 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
13.HUKUK DAİRESİ
BAŞKANLIĞI
ESAS KARAR
1994/1699 1994/3373
YARGITAY İLAMI
MAHKEMESİ : Ankara 6, Asliye Hukuk Hakimliği
TARİHİ : 20.10.1993
NO : 234-707
DAVACI : Müslüm Keçeli vekili avukat Semih Güner
DAVALI : Remzi Erdoğan varisleri 1- İbrahim Erdoğan,
2- Ali Erdoğan, 3- Hatice Erdoğan vs. vekilleri avukat
İsmail Alptekin
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda
ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen
hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya
incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, Ulus, hükümet caddesi, hilal sokaktaki 19 nolu oteli
davalılardan 1.8.1991 başlangıç tarihli sözleşmeyle 8 yıl süreyle
kiraladığını, otel asansörünün teknik açıdan hayati önemi haiz ayıpların
ortaya çıktığını değişik firmalardan alınan raporlarla ayrıca bunun
doğrulandığını, durumun davalılara bildirildiğini, zorunlu nedenler altında
onarımı yaptırdığını öne sürerek onarım tutarı 28.000.000 TL.sının
davalılardan ortaklaşa ve zincirleme ödetilmesine karar verilmesini
istemiştir.
Davalılar asansörün sağlam teslim edildiğini, sözleşmenin özel 4.
maddesine göre otelin çalıştırılmasından doğan her türlü giderlerin
işleticiye ait olacağının kararlaştırıldığını, 7 ay sonra ayıbın öne
sürülmesinin iyi niyet kurallarıyla bağdaşmıyacağını savunmuşlar, davanın
reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, kiralayanın onamı alınmadan ve kira ilişkisi devam ettiği
sürece asansöre yapılan giderlerin istenemiyeceği, ancak talep hakkının
kiralananın tahliye edilmesinden sonra muaccel olacağı kabul edilmiş, davanın
reddine karar verilmiştir.
Bir davada ileri sürülen maddi olguları belirlemek hukuksal açıdan
nitelemek, yasa maddelerini arayıp bulmak ve uygulamak hakimin doğrudan
görevidir. (HUMK. Md.76)
Dava hukuksal nitelikce kiralanandaki kiralayanın tekeffülü altında
bulunan ayıbın kiralayanın hesabına kiracı tarafından giderilmesi sonucu
karşılanan masrafların kiralayandan ödetilmesi istemine ilişkindir. Yanlar
arasında oluşan uyuşmazlığın doğru ve sağlıklı çözüme bağlanabilmesi için
ayıp halinde kiracının haklarının sınırını çizmek sonra da bunu somut olay
içinde değerlendirmek gerekir.
Kiralayanın borçlarından biri de akde uygun surette şeyi teslim ve
koruma borcudur. Kiralayan kiralananı sözleşmenin amacına uygun surette
kullanmaya (ve işletmeye) elverişli bir şekilde teslime ve kira süresince de
kiralananı bu halde tutmakla yükümlüdür. (BK.Md.249/I )
Kira sürekli bir akit olduğundan, hem akdin kurulmasından önce mevcut,
hem de akdin devamı süresince kiracının bir kusuru olmaksızın ortaya çıkan
ayıplar kiralayanın tekeffülü altındadır. Diğer bir anlatımla sözleşme
süresince kiralananda meydana gelen bozuklukları ve eksiklikleri gidermek
kiralananın kullanmaya elverişli bulunması için gerekli önlemleri almak
zorunda bulunan kiralayandır. Ayıbın giderilmesini, şeyin tamirini talep
hakkı, kira akitlerinde yasadan kaynaklanmaktadır. (BK.Md.250/I)
Bu hüküm kıyas yoluyla önceden mevcut ayıplara da uygulanabilir. (Bkz.
Tandoğan Borçlar Hukuku Özel Borç ilişkileri Cilt 1/2 üçüncü bası 1985 Sh.116
Yine Bk.Md.251/II hükmünce de bizzat kiracının bazı koşulların varlığı
halinde, kiralayanın hesabına gidermesine izinli olduğu kabul edilmiştir.
O nedenle mahkemenin hukuki nitelendirmede özellikle anılan yasa
maddelerini bulup uygulamada yanılgıya düşerek kiralanandaki ayıbın
giderilmesi, şeyin tamiri için kiracının sözleşmenin sonuna değin beklemesi
gerektiği benimsenemez. Şimdi bu konuda kiracının bazı koşulların varlığına
bağlanan haklarının dosyadaki deliller ve maddi olgu ve bulgular karşısında
tek tek hukuki değerlendirme ve nitelendirilmesine sıra gelmiştir.
BK.nunun 251/II'ye göre kiracının ayıpları kiralayanın hesabına
gidermesi için:
1-Ayıpların esaslı olmayıp ufak tefek olması gerekir. Bu yön doğrudan
ayıbın niteliğine ve yapılacak masraflar değerlendirilerek saptanır.
Bilirkişi raporunda tesbit edilen bulguların niteliği ve harcanan
28.000.000 TL. tamir gideri göz önünde tutulduğunda asansör tesisatındaki
ayıbın esaslı olduğunun kabulü zorunludur. Önemli ayıpların giderilmesinde
kiracının kiralayan hesabına hareket edebilmesi için BK. Md. 97/I gereğince
hakimden izin alması gerekir. Asansördeki onarımın davalıların onamı altında
yapıldığı veya onarım için hakimden izin alındığı kanıtlanmamıştır.
2- Ayıp ister esaslı ister ufak tefek olsun ayıpların giderilmesi için
kiralayana uygun bir önel verilmelidir. Yine bilirkişi görüşleriyle asansörün
onarımının hayati tehlikelerin önlenmesi bakımından hemen yapılmasının
zorunlu ve lüzumlu olduğu anlaşılmaktadır. Bu durum karşısında böyle bir
ayıbın giderilmesi için kiralayana önel vermek veya hakimden izin almayı
beklemeye yönelik yasal düzenlemeye dayanmak ve savunmada bulunmak objektif
iyiniyet kurallarıyla bağdaşmaz. (MK.Md.2)
Hal böyle olunca ; Hakimin iznini almadan veya kiralayana uygun önel
vermeden onarımlar yaptıran kiracı onarımın yapıldığı tarihteki giderleri tam
(gerçek) vekaletsiz işgörme hükümlerince (Bk. Md. 4l3). Davalılardan
isteyebileceğinde kuşku ve duraksamaya yer olmamalıdır.
3- Diğer bir koşulda ayıpların giderilmesinin kiracıya ait
olmamasıdır. Delillerle ayıbın davacıların kusurundan kaynaklanmadığı
belirgindir. Davalıların sözleşmenin 4ncü maddesiyle bu giderlerin davacı
kiracının yükümlenmiş olduğuna dair savunmaları bunların sadece elektrik, su,
telefon, kalorifer ve benzeri işlerle sınırlandırıldığı için yerinde
bulunmamıştır; Dahası ayıbın niteliğine göre BK. 258 maddesinin davalılar
yararına uygulanması da mümkün görülmemiştir. O nedenle sözleşmeyle ayıpların
giderilmesi konusunda, davacı kiracıya bir edim altına sokulmadığı açıktır.
Yine davacı kiracının asansörün kullanılamıyacak durumu ortaya çıktığında
beklemeden makul bir süre icinde birden çok firmalara ayıbı tesbit ettirip
davalılara bildirdiği tanık Osman Yurdakul'un beyanı ile doğrulanmıştır.
Böyle bir ihbarın resmi şekilde yapılması şart değildir. Sözlü olarak yapılan
ihbar tanıkla ispatlanabilir. Sözleşmede açıklık olmayan hallerde ihtar ve
ihbarlar biçime bağlı değildir. Bu durumda vaktinde ihbarda bulunmamak
suretiyle ayıba karşı tekeffülden feragat anlamında iradeye delalet edecek
bir olguda gerçekleşmemiştir.
Tüm açıklananların ışığı altında mahkemece yapılacak iş; Hüküm
kurulmasına yeterli görülen bilirkişi raporunda belirtilen kiralanandaki
asansör ayıbının giderilmesi karşılığı 25.000.000 TL.sına tam vekaletsiz
işgörme hükümlerince davalıları sorumlu tutmaktan ibarettir. (BK.4l3)
Hukuki nitelendirmede, delillerin takdirinde tam yanlışlığa düşülerek
yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usule ve yasaya aykırıdır.
Bozma nedenidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın açıklanan nedenleraltında davacı yararına
BOZULMASINA İstek halinde peşin harcın iadesine, 6.3.1993 gününde
oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
A.İ.Arslan M.S.Atalay Ş.Yüksel A.E.Baççıoğlu S.Özyörük
LİRA
30.000 P.H.İade
|