 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
2.Hukuk Dairesi
Sayı:
E.94/13131
K.94/519
T.18.1.1995
Özet:Evlilik devam ederken eşlerden birinin velayetinin nez'ini
gerektirmeyen ağırlıkta ihmali halinde diğer eşin tek başına velayeti
kullanmasına izin verilir.
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli
mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp
düşünüldü.
Velayet, küçüklerin ve bazı durumlarda reşit ancak kısıtlı kişilerin
kişilikleri ve mallarının korunması ile onların temsili konusundaki ana ve
babanın sahip oldukları hak ve sorumlulukların tümünü ifade eder. Bu hak ana
ve babanın kişilik haklarının bir parçasıdır. Başkalarına devredilemez,
feragat edilemez, anlaşma ile ortadan kaldırılamaz.
Evlilik devam ettiği sürece ana ve baba bu hakkı birlikte kullanırlar
(M.K. m. 263). Bu haklar yanında yasa ana ve babaya bir kısım sorumluluklarda
yüklemiştir. Çocuğa gereken eğitim vermek, özel bir eğitime muhtaçsa bunu
sağlamak, (M.K. m. 264) mesleki eğitim yaptırmak, (M.K. m. 265) çocuğun
mallarını iyi bir şekilde yönetmek (MK. m. 278) örnek olarak gösterilebilir.
Anne ve baba işte bu vazifelerini gereği gibi yerine getirmedikleri
takdirde hakim, çocuğun himayesi için gerekli tedbirleri kendiliğinden, yahut
talep üzerine almak zorundadır (M.K. m. 272).
Toplanan delillerden tarafların 7.7.1992'de evlendikleri, onbeşgün
kadar beraber kaldıktan sonra kocanın eşini bırakarak Almanyaya gittiği, bu
arada 3.4.1993'te küçük Çağrı'nın dünyaya geldiği, davalı kocanın eşini ve
çocuğu aramadığı, onlarla ilgilenmediği, çocuğunu bir kere olsun gelip
görmediği ve bu durumun özel bir nedenden kaynaklandığı da ileri sürülüp
isbat edilmediği anlaşılmaktadır. Gerçekten babanın bu davranışı Medeni
Kanunun 274. maddesinde ifadesini bulan ve velayetin nezini gerektirecek
ağırlıkta bulunmamakta isede dilekçede de açıklandığı gibi, davacı anne
pasaport çıkartamamakta ve çocuğun bu nitelikteki diğer işlerini de
yapamadığı görülmektedir. Anne ve babanın birlikte kullanmaları gereken
velayet hakkının açıklanan şekilde askıda kalması küçüğün geleceğine olumsuz
etki yapacağı kuşkusuzdur. O halde mahkemece taraflar arasındaki ihtilaflar
çözümleninceye kadar tek başına kullanılmak üzere velayetin tedbiren anneye
bırakılmasına karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru
görülmemiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz
peşin harcının yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi.
18.1.1995.
BAŞKAN ÜYE ÜYE ÜYE ÜYE
Tahir Alp Ş.D.Kabukçuoğlu Hakkı Dinç Ferman Kıbrıscıklı Özcan Aksoy
|