 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
2.Hukuk Dairesi
Sayı:
ESAS KARAR
94/1417 94/1882
ÖZET :Boşanma şahsa bağlı haksada, mali sonuçlarıda olduğundan
mahcurlar bizzat takip edemezler, vekil tayin edemezler, vasi katılmalıdır.
Temyiz eden: Davacı
Taraflar arasındaki Boşanma davasının yapılan muhakemesi sonunda
mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği
görüşülüp düşünüldü.
Boşanma münhasıran şahsa bağlı haklardan isede, Hukuk sistemimiz ancak
dava yolu ile boşanmaya imkan verdiğinden boşanma davasının münhasıran bu
şahsi hakkın kullanılması niteliğinde kabul etmek mümkün değildir. Davaya
bağlı olarak veya karşılık dava sebebiyle davanın taraflarına bir katım mali
külfetin yönelmesi muhtemeldir. İşte bu sebeple mümeyyiz mahcurlar dahi
boşanma davasını bizzat (MK.405) (Y.2.H.D.nin 8.10.1985 günlü ve 7164/7948
sayılı kararı) Takip edemezler. Hele kendilerini vekil ile temsil
ettirmeleri söz konusu olduğunda mutlaka akti ilişkinin vasileri tarafından
kurulması zorunludur. (MK.16.) (Y.2.H.D.nin 23.10.1992 tarihli 8875/10177 ve
9.12.1992 tarihli 11697/12235 sayılı kararları)
Medeni Kanunun 357. maddesi, bir sene veya daha ziyade hurriyeti
bağlıyıcı bir ceza ile mahkum olan her reşit için bi vasi tayin edileceğini
öngörmüştür. Davacı hakkında 4 sene 2 ay mahkumiyet cezası verildiği
anlaşılmaktadır. Bihakkın tahliye tarihininde 26.11.1995 olduğu bildirmiştir.
Kendisine vasi tayini zorunludur. Taraf ehliyeti kamu düzeni ile ilgilidir.
Mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir. Bu durumda yapılcak
iş davacıya vasi tayini konusunda Sulh Hakimliğine müzekkere yazmak, tayin
edilecek vasiye Medeni Kanunun 405/8 maddesi gereğince bu davayı takip
hususundada yetki verilmesini sağlamak, gösterdiği takdirde delillerini
toplamak ve hasıl olacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir. Bu yön
gözetilmeden ve ayrıca bozmaya uyulduğu halde gereği yerine getirilmeden
yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün gösterilen sebeple BOZULMASINA Temyiz
peşin harcın yatırana geri verilmesine oyçokluğuyla karar verildi. 22.2.1994
Başkan Üye Üye Üye Üye
Tahir Alp Nedim Turhan Ş.D.Kabukcuoğlu Hakkı Dinç Ferman Kıbrıscıklı
(muhalif)
MUHALEFET ŞERHİ
Medeni Kanunun 16. maddesi uyarınca sezgin olan küçüklerle kıstılılar
yasal temsilcilerinin onayı olmadıkça kendi işlemlerinden dolayı sorumlu
tutulamazlar. Ancak karşılıklıksız edimlerle kişiye sıkı sıkıya bağlı
hakların kullanılmasında yasal temsilcinin onayı gerekmez. (MK.md.16/1-2)
Kişiye sıkı sıkıya bağlı hakların kullanılması belirli küçük veya kısıtlı bu
hakları bizzat kullanabilir. Kişiye bağlı hakların dava yolu ile
kullanmasında da durum aynıdır. (Bak.Prof.Dr. Köprülü, Bülent Medeni Hukuk
1,2. kitap 1984 Sh.228) (Bu kuralın ayrıcalıkları MK.12, 90, 91, 254, 258
maddeleriyle sınırlı olarak belirtilmiştir.) Bu itibarla mahkumiyeti
nedeniyle kısıtlanan ancak sezgin olan davacının şahsa sıkı sıkıya bağlı
olan boşanma davası hakkını kullanmasına vasinin izinine gerek yoktur. Bu
itibarla sayın çoğunluğun bozma görüşlerine katılmıyorum.
Üye
Nedim Turhan
|