Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 



     T.C.
Y A R G I T A Y 
18.HUKUK DAİRESİ

   ESAS         KARAR
1994/13359    1994/15052

	 	Y A R G I T A Y   İ L A M I

Mahkemesi :Kadıköy 5.Sulh Hukuk Mahkemesi
Tarihi    :13.9.1994 
Nosu      :1993/692-1994/955
Davacı    :Naşit Gürel vek.Av.Sadık Kuru     
Davalı    :Tuncer Ergin vs.vekili Av.Seyhan Ekşioğlu
	   
	Dava dilekçesinde eski hale getirme istenilmiştir. Mahkemece davanın
 kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz
 edilmiştir.

	 	Y A R G I T A Y   K A R A R I

	Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki
 bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
	Dava konusu edilen su depolarının bir bölümü hidroforla birlikte
 binanın inşası sırasında tesis edilmiş olup, bir bölümü de daha sonra
 8.5.1991 tarihli kat malikleri kurulu kararına dayanılarak ilave edilmiştir.
 Bağımsız bölüm maliklerinin pay ve paydaş çoğunluğu ile alınan bu karara
 davacıdan önce bağımsız bölümün maliki de katılmış ve olumlu oy kullanmıştır.
	Mahkemece ana gayrimenkulün mimari projesi esas alınarak inşaatla
 birlikte yapılan depo da dahil olmak üzere tüm su depolarının yıkılarak
 projede öngörülen kömürlüğe hidroforlarla birlikte taşınmasına ve bu suretle
 eski hale getirilmesine karar verilmiş ise de özellikle binanın inşası
 sırasında yapılan beton su deposunun kömürlüğe naklinin binanın statiğinde
 bir tehlikeye yol açıp açmıyacağı, kömürlüğün kullanılmakta olup olmadığı,
 kullanılmıyor ise, bir bölümünün kapıcı dairesine ilave edilmiş olduğu
 dikkate alınarak bunların tesisine yeterli yer bulunup bulunmadığı
 araştırılmamıştır.
	Ayrıca bilirkişi raporunda depo ve hidroforun bulunduğu bölümün aynı
 zamanda davacının tabanını oluşturan tavanın izole edilmediği ve davacının
 bağımsız bölümündeki rahatsız edici durumların bu nedenle meydana geldiği
 belirtilmiş olduğuna göre etkili izolasyon ile sakınca yarattığı anlaşılan
 rutubet ve sesin giderilip giderilemeyeceği ve bu suretle rahatsız edici
 durumun bertaraf edilip edilemeyeceği hususu da incelenmemiştir.
	Yasa hükümlerine ve Yargıtay'ca da teyit edilen uygulamalara göre kat
 maliklerinden biri diğer kat maliklerinin onayı olmadan, binanın ortak
 yerlerinde projeye aykırı tadilat yapamaz isede, dava konusu tadilatın
 herhangi bir bağımsız bölüm maliki özel yararına yapılmadığı, 69 daireden
 ibaret binadaki tüm bağımsız bölümlerin istifadesine tahsis edilen su
 depoları ve hidrofor tesisatı için yapıldığı, bir bölümünün ise binanın inşa
 edilirken mevcut şekli ile anagayrimenkulde yer aldığı, sonradan ilave edilen
 depo ve hidroforun dahi müşterek istifade amacıyla ve kat malikleri kurulu
 kararıyla yapıldığı dikkate alındığında:
	1-Davacı bağımsız bölüm malikinin bu tadilat sebebiyle bağımsız
 bölümünden tam olarak yararlanmasının kısıtlandığı ve tadilatın bağımsız
 bölümde rahatsızlık doğurduğu,
	2-Bina inşaa edilirken yapılan projeye aykırı tadilatın eski hale
 getirilmesinin binaya zarar vermiyeceği hususlarının belirlenmesi gerekir.
	Davacının bağımsız bölümünde, onun istifadesini kısıtlayacak veya
 komşuluk ilişkisinin tahammül edilebilecek sınırını aşan rahatsızlığın,
 alınacak tedbirlerle (izolasyan vs.) giderilmesi mümkün ise bu yapılan işe,
 davacı müşterek yararlanma için yapılan tesisatın sırf projeye uygun olmadığı
 gerekçesiyle yıkımını isteyemez. Böyle bir davranış iyi niyet kuralları ile
 bağdaşmaz.
	Kat maliklerinin imar yönetmeliğine göre artık gerekli olmayan
 sığınağı, müşterek yararlanmaya yönelik bir hizmetin (su deposu, hidrofor)
 ifası için kullanmaları, sırf projeye aykırı olduğu için önlenemez.
	Diğer taraftan, depo ve hidroforun projesinde olduğu gibi kömürlüğe
 taşınmasının davacının bağımsız bölümünde mevcut rahatsızlığa son verip
 vermiyeceği, aynı sorunun orada da meydana gelebileceği de (davacı bağımsız
 bölümünün kömürlüğün de üstünde veya yanında olabileceği dikkate alınarak)
 gözönünde bulundurulmalıdır.
	Bütün bu hususlar incelenmeden bilirkişinin mevcut tadilatın mimari
 projeye aykırı olduğuna dair mütalaası ile yetinilerek, mahkemece yukarıda
 ayrıntıları ile açıklanan hususlarda gerekli araştırma ve inceleme yapılmadan
 davanın kabulü doğru görülmemiştir.
	Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı
 şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde
 olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,
 temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 24.11.1994 gününde
 oyçokluğuyla karar verildi.

  Başkan         Üye         Üye       Muh.Üye      Üye
Sait Rezaki   S.Erçoklu   V.Canbilen   M.Tutar   İ.N.Erdal

	 	KARŞI OY YAZISI      : 

	643 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 4. maddesine göre, sığınak,
 kömürlük, su deposu ve kapıcı dairesi ortak yerlerdendir. Aynı Yasanın 19.
 maddesi uyarınca, kat maliklerinden herbirisinin, anagayrimenkulün mimari
 durumunu titizlikle koruması mecburi olduğu gibi bütün kat maliklerinin
 rızası olmadıkça anagayrimenkulün ortak yerlerinde (aynı maddede belirtilen
 istisnai durumlar dışında) hiçbir kat maliki projeye aykırı inşaat, onarım ve
 tesisler yaptıramaz. Yasanın 18. maddesinde de, kat malikleri, gerek kendi
 bağımsız bölümlerini ve gerekse ortak yerleri kullanırken birbirini rahatsız
 etmemekle yükümlü kılınmışlardır.
	Davacı, maliki bulunduğu bağımsız bölümün altına rastlayan bodrum kat
 alanının mimari projede sığınak olduğu halde bu yere yapılan su depoları ve
 hidroforların kendisine aşırı rahatsızlık verdiğini de belirterek bu yerdeki
 su depoları ve hidroforların kaldırılmasını ve bu yerin projeye uygun sığınak
 haline getirilmesini istemiştir.
	Davalılar, davacının bağımsız bölümünü satın aldığı eski malikinin de
 imzasının bulunduğu 8.5.1991 tarihli kat malikleri kurulu kararına dayanarak
 ilave iki su deposu ve hidroforu yaptıklarını, aynı yerdeki ilk su deposunun
 müteahhit tarafından bina ile birlikte yapıldığını ve davacının haksız
 olduğunu  savunmuşlardır.
	Davanın kabulüne dair mahkeme kararına esas alınan bilirkişi raporuna
 göre;
	Binanın tasdikli projesinde öngörülen bir adet su deposu, fevkalede su
 sıkıntısının başgöstermesi  hali dışında binanın tümünün su ihtiyacı için
 yeterli büyüklüktedir. Ancak bu su deposu ile hidrofor tasdikli projedeki
 yerlerine değil de, davacının dairesinin altına rastlayan ve projede sığınak
 olarak tahsisli alana, rutubet ve gürültüyü önleyici tedbirler alınmadan
 yapılmıştır. Bunun yanı sıra, projedeki yerinde olmayan su deposunun yanına
 ve yine sığınak alanına iki ilave su deposu yapılmış ve bir ilave hidrofor
 konulmuştur. Ayrıca kapıcı dairesi ve kömürlük projedeki konumu ve yerlerinde
 değildir.
	Müteahhit tarafından projeye aykırı yapılmış ilk su deposunun yerinde
 muhafazası ve bunun yanına iki yeni su deposu ilavesine dair 8.5.1991 tarihli
 kat malikleri kurulu kararı, 69 bağımsız bölümden oluşan taşınmazın kat
 maliklerinden 37'sinin katılımı ve imzasıyla verilmiş olup, geriye kalan 32
 kat malikinin bu konuda rızasının varlığını gösteren başkaca bir karar veya
 belge de bulunmamaktadır.
	Bu durumda, bütün kat maliklerinin rızasının alınmasını öngören 19.
 maddedeki koşullar oluşmamıştır. Projeye uygun düşmeden yapılan tesis ve
 ilaveler bu madde hükmüne aykırıdır.
	Özellikle belli bir amaca tahsisli bulunan ortak yerlerdeki proje dışı
 onarım, tesis ve değişikliklerin kat maliklerinden biri veya birkaçı lehine
 değilde müşterek yararlanma için yapılmış olması, kanunda açıkca ifade edilen
 "bütün kat maliklerinin rızasının" varlığı koşulunu bertaraf edemez.
	Kat Mülkiyeti Kanununun 12. maddesi uyarınca kat mülkiyeti kurulurken
 bütün kat maliklerinin imzalamak suretiyle kabullendikleri  projede, 328
 m2'lik bodrum kat alanı sığınak olarak tahsis edilmiştir. İmar Yönetmeliğinde
 apartmanlarda sığınak bulunmasının zorunlu kılınmamış olması, mimari
 projedeki bu özel tahsisin geçersiz ve gereksiz sayılmasını icap ettiremez.
 Daire bozma kararının bu sonucu ifade eder nitelikteki gerekçesi haklı kabul
 edilemez.
	Diğer taraftan davacının bağımsız bölümünün altına yapılan su depoları
 ve hidroforların verdiği rahatsızlıklar giderilebilir olsa dahi, ortak
 yerlerde arsa payı oranında malik bulunan davacının buna dayanarak, projeye
 aykırılıkların kaldırılmasını, başka bir deyişle binanın mimari durumunun
 korunmasını istemek hakkını bertaraf etmez.
	Davacının bağımsız bölümünü satın aldığı önceki malikin, imzasının da
 bulunduğu ve dava konusu su depolarının yapılmasına ilişkin 8.5.1991 tarihli
 çoğunluk kararı yukarıda açıklandığı üzere hukuki bir sonuç
 doğurmayacağından, önceki malikin imzası davacı yönünden bağlayıcı olamaz.
	Bu nedenlerle davacının,  projeye aykırı bulunduğu sabit olan
 yapıların projeye uygun hale getirilmesini istemesinin iyiniyet kurallarıyla
 bağdaşmadığına değinen Daire kararındaki çoğunluk gerekçelerine de katılmak
 mümkün değildir.
	Davaya konu teşkil eden projeye aykırı yapı ve ilave tesislerin
 durumu, ortak yerlerin düzgün hale konulması, kullanımın daha rahat ve kolay
 hale getirilmesi veya ortak yerlerden elde edilecek faydanın çoğaltılmasına
 yarayacak yenilik ve ilavelerin kat maliklerinin sayı ve arsa payı çoğunluğu
 ile verecekleri karar üzerine yapılmasını mümkün kılan Kat Mülkiyeti
 Kanununun 42. maddesi hükmüne de uygun düşmemektedir.
	Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamalarına göre, Yasanın 42. maddesinde
 öngörülen yenilik ve ilaveler, mimari projesinde belli bir amaca tahsisli
 olan ortak yerlerde ancak bu amacın daha iyi bir şekilde gerçekleştirilmesi
 doğrultusunda olmalıdır. Özel amaca tahsisli bulunan ortak yerlerde başka bir
 amaca yönelik olarak kat maliklerinin çoğunluk kararıyla değişiklik ve ilave
 yapılamaz. Projeye açıkca aykırılık teşkil eden bu değişiklik ve ilavelerin
 yapılabilmesi için, yukarıda açıklandığı ve Kat Mülkiyeti Kanununun 19.
 maddesinde ifade edildiği gibi bütün kat maliklerinin rızası bulunmalıdır.
	Mahkemece yapılan tahkikat sonucuna göre dava konusu tesis ve
 ilavelerin projeye aykırılığı sabit olup, başkaca bir araştırmaya gerek
 bulunmamaktadır.
	Bu bakımdan davanın kabulüne dair mahkeme kararının onanması gerektiği
 düşüncesinde olduğumdan bozmaya ilişkin çoğunluk kararına katılmıyorum.

 
                                             Muh.Üye
                                          Muzaffer Tutar
    
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini