 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
4.Ceza Dairesi
BOZMA
Y A R G I T A Y İ L A M I
Esas no :94/1520
Karar no :94/4862
Tebliğname no:4/74078
Yaralama suçundan sanıklar Feti Göksu ile Mustafa Biltekin hakkında
TCY.nın 456/1-2 ve 647 sayılı Yasanın 4-6. maddeleri uyarınca sanık Feti'nin
900.000 lira ağır para, sanık Mustafa'nın 2 yıl hapis cezalarıyla
hükümlülüklerine ve cezalarının ertelenmesine ilişkin BURDUR Asliye Ceza
Mahkemesinden verilen 1991/61 Esas, 1992/474 Karar sayılı ve 30.12.1992
tarihli hükmün temyiz yoluyla incelenmesi C.Savcısı tarafından istenilmiş ve
temyiz edilmiş olduğundan; Yargıtay C.Başsavcılığının 17.2.1994 tarihli bozma
isteyen tebliğnamesiyle 25.2.1994 tarihinde daireye gönderilen dava dosyası,
başvurunun nitelik ve kapsamına göre görüşüldü.
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar,
belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler
yerinde görülmemiştir.
Ancak; mağdur Rauf Atan'ın jandarmada, ayağına kısa boylu sakallı bir
garsonun, mahkemede ise sanık Fevzi Çakmak Bülbül'ün vurduğunu, diğer mağdur
Baki Ateş'in jandarmaca düzenlenen 13.8.1990 tarihli yüzleştirme tutanağında,
kendisine sanık Mustafa Biltekin'in vurduğunu belirttiği halde,
anlatımlarında kendisine adını bilmediği sakallı bir garsonun vurduğunu
söylemesi, yine sonradan ölen sanık Fevzi Çakmak Bülbül'ün de, her iki
mağdura da kendisinin vurduğunu bildirmesi tanık Adnan Durmaz'ın yüzleştirme
tutanağında, sanık Fethi Göksun'un mağdur Baki Ateş'e, sanık Mustafa
Biltekin'in de mağdur Rauf Atan'a vurduklarını bildirdiği halde, mahkemedeki
anlatımında "sanırım mağdurlara sanık Fevzi Çakmak Bülbül vurdu" demesi,
diğer 3 tanığın da tutanakta sadece olay yerinden kaçanları belirledikleri
halde, anlatımlarında "arkadaşlarına Fevzi Çakmak Bülbül ve garsonlarının
saldırdıklarını söylemeleri ve her iki sanığın da yükletilen suçları
işlemediklerini savunmaları karşısında, yukarda belirtilen çelişkilerin
giderilmesi, giderilemediği takdirde yöntemince irdelenip hangisinin hangi
nedenle üstün tutulduklarının açıklanması, tüm kanıtların birlikte
değerlendirilmesi ve sonucuna göre;
1-Sanıklar Fethi Göksu ve Mustafa Biltekin'in suçlara katılma
derecelerinin belirlenmesi, yaralamaların, mahkemenin kabulü gibi yalnızca bu
sanıklarca yapıldığı anlaşıldığı takdirde, TCY.nın 456. maddesinin eyleme
uyan kurallarının uygulanması,
2-Yaralama suçlarını bu iki sanığın işlemediği, ancak kavgaya
katıldıkları kabul edildiği takdirde, haklarında TCY.nın 464/2-3. madde ve
bentlerinden hangisinin uygulanacağının,
3-Mağdurları yaralayan sanıklar açıkça belirlenemediği ve yaralanma
olaylarında öngörülen hareketlere, sanıklar Fethi ile Mustafa'nın da
başkalarıyla birlikte katıldıkları kabul edildiği takdirde, haklarında
TCY.nın 463. maddesinin uygulanacağının gözetilmesi,
Gerekirken, eksik soruşturma ve yetersiz gerekçeyle hüküm kurulması,
Yasaya aykırı ve O yer C.Savcısının temyiz nedenleri ile
tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA,
yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak
üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 2.6.1994 tarihinde
oybirliğiyle karar verildi. 21.6.1994.
Sami Selçuk Muharrem Dinç Erol Çetin Birol Kızıltan Fadıl İnan
Başkan Üye Üye Üye Üye
|