel bilirkişi anlatımları ile davacı tarafça açılmış, ortaklığın
giderilmesi davasına ilişkin (27.l.l992 dava ve l0.l2.l992 karar tarihli)
Havsa Sulh Hukuk Mahkemesinden l992/5l-437 sayı ile verilmiş ilam örneğinden
başka bir delil bulunmamaktadır. Anılan yerel bilirkişi beyanları, intifadan
men konusunda bellibir tarih içermeyen mücerret nitelikte bulunmakla ispata
yeterli olmadığı ve ortaklığın giderilmesi davasının tarihi de 27.l.l992
olduğundan; sözü edilen koşul, ancak o dava dilekçesinin davalıya tebliği
tarihinden sonrası için gerçekleşmiş olur.
Oysa ki; ondan öncesine ait olan l989-l99l yıllarına ilişkin ecrimisile
hükmedilebilmesi, o yıllar bakımından dahi intifadan men koşulunun usulünce
gerçekleşmiş olmasına bağlıdır. Bu koşulun gerçekleştiği iddiası; yemin dahil
her türlü delille ispatlanabileceğinden,tarafların varsa bu konudaki diğer
kanıtlarının da toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekir.
Öte yandan; ecrimisile konu taşınmazlardan, ll88 parsel sayılı tarlada
davacının paydaş olarak adı geçmemektedir ve paydaş görünen kişilerin
mirasçısı olup olmadığı da belirlenmiş değildir.
Bu duruma rağmen , anılan parselle ilişkin olarak saptanan ecrimisilde
herhangi bir ayırım yapılmaksızın hüküm altına alınmış bulunmaktadır.
Ayrıca; dosya arasındaki veraset belgelerine göre, Tarafların ortak
murisi olan Sabriye Arda'nın (eğer sözkonusu taşınmazlar Ondan kalmış ise)
5.8.l989 tarihinde öldüğü gözetilmeksizin, l989 yılı için belirlenen ürün
esaslı ecrimisil de (hiçbir açıklama yapılmadan) hükme bağlanmıştır.
Bundan başka; Edirnede oturan davacı kadının, Havsada bulunan sözkonusu
taşınmazlardan, ürün esasına göre ecrimisil isteyip istemeyeceği yönü
üzerinde de durulmaksızın ürün esası üzerinden saptanan ecrimisile
hükmedilmiştir.
Yine kabul şekli bakımından; ecrimisil davalarında faize, her yıl veya
dönemin (tahakkuk tarihleri olan) sonlarından itibaren kademeli olarak
hükmedilmesi gerekirken, temyize konu kararda nedenleri de gösterilmeden, her
yılın Eylül ayından itibaren faiz yürütülmüştür.
O halde; belirtilen şekilde işlem, inceleme ve değerlendirmeler
yapılarak sonuçlarına uygun bir karar verilmesi icabederken, bu yönlerden
eksik inceleme ve değerlendirmeler ile yazılı olduğu gibi hüküm kurulması
doğru değildir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı
şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde
olduğundan kabulü ile hükmün H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,
peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 2l.2.l994
gününde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Edip Doğrusöz N.Yavuz M.Aktürk H.A.Bengü Z.Sağdur
|