 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Onuncu Hukuk Dairesi
E. 1994/13575
K. 1994/19022
T. 21.11.1994
* HAYATİ ÖNEMİ HAİZ İLAÇ
* AYAKTA TEDAVİ
* SOSYAL SİGORTA YÜKSEK SAĞLIK KURULU
* ADLë TIP MECLİSİ
ÖZET: Ayakta yapılan tedavi sırasında verilen ilaçlardan iştirak payı
alınmaması için, ilacın, hayati önemi haiz olduğunun ilgili komisyonca
belirlenmesi gerekir.
Komisyon kararına itiraz edilmeden, yargı yoluna başvurulamaz.
Aleyhe olan komisyon kararına karşı açılan davada, mahkeme sorunu, Tıp
Fakülteleri Konseyi ve Adli Tıp Meclisi'nden alacağı karara göre çözümler.
(506 s. SSK. m. 35, 36, 40, 42, 109, 123, ek m. 25)
(YİBK., 28.6.1976 gün ve 6/4 s.)
Davacı, çocuğunun tedavisi için kullanılan ilaçların muafiyieti kaldırarak
tedaviyi kesme şeklindeki sataşmanın önlenmesine ve tedavinin sürdürülmesine
karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin
süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla
dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar
tesbit edildi:
Dava, hastalığın uzun süre tedavi gerektirdiği, ayakta yapılan tedavi
sırasında verilen ilaçların, hayati önemi haiz olduğu, bu nedenle ilaç
bedellerinden iştirak payı alınmaması gerektiğinin saptanması ile, sataşmanın
giderilmesi istemine ilişkindir. Bu yönüyle, davanın yasal dayanağı, belirgin
olarak Sosyal Sigortalar Kanunu ek madde 25'tir. Anılan maddede, sigortalılar
ile bu Kanunun 35, 36, 40 ve 42. maddeleri uyarınca sağlık yardımlarından
yararlanan kimselerin, kurum sağlık tesisleri sağlık kurulu raporu ile
belirlenen ve uzun süre tedaviyi gerektiren; tüberküloz, kanser, kronik
böbrek hastalıkları ile organ transplantasyonları gibi durumlarında ayakta
yapılan tedavileri sırasında verilmesi lüzum görülen ilaçlardan hayati önemi
haiz olduğu, bu kanunun 123. maddesinde sözüedilen komisyonca tesbit edilecek
olanların bedellerinden iştirak payı alınamıyacağı öngörülmüştür.
Somut olayda, davacı çocuğunun yukarıda sözü geçen maddenin öngördüğü
koşullara sahip olduğu, başka bir anlatımla, ayakta yapılan tedavi sırasında
verilen ilacın hayati önemi haiz olduğu, 123. madde gereğince kurulan
komisyonca belirlendiği ve davacıdan iştirak payı alınmadığı uyuşmazlık
konusu değildir. Uyuşmazlık, başlangıçta davacı çocuğuna verilen ilaçların
hayati önemi haiz olduğunu belirten komisyonun sonradan verilen ilaçların
hayati önemi haiz olmadığı şeklinde düşünce belirtmesi üzerine uyuşmazlığı
çözecek sağlık kuruluşunun tesbiti noktasında toplanmaktadır.
506 sayılı Yasanın 109. maddesine göre bu Kanunun uygulanmasında; Kurumun
sağlık tesisleri sağlık kurullarınca verilen raporlarda belirtilen "hastalık"
ve "arızalar" esas tutulur. Raporlar üzerine kurumca verilen ilgililer
tarafından itiraz edilirse, durum Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca
karara bağlanır. Dava konusu olayda 109. maddenin öngördüğü prosedüre
uyulmadığı dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca, hükme dayanak alınan raporun 109. maddenin öngördüğü
prosedür izlenerek düzelenmediğinden Sosyal Sigortalar Kanununun
uygulanmasında inandırıcı güç ve nitelikte olduğu söylenemez.
Yapılacak iş, davacının 123. madde uyarınca kurulan komisyon kararı üzerine
alınan Kurum kararına itiraz ettiğine göre, 109. maddenin öngördüğü prosedür
işletilerek itirazı, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kuruluna götürmek anılan
kurul tarafından verilen rapora da itiraz halinde YİBBGK.nun 28.6.1976 gün,
6/4 sayılı kararı da gözönünde tutularak itirazı Tıp Fakülteleri Konseyine
giderek Adli Tıp Meclisi'ne götürmek suretiyle sorunu çözümlemekten ibaretir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın özellikle 109.
maddenin öngördüğü prosedür işletilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi
usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum'un bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli
hüküm bozulmalıdır.
S o n u ç : Temyiz edilen hükmün yukarda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA),
21.11.1994 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|