 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Yedinci Ceza Dairesi
E. 1994/1570
K. 1994/2868
T. 17.3.1994
* CEVAP DÜZENLEME HAKKI
* TEKZİP METNİNİN TEBLİĞİ
* MAHKEMENİN BAŞVURU VE İTİRAZI
İNCELEME SÜRESİ
ÖZET : 5680 sayılı Basın Kanununun 19. maddesi uyarınca tekzip metninin
gazetenin sorumlu müdürüne gönderilmesi gerekir.
Anılan Yasanın 19. maddesinin III. bendinde öngörülen Sulh Ceza ve Asliye Ceza
Mahkemelerinin başvuru ve itirazı sonuçlandırması için konulmuş olan ikişer
günlük süreler, düzenleyici nitelikli süreler olup, uyulmaması halinde
müeyyidesi yoktur. Kaçırılması halinde de hak kaybı sözkonusu olmaz.
(5680 s. Basın K. m. 19)
................... Gazetesi'nin 1.10.1993 gün ve 1. sayfasında, "Titre
Şantajcı Masken Düşüyor" başlığı altında neşredilen yazı nedeniyle ilgili
(K.U.) ve (C.U.) vekilinin cevap ve düzeltme yazısının yayınlanması talebinin
kabulüne dair, (Şişli İkinci Sulh Ceza Mahkemesi)nce verilen 8.12.1993 gün ve
1993/88 müt. sayılı karara vaki itirazın reddine ilişkin, Şişli İkinci Asliye
Ceza Mahkemesi'nin 24.12.1993 gün ve 1993/184 Müt. sayılı karar aleyhine
Yüksek Adalet Bakanlığı'ndan verilen 16.2.1994 gün ve 4625 sayılı yazılı emre
müsteniden dava dosyası Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 21.2.1994 gün ve YE/18196
sayılı ihbarnamesiyle Daireye verilmekle okundu:
Mezkür ihbarnamede;
1- Tüm dosya münderecatına göre, tekzip metninin, 5680 sayılı Basın Kanununun
19. maddesi uyarınca ............... Gazetesi'nin sorumlu müdürüne
gönderilmesi yerine, Yazı İşleri Müdürlüğüne gönderilmiş bulunulduğu
gözetilmeden, itirazın bu yönden kabulü yerine, yazılı olduğu şeklide gerekçe
ile reddine karar ittihazında,
2- Kabule göre de; Asliye Ceza Mahkemesince itirazın, anılan Kanunun 19.
maddesinde öngörülen iki günlük süre içinde incelenip sonuçlandırılması
gerektiği düşünülmeksizin, yazılı olduğu şekilde bağlayıcı süre geçirildikten
sonra karar verilmesinde, isabet görülmemiş ve CMUK.nun 343. maddesi uyarınca
anılan hükmün bozulması lüzumu yazılı emre atfen ihbar olunmuş bulunmakla
gereği görüşülüp düşünüldü:
1- Usul yasalarımızda belirlenen sürelerin niteliğini açıklayıcı bir hüküm
bulunmamakta ise de uyulması halinde doğuracakları sonuçlar yönünden
yasalarla belirlenen süreleri genel olarak hak düşürücü süre, koruyucu süre
ve düzenleyici süre olarak üç gruba ayırmak mümkündür. Bunlardan düzenleyici
süre bir işlemin yapılması veya yapılmaması için kanuna tespit edilmiş
olmasına rağmen uyulmaması halinde müeyyidesi bulunmamaktadır. Sürenin
kaçırılması halinde hak kayıbı sözkonusu olmaz. Bu tür sürenin konulmasındaki
amaç davanın taraflarından gayrısının işi geciktirmesine sebebiyet
verdirmemektedir.
İşte, 5680 sayılı Basın Yasasının 19. maddesinin III. bendinde Sulh Ceza ve
Asliye Ceza Mahkemelerinin başvuru ve itirazı inceleyip sonuçlandırması için
konulmuş olan ikişer günlük sürelerde yukarıda açıklanan düzenleyici
nitelikli süreler olunduğundan yazılı emirle bozma isteminin 2. bendinin
reddine,
2- Yazılı emirle bozma isteminin birinci bendine gelince Cumhuriyet
Başsavcılığı'nın yazılı emire dayanan ihbarnamesi münderecatı yerinde
görüldüğünden Şişli Asliye Ceza Mahkemesi'nin 24.12.1993 gün ve 1993/184
sayılı kararının CMUK.nun 343. maddesi uyarınca (BOZULMASINA), 17.3.1994
tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
|