Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C
Y A R G I T A Y   
Birinci Hukuk Dairesi

	E.	1994/15858
	K.	1995/572
	T.	25.1.1995

*  TAPUDA YAPILAN İFRAZ VE TEVHİD
    İŞLEMİNİN NİTELİĞİ
*  BELEDİYE ENCÜMENİ KARARININ TESCİL
    İŞLEMİNE ETKİSİ
*  SAHTECİLİK İDDİASI

ÖZET: Tapu sicil müdürlüğünce yapılan ifraz ve tevhid işlemi sırasında,
 Belediye Encümeninden karar alınması İmar Kanununun buyurucu hükümlerinin
 gereğidir. Bu karar, tapudaki tecsilin dayanak sebebi değildir. Sadece, ifraz
 ve tevhidin imar planı uyarınca geçerlilik kazanabileceğini ortaya koyar.
 Tapu malikleri, Belediye Encümen Kararına rıza gösterdikleri takdirde,
 ifrazen ve tevhiden tescil işlemi gerçekleşebilir. Bu durumda, sahtecilik
 iddiası davası Tapu Sicil Müdürlüğünce oluşturulan tescil işlemini
 ilgilendirir. İfraz ve tescil işleminden dolayı hak sahibi durumuna giren
 kişilerin tümüne davanın yöneltilmesi gerekir. Sahtecilik iddiası
 zamanaşımına tabi değildir.

(743 s. MK. m. 630)
(3194 s. İmar K. m. 16)

Taraflar arasındaki davadan dolayı, (Mersin Üçüncü Asliye Hukuk
 Hakimliği)'nden verilen 3.4.1991 gün ve 921/189 sayılı hükmün onanmasına
 ilişkin olan 12.10.1993 gün ve 3019/11904 sayılı kararın düzeltilmesi
 süresinde davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla; dosya incelendi,
 gereği görüşülüp düşünüldü:

Davacı vekili; müvekkilesinin miras bırakanında paydaşı olduğu 968 parsel
 sayılı taşınmazın ifrazına ve tevhidine ilişkin işlemin "sahte imza"
 kullanılmak suretiyle gerçekleştirildiğini ileri sürmüş, iptal ve eski hale
 getirilme isteğinde bulunmuştur.

Mahkemece; (... ifraz işleminin, 27.1.1981 tarih, 421 numaralı belediye
 encümeni kararına dayandığı, bu kararın iptal edilmedikçe hukuki varlığını
 koruyacağı ve tapudaki ifraz işleminin yolsuzluğunun ileri sürülemeyeceği...)
 gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Gerçekten, MK.nun 930.
 maddesi hükmünce ayni haklar tescil ile doğar. Bunun yanısıra, Medeni
 Kanunumuz, Alman sisteminden ayrılarak tescil yoluyla mülkiyet hakkının (ayni
 hakkın) doğumunu, haklı ve geçerli bir sebebinin bulunması koşuluna
 bağlamıştır. Kuşkusuz, tescilin sebebi, idari karara dayandırılarak
 gerçekleştirilen imar şuyulandırma (parselasyon) işlemi olabilir. Bu şekilde
 oluşturulan tapu kayıtlarının iptali veya tashihi ise; bunları (kayıtları)
 oluşturan işlemin idari yargı yerinde iptal edilip ortadan kaldırılmasından
 sonra genel mahkemelerden (Adli Yargı yerinden) istenebilir.

Davaya konu olayda, İdarenin (belediyenin) yasalardan kaynaklanan yetkisini
 kullanarak gerçekleştirdiği kamusal nitelikli bir imar parselasyon işlemi
 yoktur. İptali istenilen müfrez kayıtlar, tapu istem belgesi ve buna göre
 düzenlenen resmi sözleşme (akit tablosu) esas alınmak suretiyle
 oluşturulmuştur. Tapu Sicil Müdürlüğünce yapılan ifraz ve tevhid işlemi
 sırasında, Belediye Encümeninden karar alınması, İmar Kanununun buyurucu
 hükümlerinin gereği olup; alınan karar, tapudaki işlemin (tescilin)
 dayanağını (sebebini) teşkil etmez. Sadece, ifraz ve tevhidin, imar mevzuatı
 ve planı uyarınca nasıl yapılması halinde hukuken geçerlilik kazanabileceğini
 ortaya koyar. İlgililer (tapu malikleri) buna (Belediye Encümen Kararında)
 rıza gösterdikleri takdirde, ifrazen ve tevhiden tescil işlemi
 gerçekleştirilebilir.

O halde, eldeki davanın, alakadarların (tapu kayıt maliklerinin) başvurusu
 üzerine Tapu Sicil Müdürlüğünce oluşturulan işleme yönelik olduğu
 gözetilerek; öncelikle, davacıya, 968 parsel sayılı taşınmazın ifrazından
 dolayı hak sahibi durumuna giren Belediye ve varsa diğer müfrez kayıt
 malikleri aleyhine de dava açabilme olanağının (önel verilerek) sağlanması;
 açıldığında o davaların işbu dava ile birleştirilmesi, ondan sonra,
 zamanaşımına tabi olmayan "sahtecilik" iddiasının incelenmesi ve varılacak
 sonuç çerçevesinde bir hüküm kurulması gerekirken, yanılgılı gerekçeyle
 davanın reddedilmesi isabetsizdir. Değinilen hususlar, karar düzeltme
 incelemesi ile anlaşılmış olduğundan, davacının isteğinin HUMK. nun 440.
 maddesi uyarınca kabulüne; Dairenin 12.10.1993 tarih, 3019/11904 sayılı onama
 kararının ortadan kaldırılmasına; Mersin Asliye İkinci Hukuk Mahkemesi'nden
 verilen 3.4.1991 tarih, 921/189 sayılı hükmün yukarıda belirtilen nedenlerden
 ötürü HUMK.nun 428. maddesi uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın teyiz
 edene geri verilmesine, 25.1.1995 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Türk Telekom Borç 
  • 13.06.2025 08:58
  • [Mal Paylaşımı davaları] Mal Paylaşımı dava sonucu alacak Nafakadan düşülebilir mi 
  • 12.06.2025 08:44
  • SGK sözleşmeli özel hastane Savcılığa şikayet edilebilir mi ? 
  • 11.06.2025 20:01
  • Fuzuli İşgalci Evin Demirbaşlarını Söküp Götürebilir Mi 
  • 11.06.2025 18:54
  • Solidworks Lisanssiz kullanımi yanlış adreste arama 
  • 10.06.2025 01:05


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini