 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
9.HUKUK DAİRESİ
Y A R G I T A Y İ L A M I
ESAS NO : l994 / 16140
KARAR NO : l995 / 67
MAHKEMESİ : Ankara 6.İş Mahkemesi
TARİHİ : 31.10.1994
NO : 587/773
DAVACI : Ayşe Genç ve diğerleri adlarına Avukat Ahmet İyimaya
DAVALI : TEK Genel Müdürlüğü adına Avukat Gülümser Yetenç
DAVA : Taraflar arasındaki, işkazasından doğan manevi tazminatın
ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle
gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya
verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi taraflar
avukatınca istenilmesi ve davacı avukatıncada duruşma talep edilmesi üzerine
dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için
27.12.1994 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti.
Duruşma günü davacılar adına Avukat Ahmet İyimaya ile karşı taraf adına
Avukat Günaf Somuncuoğlu geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan
avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek
dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
Dava, ölümle sonuçlanan iş kazası nedeniyle maddi ve manevi
tazminat istemine ilişkindir.
Davalı TEK Genel Müdürlüğü, iş kazasının ayrı bir tüzel
kişiliğe sahip Ordu Elektrik Dağıtım Müessesesine ait işyerinde meydana
geldiğini, ölen işçinin müessesenin elemanı olduğunu, bu nedenle husumetin
adı geçen müesseseye yöneltilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, husumet itirazı yerinde görülmemiş, yargılama
sırasında mevzuatta yapılan değişiklik sonucu davalı TEK Genel Müdürlüğünün
yerine geçen TEDAŞ tazminatla sorumlu tutulmuştur.
Öncelikle belirtmek gerekir ki, TEK Genel Müdürlüğü, 233 sayılı
KHK'ye dayanılarak çıkarılan 12.8.1993 gün, 93/4789 sayılı Kararnamenin eki
Bakanlar Kurulu Kararı ile (TEDAŞ) ve (TEAŞ) adları altında iki ayrı iktisadi
Devlet Teşekkülüne dönüştürülmüştür. Söz konusu kararda, mevcut elektrik
dağıtım müesseselerinin bütün aktif ve pasifleri ile personelinin yeni
kurulan (TEDAŞ)'a devri öngörülmüştür. Bu düzenlemeden amaç, mevcut
müesseselerin hukuki varlığını sona erdirmek değil, esasen TEK Genel
Müdürlüğüne ait olan sermayelerinin yeni kurulan ilgili Teşekküle geçişini
sağlamaktır. Çünkü, müesseseler, sermayesinin tamamı iktisadi Devlet
Teşekkülüne ait olup, ona bağlı ve tüzelkişiliğe sahip kuruluşlardır. (2335.
KHK. md. 2/4, 15/5) Görülüyor ki, mevcut müesseseler yapılarında hiçbir
değişiklik olmadan yeni kurulan teşekküle bağlanmışlardır. Nitekim, bu husus,
(TEDAŞ) Ana statüsünün 2. maddesinin 9. bendinde "Müessese; sermayesinin
tamamı Teşekküle ait olup, ona bağlı işletme ve işletmeler topluluğudur."
şeklinde ifade edilmiştir.
Gerçekten, yine Ana Statünün 12/1 maddesi ile "Müesseselerin
kurulması ve nitelikleri hakkında KHK hükümleri uygulanır." kuralı
getirilmiştir. Söz konusu 233 sayılı KHK'nin değişik 16. maddesinde de
müesseselerin tüzel kişiliğe sahip oldukları açıkça vurgulanmıştır. Ana
statünün, "geçiş dönemine ait hükümler" başlıklı 25. maddesinin 7. bendinde
yer alan, "Mevcut Elektrik Dağıtım Müesseseleri ve işletmeleri, 12.8.1993
tarih ve 93/4789 sayılı Kararname eki Bakanlar Kurulu Kararı ile kurulmuş
olan Teşekkül bünyelerinde faaliyetlerini sürdürür." hükmü de müesseselerin
hukuki varlıklarının ve Tüzelkişiliklerinin devam ettiğini göstermektedir.
Bakanlar Kurulunun anılan Kararında, sadece TEK Genel Müdürlüğünün taraf
olduğu dava ve takiplerin yeni kurulan Teşekkül tarafından yürütüleceğinin
öngörülmüş olması da, konuyu açıklığa kavuşturmuştur.
Yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular karşısında,
husumetin, işçinin çalıştığı ve kazanın meydana geldiği, ayrı Tüzelkişiliğe
sahip Müessese Müdürlüğüne yöneltilmesi gerekir. Bu nedenle davalının husumet
itirazı yerindedir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun ve Dairemizin yerleşmiş
içtihadı da bu doğrultudadır. (HGK'nin 4.2.1977 gün, 1049-112 sayılı,
3.6.1977 gün, 1708-577 sayılı ve 5.12.1990 gün, 401-618 sayılı kararları)
Ne var ki, TEK (TEDAŞ) Genel Müdürlüğü, hizmetin gereği gibi ve
kolaylıkla yürütülebilmesi için, işin görülmesini kendisine bağlı olarak
kurulan müesseseler arasında bölüştürmüştür. Bu itibarla davada; hasımda
değil, hasmın temsilcisinde yanılma söz konusudur.
Böyle olunca mahkemece yapılacak iş; davacıya gerekli önel
verilip, dava dilekçesinde davalı ile ilgili düzeltme yapıldıktan sonra,
dilekçe ve duruşma gününün Müessese Müdürlüğüne tebliği ve onun huzuru ile
yargılama yapılmasının sağlanması ve sonucuna göre bir karar verilmesinden
ibarettir.
Mahkemece bu yön gözetilmeksizin, TEK (TEDAŞ) Genel
Müdürlüğü alehine açılmış bulunan davanın yürütülerek, yazılı şekilde hüküm
kurulması isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.
Bozma nedenine göre, tarafların diğer temyiz itirazlarının
incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle
BOZULMASINA, davacı yararına takdir edilen 750000.- lira duruşma avukatlık
parasının davalıya, davalı yararına takdir edilen 750000.- lira duruşma
avukatlık parasının davacıya yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının
istek halinde ilgiliye iadesine 17.1.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
S.Çetinelli E.A.Özkul E.Serim O.G.Çankaya E.Doğu
|