 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
4.Ceza Dairesi
BOZMA
Esas no :94/1521
Karar no :94/4900
Tebliğname no:4/74079
Yalan tanıklık suçundan sanık Hasan Kurt hakkında TCY.nın 286/1, 59,
647 sayılı yasanın 4, 6. maddeleri uyarınca 375.000 lira ağır para cezasıyla
hükümlülüğüne, cezasının ertelenmesine ilişkin BURDUR Asliye Ceza
Mahkemesinden verilen 1992/505 esas, 1993/330 karar sayılı ve 7.7.1993
tarihli hükmün temyiz yoluyla incelenmesi O yer C.Savcısı tarafından
istenilmiş ve temyiz edilmiş olduğundan; Yargıtay C.Başsavcılığının 17.2.1994
tarihli onama isteyen tebliğnamesiyle 25.2.1994 tarihinde daireye gönderilen
dava dosyası, başvurunun nitelik ve kapsamına göre görüşüldü.
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar,
belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
Sanık köy muhtarının eylemleri şunlardır: 30.5.1991 tarihinde satışla
ilgili duyuru (ilan) yapıldığına ilişkin tutanak düzenlemek; 30.3.1992
tarihinde hukuk mahkemesi önünde ise duyuru yapılmadığı halde yapıldığını
bildirmektir.
Bu son açıklama üzerine Hukuk Mahkemesi açıkartırmanın feshine karar
vermiş ve bu karar Yargıtayca onanmıştır.
Bu eylemlerden hangisinin doğru olduğu araştırılmadan, 20.11.1992
tarihli iddianameyle 30.3.1992 tarihli hukuk mahkemesi önündeki tanıklık
eyleminden dolayı yalan tanıklık suçlamasıyla dava açılmış; sanık muhtarın
C.Savcılığında ve duruşmada duyurunun yapıldığını bildiren savunmaları ikrar
kabul edilerek hüküm kurulmuştur.
Hüküm yerinde değildir.
Zira, tutanak imzacıları da dinlenmek, tüm dosyalardaki kanıtlar
birlikte değerlendirilerek duyurunun yapıldığına ve yapılmadığına ilişkin
anlatımlardan hangisinin doğru olduğu saptanmak ve sonucuna göre;
1-Duyurunun gerçekte yapılmadığı vicdani kanısına ulaşılıp, bu eylemle
sınırlı olarak dava açıldığı ve sahte belge düzenleme eyleminden dolayı dava
açılmadığı gözetilerek, sanığın beraatine,
2-Duyurunun gerçekte yapıldığı ve fakat sanığın 30.3.1992 tarihindeki
tanıklılıkta gerçeği yansıtmadığı kanısına ulaşılırsa yalancı tanıklıktan
mahkumiyetine,
Hüküm kurulmak gerekirken, eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle karar
verilmesi,
Yasaya aykırı ve O yer C.Savcısının temyiz nedenleri yerinde
görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle HÜKMÜN BOZULMASINA,
yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak
üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 2.6.1994 tarihinde
oybirliğiyle karar verildi. 17.6.1994
Sami Selçuk Macit Başesen Yücel Kocabay Hulusi Öğütçü Birol Kızıltan
Başkan Üye Üye Üye Üye
|