 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Hukuk Genel Kurulu
E. 1994/15-199
K. 1995/199
T. 25.1.1995
ÖZET : Davalı; limited şirket olup, davacı yüklenici ile aralarında
sözlü olarak inşaat taahhüt sözleşmesi yapıldığı ve davacının bu sözleşme
gereğince konutları inşaa edip teslim ettiği, bedelini davalı şirketin
ödediği dosya içerisindeki delillerden anlaşılmaktadır. Davalı, bu sözleşmeyi
başka konut sahibi kişiler adına vekaleten yaptığını ve götürü bedel
üzerinden anlaştıklarını ispat edememiştir.
Gerçekten, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun ek geçici 8 ve 9.
maddeleri gereğince kooperatiflere yapılan inşaat taahhüt işleri ile Sosyal
Güvenlik Kuruluşları ve Belediyelere 150 m2yi aşmayan konutlar için yapılan
inşaat taahhüt işleri önce 31.12.1992 tarihine ve daha sonra 31.12.1995
tarihine kadar katma değer vergisinden istisna edilmiştir. Ne varki davalı
limited şirket olduğu için, davacı yüklenicinin bu şirkete yapmış olduğu
inşaat taahhüt işi katma değer vergisinden müstesna değildir. Bu nedenle
yüklenici faturada ayrıca göstermek koşuluyla; katma değer vergisini davalı
limited şirketten isteyebilir.
Taraflar arasındaki "alacak" davasından dolayı yapılan yargılama
sonunda; (Mersin Asliye Ticaret Mahkemesi)'nce davanın reddine dair verilen
25.11.199l gün ve 1990/670 E., 1991/542 K. sayılı kararın incelenmesi davacı
vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay Onbeşinci Hukuk Dairesinin
15.2.1993 gün ve 1992/3196 E., 1993/584 K. sayılı ilamıyla; (...Davacı
vekili; müvekkili tarafından davalı şirkete ait konutların yapılarak teslim
edildiğini ve yapılan iş karşılığı 9 ve 10 sayılı, 25.9.1990 günlü faturalar
düzenlendiğini, davalının KDV. bedelini ödemeyerek sorun çıkardığını ileri
sürerek 227.627.430. TL. KDV.'nin iskonto faiziyle birlikte tahsiline karar
verilmesini dava konusu etmiştir.
Davalı vekili; faturanın tek tek konut sahipleri adına düzenlenmesi
gerektiğini, konutların 150 m2.den küçük olması nedeniyle KDV.'den muaf
olduğunu, davacıya fazla ödemede bulunduğunu beyanla davanın reddini
savunmuştur.
Mahkemece; davacının, yaptığı imalata karşılık bedellerini aldığı ve
KDV.'nin davalı tarafça ödenmesi gerektiği kanıtlanamadığından bahisle
davanın reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasında yapılan eser sözleşmesi yazılı bir belgeyle tevsik
edilmemiş ise de davalı şirketin arsaları üzerine davacı tarafından binaların
yapılmış olduğu bellidir. İnşaat işleri 3065 sayılı Katma Değer Vergisi
Kanununun 4. maddesi gereğince vergiye tabidir. Aynı Kanunun, 3393 sayılı
Kanunun 4. maddesiyle değişik 8. maddesi gereğince "net alanı 150 m2.'yi
geçmeyen konutların teslimi ile yapı kooperatiflerine yapılan inşaat taahhüt
işleri katma değer vergisinden muaftır." Yine aynı Kanuna 3505 sayılı Kanunun
geçici 3. maddesi ile eklenen geçici 9. madde hükmünce Sosyal Güvenlik
Kuruluşları ve Belediyelere yapılan inşaat taahhüt işleri katma değer
vergisinden ayrık tutulmuştur.
Olayda davalı, bir limited şirket olup Yapı Kooperatifi niteliğinde
olmadığı gibi Sosyal Güvenlik Kuruluşu da değildir. Ayrıca, yapılan konutlar
Belediyeye yapılmış bir inşaat da sayılamaz. Bu nedenle davacının yaptığı
inşaat Katma Değer Vergisi Kanunu gereğince vergiye tabi olmaktadır. Esasen
dosyada mevcut yazılardan da kanunun vergiye tabi bulunduğu ilgili mercilerce
bildirilmiştir. O halde bu inşaat işi dolayısıyla bir vergi ödenmesi
gerekmektedir.
Katma Değer Vergisinin mükellefi, 3065 sayılı Kanunun 8/a maddesi
gereği inşaatı yapanlardır. Bu nedenle yasal olarak davacı keseceği faturada
KDV.'yi göstermek zorundadır. Böylece bu vergi, yapılan eserin maliyetine
girmekte olup eser bedelini de işi yaptıran ödeyeceğine göre KDV.'den sonuç
olarak davalı sorumludur. Bu sorumluluk sözleşme ile yükleniciye
bırakılabilir. Ancak, olayda katma değer vergisinin davacı tarafından
ödeneceğine dair bir anlaşma ya da kararlaştırılmış götürü bir bedel
olmadığından tahakkuk edecek vergi davalıdan alınacaktır. Davacı keseceği
faturalarda katma değer vergisini göstermek zorunda olduğundan mahkemenin
henüz verginin tahsil edilmemiş olduğuna ilişkin gerekçesinde isabet yoktur.
Öte yandan, mahkemenin hükmüne dayanak yapılan Yargıtay Onüçüncü Hukuk
Dairesi'nin 23.1.1990 gün, 5715/374 sayılı kararının dava konusu uyuşmazlığa
emsal alınmasında isabet görülmemiştir. Anılan olayda taraflar arasındaki
hukuki ilişki bir kez fatura kesilip bedeli ihtilafsız ödenmekle sona
ermişken, satıcı bir süre 2sonra sadece KDV. için yeniden istemde
bulunmuştur. Oysa, bu davada KDV. dahil kesilen fatura üzerine uyuşmazlık
çıkmıştır.
Bu durumda mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken
yazılı gerekçeyle reddedilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması
gerekmiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden
yapılan yagılama sonunda; mahkemece, önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz eden : Davacı vekili
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz
edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği
görüşüldü:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık katma değer vergisi ile ilgilidir.
Davacı yüklenici, davalı şirkete yapıp teslim ettiği daire ve dükkanlardan
dolayı Maliye'ye KDV. ödemek zorunda olduğunu ileri sürerek, düzenlediği
25.9.1990 günlü, 9 ve 10 nolu faturalarda KDV. tutarlarını ayrıca
göstermiştir. Davalı inşaatı vekil sıfatı ile yaptırdığını, faturaların ayrı
ayrı konut sahipleri adına kesilmesi gerektiğini ve 3065 sayılı Yasanın ek
geçici 8. maddesi gereğince net alanı 150 m2.'yi geçmeyen konutların
tesliminin KDV.'den istisna edildiğini inşaatın götürü bedel üzerinden
yapıldığını, konut sahiplerinin ayrıca kooperatif kurduklarını, 128 adet
daire ve 212 adet dubleks villaların yüzölçümlerinin 150 m2.'den küçük
olduğunu, bunların bedelini kooperatife vekaleten yükleniciye ödediğini
bildirerek, faturalarda gösterilen KDV. tutarlarını ödemekten kaçınmıştır.
Dosya içerisinde Maliye ve Gümrük Bakanlığı İçel Deftarlığı Gelir
Müdürlüğü'nün 18.8.1989 günlü ve 6968 sayılı yazılarında; Bakanlık Makamından
alınan 11.8.1989 tarihli cevabi yazıya atfen Katma Değer Vergisi Kanununun
3393 sayılı Kanunla eklenen geçici 8. maddesi gereğince net alanı 150 m2.ye
kadar konutların teslimi ile konut yapı kooperatiflerine yapılan inşaat
taahhüt işlerinin 31.12.1992 tarihine kadar katma değer vergisinden müstesna
olduğu belirtilmiştir. Aynı Kanunun 3505 sayılı Kanunla eklenen geçici 3.
maddesinde ise, sadece 150 m2.'yi aşmayan konutlar için yapılan inşaat
taahhüt işlerine münhasır olmak üzere kanunla kurulmuş sosyal güvenlik
kuruluşları ile belediyelere yapılan inşaat taahhüt işlerinin 31.12.1992
tarihine kadar katma değer vergisinden istisna edildiğini, buna göre konut
yapı kooperatiflerine, kanunla kurulmuş sosyal güvenlik kuruluşlarına ve
belediyelere yapılan inşaat taahhüt işlerine katma değer vergisi
uygulanmayacağı açıklanmıştır. Ancak, M.... İmar İnşaat Ltd. Şti., adı geçen
kuruluşlar kapsamında değerlendirilemeyeceğinden, sözü edilen istisna
uygulamasından yararlanmasının mümkün olmadığı, bu durumda M.... İmar İnşaat
Ltd. Şti.'na ait konutların yapımını taahhüt eden müteahhit ve taşaronlar
tarafından yapılan teslim ve hizmetler için katma değer vergisinin
hesaplanması gerektiği; M.... İmar İnşaat Ltd. Şti.'nin inşaatı tamamlanan ve
150 m2.'yi geçmeyen konutların üyelere teslimine aynı Kanunun geçici 8.
maddesi gereğince katma değer vergisi uygulanmayacağı ifade edilmiştir.
Davalı; limited şirket olup, davacı yüklenici ile aralarında sözlü
olarak inşaat taahhüt sözleşmesi yapıldığı ve davacının bu sözleşme gereğince
konutları inşaa edip teslim ettiği, bedelini davalı şirketin ödediği dosya
içerisindeki delillerden anlaşılmaktadır. Davalı bu sözleşmeyi başka konut
sahibi kişiler adına vekaleten yaptığını ve götürü bedel üzerinden
anlaştıklarını ispat edememiştir.
Gerçekten, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun yukarıda
açıklanan ek geçici 8 ve 9. maddeleri gereğince kooperatiflere yapılan inşaat
tahhhüt işleri ile kanunla kurulmuş sosyal güvenlik kuruluşları ve
belediyelere 150 m2.'yi aşmayan konutlar için yapılan inşaat taahhüt işleri,
önce 31.12.1992 tarihine ve daha sonra 31.12.1995 tarihine kadar katma değer
vergisinden istisna edilmiştir. Nevar ki davalı, Ltd. Şti. olduğu için,
davacı yüklenicinin bu şirkete yapmış olduğu inşaat taahhüt işi katma değer
vergisinden müstesna değildir. Bu nedenle yüklenici faturada ayrıca göstermek
koşuluyla, katma değer vergisini davalı Ltd. Şti.den talep edebilir. 3065
sayılı Yasanın ek geçici 8. maddesinde net alanı 150 m2.'ye kadar konutların
tesliminin katma değer vergisinden müstesna olduğu bildirilmiş ise de; aynı
maddede ve ek geçici 9. maddede; "inşaat taahhüt işleri" ile ilgili
istisnadan ayrıca sözedilmiş bulunduğundan inşaat taahhüdüne dayanan konut
teslimi olsa da, katma değer vergisinden istisnanın, inşaat taahhüt işine ait
hükümlere göre saptanması gerekir. Bu durumda davacı yüklenici, inşaat
bedeline ait olarak kestiği iki faturada, katma değer vergisini ayrıca
gösterdiğinden ve davalı iş sahibi Ltd. Şti.'ne yapılan inşaat taahhüt işi
KDV.'den müstesna olmadığına göre, davanın kabulüne karar verilmesi gereğine
işaret eden ve Hukuk Genel Kurulu'nca da aynen benimsenen Özel daire bozma
kararına uyulması gerekirken önceki kararda direnilmesi doğru değildir. O
halde usul ve yasaya uygun bulunmayan direnme kararı bozulmalıdır.
Sonuç : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme
kararının, Özel Daire bozma kararında ve yukarıda açıklanan nedenlerden
dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince (BOZULMASINA), istek halinde temyiz
peşin harcının geri verilmesine, 25.1.1995 gününde oybirliği ile karar
verildi.
Birinci Başkanvekili 8.H.D.Bşk. 13.H.D.Bşk. 6.H.D.Bşk.
İ.Teoman PAMİR M.F.Ildız A.İ.Arslan Ö.N.Doğan
15.H.D.Bşk 7.H.D.Bşk. 14.H.D.Bşk. l.H.D.Bşk.
M.S.aykonu H.Örmeci E.Özdenerol E.Özkaya
16.H.D.Bşk. 12.H.D.Bşk. 10.H.D.Bşk.V. M.S.Atalay
O.Arslan C.Sanin R.Aslanköylü
İ.P.Solak Ş.K.Erol B.Kartal S.Uysal
Y.Koru M.A.Selçuk S.Sapanoğlu 9.H.D.Bşk.V.
Ş.E.Serim
11.H.D.Bşk.V. M.H.Surlu M.M.Aktürk S.Erçoklu
İ.Demirkıran
M.Ulusoy S.Sezen M.Aygün Ş.Abik
C.Dikmen G.Nazlıoğlu K.ACar Ö.Aksoy
Ü.Aydın A.Özçelik E.Ertekin E.Doğu
A.İ.Özuğur O.Özgürel İ.Erdemir A.Güneren
E.K.Kurşun A.Alyaz Y.Yasun F.Ulusoy
|