 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Üçüncü Hukuk Dairesi
E. 1994/12291
K. 1995/6129
T. 16.5.1995
* ECRİMİSİL
* İNKAR TAZMİNATI
* KİRACININ TESLİM BORCU
* TEMERRÜT
ÖZET: 1- Davalı kiracının temerrütten ve dolayısıyla sorumluluktan
kurtulabilmesi için, kiralananı boşaltması yeterli olmayıp (anahtarı ile
birlikte) davacı kiralayana usulünce teslim etmesi gerekir.
2- Hükme dayanak yapılan sözkonusu tanık anlatımlarında teslim edilmek
istendiği bildirilen anahtarın, davacı kiralayanca teslim almama nedeni
açıklanmadığı gibi, esasen anahtar keyfi olarak teslim alınmamış bulunsa dahi
bunun ilgili icra takip dosyasına tevdi edilmek ya da tevdi yeri tayin
ettirilmek suretiyle davacı kiracının, teslim borcundan kurtulması hukuken
olanaklı iken bu yola da gidilmiş değildir.
Bu durumda; açıklanan nedenlerle anılan teslim tutanağına itibar edilerek
davalının ecrimisille sorumlu olduğu, 15.8.1992 fesih ve 10.12.1992 teslim
tarihlerince saptanıp, yasal faizi ile birlikte hüküm altına alınması
gerekir.
(818 s. BK. m. 260)
Dava dilekçesinde; fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 89.891.023 lira
ecrimisilin 40 inkar tazminatı, faiz ve masrafların davalı taraftan tahsili
istenilmiştir. Mahkemece, davanın reddi cihetine gidilmiş; hüküm, davacı
vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün
kağıtlar okunup, gereği düşünüldü:
Mahkemece dava; ecrimisile konu edilen ve ecrimisil istenen süreden önce
davalı kiracı tarafından boşaltılmış bulunan kiralananın, teslim edilmek
istenen anahtarını, davacı kiralayanın teslim almaktan açıkça kaçındığının
özellikle dinlenilen tanık alnatımları ile belirlendiği gerekçesiyle
reddolunmuştur.
Oysaki böyle bir durumda, davalı kiracının temerrütten ve dolayısıyla
sorumluluktan kurtulabilmesi için, kiralananı boşaltması yeterli olmayıp
(anahtarı ile birlikte) davacı kiralayana usulünce teslim etmesi gereklidir.
Bu lazimenin ise ancak ilgili icra takip dosyasında bulunan 10.12.1992 tarihli
tahliye tutanağı ile yerine getirilmiş olduğu anlaşılmaktadır.
Öte yandan; hükme dayanak yapılan sözkonusu tanık anlatımlarında teslim
edilmek istendiği bildirilen anahtarın, davacı kiralayanca teslim almama
nedeni açıklanmadığı gibi, esasen anahtar keyfi olarak teslim alınmamış
bulunsa dahi, bunun ilgili icra takip dosyasına tevdi edilmek yada tevdi yeri
tayin ettirilmek suretiyle davacı kiracının teslim borcundan kurtulması
hukuken olanaklı iken bu yola da gidilmiş değildir.
O halde; açıklanan nedenlerle anılan teslim tutanağına itibar edilerek
davalının ecrimisille sorumlu olduğu 15.8.1992 fesih ve 10.12.1992 teslim
tarihleri arasındaki süreye ilişkin ecrimisil miktarının usulünce saptanıp
yasal faiziyle birlikte hüküm altına alınması gerekirken, bu cihet
düşünülmeksizin yazılı şekilde davanın reddi doğru değildir.
Bu itibarla, yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde
hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan
kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), peşin
ödediği temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 16.5.1995
gününde oybirliğiyle karar verildi.
|