 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Onüçüncü Hukuk Dairesi
E. 1994/1530
K. 1994/1540
T. 18.2.1994
* TARAFLAR ARASINDAKİ HUKUKİ İLİŞKİNİN NİTELİĞİ
* ZAMANAŞIMI
ÖZET : Bir davada ileri sürülen maddi olayların hukuki değerlendirilmesini
yapmak, uygulanacak yasa maddelerini arayıp bulmak ve uygulamak hakimin
doğrudan görevidir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık kira ile tahliye taahhüdü
sözleşmelerine aykırı davranılması nedeniyle uğranılan zararın giderimi ve
vekaletsiz tasarruf hükümlerince kiracıya ait elektrik ve su paralarının
ödetilmesinden ibaret olduğuna göre, on yıllık zamanaşımı süresinin
uygulanması gerekir.
(1086 s. HUMK. m. 76) (818 s. BK. m. 125)
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda,ilamda
yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün
süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi,
gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı; kiralananı 2.5.1992 tarihinde tahliye etmediği takdirde ayda
10.000.000 TL. cezai şart ödemeyi taahhüt eden davalı kiracısının, üç ay 22
gün sonra ancak tahliye edebildiğini, sözleşmeye aykırı kullanımda bulunarak
kiralanana zarar verdiğini ve ona ait elektrik, su paralarını da ödediğini
öne sürerek toplam 50.436.200 TL. alacağının ödetilmesine karar verilmesini
istemiştir.
Davalı, Borçlar Yasasının 60. maddesindeki bir yıllık zamanaşımı süresi
geçirilerek dava açtığını savunmuş, esastanda davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, kira ilişkisinden kaynaklanan davalarda bir yıllık zamanaşımı
süresinin uygulanacağı kabul edilerek zamanaşımından davanın reddine karar
verilmiştir. Hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Bir davada ileri
sürülen maddi olayların hukuki değerlendirmesini yapmak, uygulanacak yasa
maddelerini arayıp bulmak ve uygulamak hakimin doğrudan görevidir (HUMK. m.
26). Hemen belirtelim ki, mahkemenin BK.nun 60. maddesindeki bir yıllık
zamanaşımının olaya uygulanması fahiş bir hatadır. Davada istenilen alacak ve
giderimlerin dayandığı maddi olguların hukuki değerlendirilmesi yapıldığında
Borçlar Yasasının 126. maddesindeki 5 yıllık zamanaşımı süresininde
uygulanmıyacağında kuşku ve duraksamaya yer olmamalıdır. Davada kira alacağı
istenmemiştir. Davada yer alan istemler; kira ile tahliye taahhüdü
sözleşmelerine aykırı davranılması dolayısıyla uğranılan zararın giderimi ve
vekaletsiz tasarruf hükümlerince kiracıya ait elektrik ve su paralarının
ödetilmesinden ibarettir. Kira alacağı dışındaki kira maddesi uygulanmaz.
Anılan yasa maddesindeki beş yıllık zamanaşımına tabi olduğu birinci bendinde
bildirilen husus yalnız kira alacakları içindir. Bu konuda yasada başkaca bir
özel hükümde mevcut olmadığına göre davada BK.nun 125. maddesindeki 10 yıllık
zamanaşımının uygulanması gerektiği kabul edilmelidir. Şu durum karşısında;
dava tarihinde sözleşmelerin ihlal edildiği, elektrik ve su paralarının ise
ödendiği tarihlere göre on yıllık zamanaşımı süresi dolmadığından zamanaşımı
def'inin reddi ile sav ve savunma çerçevesinde işin esasının incelenmesi
gerekir. Davanın zamanaşımından reddi yasaya aykırıdır ve bozma nedenidir.
S o n u ç : Temyiz olunan yerel mahkeme kararının yukarıda açıklanan
nedenlerle davacı yararına (BOZULMASINA), peşin harcın istek halinde
iadesine, 18.2.1994 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|