 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
2.Hukuk Dairesi
Sayı:
Esas Karar
94/12408 94/13021
26.12.1994
Özet:Tescil edilmemiş birleşmelerden doğan çoçuklar hakkında (af)
kanunlar uyarınca yapılan tescil işlemi iptal edildiğine göre iptal kararı
işlemin yapıldığı tarihe kadar geriye etkili olacağından MK. 296.
maddesindeki hak düşürücü süre geçmiştir.
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli
mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp
düşünüldü.
1- Davalının af yasasına dayalı nüfus sicil kayıtları iptal edilmiş ve
hüküm davacılar için kesin hüküm oluşmuştur. Kesin hüküm davanın
dinlenebilirlik koşuludur. Hakimin bunu doğrudan gözetmesi gerekir. Bu
hususun dikkate alınmaması doğru olmadığı gibi,
2- Medeni Kanunun 296. maddesi uyarınca babalık davası için öngörülen
1 yıllık hak düşürücü süre geçmiştir. İptal kararı işlemin yapıldığı tarihe
kadar geriye işlediğinden ve kayıt iptali davası sırasında babalık iddiasının
defi olarak ortaya konulması ve kanıtlanması olanağı bulunduğu halde bu
hakkında süresi içinde kullanılmamış olmasıyla da bir yıllık hak düşürücü
süre geçmiş olmakla davanın reddi yerine kabulü de usul ve yasa hükümlerine
aykırıdır.
SONUÇ: Hükmün bu nedenlerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının
yatırana geri verilmesine oyçokluğuyla karar verildi. 26.12.l994
BAŞKAN ÜYE ÜYE ÜYE ÜYE
Tahir Alp Nedim Turhan Ş.D.Kabukçuoğlu Ferman Kıbrıscıklı Özcan Aksoy
(Muhalif) (Muhalif)
MUHALEFET ŞERHİ
Davacılar af yasasından yararlanarak davalıların babasının evlilik
dışı ilişkisinden doğan çocukları oldukları kabul edilerek düzgün soylu
olarak nüfusa yazılmıştır. Davalılardan aldıkları mirasçılık belgesiyle
davacılar miras bırakanın evlilik dışı çocukları olduklarını ve af yasasıyla
yapılan yasanın doğruluğunu kabul etmişlerdir. Bu itibarla af yasasına göre
yapılan yazının aradan çok uzun bir süre geçtikten sonra usulsüzlüğünden söz
edilerek iptalinin istenmesi Medeni Kanunun 2. maddesi gereği iyi niyet
kurallarıyla bağdaşmaz.
Davacılar doğum kayıtlarının iptaline ilişkin kararın kesinleşmesi
tarihine kadar düzgün soylu olarak yazılıdır. Bu dönemde babalık davası
açmaları kendilerinden beklenemez. İptal davasının açıldığı tarihte de düzgün
soylu olarak yayıtları devam ettiğinden, babalık davasını def'i olarak ortaya
koymaları içinde yasal bir zorunluluk yoktur.
Davacıların irs ilişkisi nüfus kayıtlarının iptalinin kesinleşmesiyle
son bulur. Bundan önceki dönem düzgün soy ilişkisinin var olduğu dönemdir.
Soy ilişkisi iptal kararının kesinleşmesi tarihinden itibaren ortadan
kalkdığına göre Medeni Kanunun 296. madde ile öngörülen 1 yıllık hak düşürücü
süre bu tarihten başlar. Zira çocuklar tescil tarihinde henüz 18 yaşını
doldurmamışlardır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararında 1 yıllık süreyi oyalamanın
bittiği tarihten başlatarak bu sürenin haklı nedenlerin varlığı halinde
haklılığın sona erdiği tarihten başlatılabileceğini kabul etmiştir. Çocuklar
yönünden dava süresinin iptal hükmünün kesinleştiği tarihten başlatılmasında
yasaya aykırılık yoktur. İşin esasının incelenmesi sonucuna göre hüküm
kurulması gerekir. Aksine oluşan sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyoruz.
Üye Üye
Nedim Turhan Ferman Kıbrıscıklı
|