 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Sekizinci Ceza Dairesi
E. 1994/1227
K. 1994/3479
T. 6.4.1994
* TERÖR ÖRGÜTÜ LEHİNE PROPAGANDA
* NOKSAN TEŞEBBÜS
* DEVLETİN BÖLÜNMEZLİĞİ ALEYHİNE PROPAGANDA
* PATLAYICI MADDE BULUNDURMAK
ÖZET : Suç tarihinde; 250-300 kişilik doğu kökenli kalabalığın Nevruz
kutlaması nedeniyle boş bir arsada toplandığı, yüzü örtülü bir şahsın bu
günün Kürtler'in Kurtuluş Günü olduğunu açıklayan bir konuşma yapmasının
ardından PKK ve Apo lehine sloganlar atıldığı ve güvenlik güçlerinin sözü
edilen kalabalığa müdahalesi sonucunda sanıkların, üzerlerinde bölücü /
yıkıcı unsurlar içeren pankartlar ve molotof kokteylleriyle birlikte
yakalandıkları, ancak pankartların henüz kapalı, dürülü vaziyette olduğu,
okunaklı biçimde görüntülenmesine dahi fırsat bulunamadığı anlaşılmakla;
sanıkların pankartlarla ilgili eylemlerinin, kabule göre terör örgütü lehine
propaganda yapmak suçuna TCK.nun 61. maddesi anlamında noksan teşebbüs
safhasına ulaştığı düşünülemez. Zira, "vesaiti mahsusa"nın temin ve
taşınmasından ibaret olan bu davranış, asgari ölçüde faillerin fiile yönelik
icra hareketi başlangıcı nitelik ve düzeyine erişememiştir. Ne varki, Anayasa
ile belirlenen temel hak ve özgürlüklerin gölgesine sığınan sanıkların,
aslında kültürel bir töre olan Nevruz kutlamalarının toplumsal hareketinden
yararlanarak beraberlerinde getirdikleri terör unsuru malzemeleri kullanım
hazırlığında, kökeni ve kültürü aynı olan toplumun heyecanını bağımsız bir
Kürt Devleti düşüncesinde birleştirip toplulaştırarak Türk Devleti'nin
bölünmez bütünlüğünü bozmayı hedef alan savaşa yönlendirme amacıyla toplantı
ve gösteri yaptıklarının kabulü zorunludur. Bu nedenle, sanıkların hukuki
durum ve cezai sorumluluklarının 3713 sayılı Kanunun 8/1. maddesi
çerçevesinde tartışılması gerekir.
Ayrıca, üç sanıktan her birinde 5, 7 ve 4 adet molotof kokteyli ele geçtiği,
TCK.nun 264/5. maddesinde yazılı ferdi sorumluluk itibariyle bu maddenin son
fıkrası da uygulanamadığı cihetle, her sanığın bulundurduğu patlayıcı sayısı
ve türüne göre mesul tutulması gerekir. Ek olarak, fiziksel ve kimyasal
yapısı basit olan bu patlayıcılarda nitelik ve özelliği bulunmadığı gibi,
sayısal vehamet hali de var sayılamaz. Bu durumda, anılan maddenin 5.
bendinin ikinci cümlesi ile ceza tayini doğru değildir.
(3713 s. TMK. m. 8/1) (765 s. TCK. m. 61, 264/5)
Ruhsatsız ve yasadışı yolla elde edilmiş patlayıcı madde, molotof kokteyli
taşımak, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Milleti ile bölünmez bütünlüğünü
bozmayı hedefleyen yasa dışı PKK Örgütü'nün propagandasını yapmak ve kanunsuz
gösteriye patlayıcı madde ile katılmaktan sanıklar Murat, İhsan, Köksal'ın
yapılan yargılamaları sonunda; 3713 sayılı Yasanın 7/2; TCK.nun 59/2, 61,
264/5, 59/2. maddeleri gereğince içtimaen 4'er yıl 2'şer ay ağır hapis, 3'er
ay 10'ar gün hapis, 70.444.444'er lira ağır para cezası ile hükümlülüklerine,
4 yıl, 2 ay süre ile kamu hizmetlerinden yasaklanmalarına ve zoralıma dair,
(İstanbul Üç Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesi)nden verilen 4.10.1993 gün ve 213
esas, 128 karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi sanıklar
ve C. Savcısı tarafından istenilmiş ve CMUK.nun 318. maddesi gereğince de
sanıklar vekili tarafından duruşmalı inceleme isteğinde bulunulan dava evrakı
C. Başsavcılığı'nın onama istekli 10.2.1994 günlü tebliğnamesi ile Dairemize
gönderilmiş olup, 23.3.1994 duruşma günü tayin edilerek yapılan inceleme
sonunda gereği düşünüldü:
C. Savcısı, sanıkların aleyhine olan temyizini geri aldığı cihetle inceleme
sanıkların temyizi ile sınırlı tutulmuştur.
Nevroz günü kutlamaları için İstanbul-Bağcılar Esentepe Semti'nde boş bir
arazi üzerinde toplanan ve içlerinden yüzü örtülü birinin bu günün Kürtler'in
Kurtuluş Günü olduğunu açıklayan konuşmasıyla başlayıp, hazırlık soruşturması
tutanaklarından PKK ve Apo lehine sloganlar atıldığı gözlemlenen 250-300
kişilik doğu kökenli kalabalığa güvenlik güçlerinin müdahalesi sonucu sanık
Murat'da 3 pankart ve 5 molotof kokteyli, İhsan'da 3 pankart, 7 molotof
kokteyli, Köksal'da 2 pankart ve 4 molotof kokteylinin ele geçtiği,
mahkemenin de kabulü veçhile pankartların açılmamış olduğu pankartlarda (Biji
PKK, Gençler Kürdistan'a Savaşa, Jimarej Şehidan Kürdistan - ERNK)
ifadelerinin yer aldığı anlaşılmıştır.
A) Sözlük anlamı yayma, çoğaltma olan propaganda; ceza hukukunda bir düşünceyi
yandaş kazanmak için birden fazla kişinin bilgisine duyurmak, iletmek,
ulaştırmak amacıyla yayma hareketi olarak tanımlandığı, şekli bir tehlike
suçu olduğu, olayımızda ise sanıklarda yakalanan ve yıkıcı - bölücü unsurlar
içeren pankartların henüz kapalı ve dürülmüş vaziyette olup okunaklı şekilde
görüntülenmesine dahi fırsat bulunamadığı belirlenmekle, TCK. nun 61.
maddesinde yazılı (vesaiti mahsusanın) temin ve taşınmasından ibaret ihzari
mahiyetteki bu davranışın asgari ölçüde faillerinin fiile yönelik icra
hareketi başlangıcı nitelik ve düzeyine erişemediği, bu itibarla terör örgütü
ile ilgili propaganda yapma niteliğinde kabul gören eylemin saptanan
olgusunun (eksik teşebbüs) derecesinde değerlendirilemeyeceği. Ancak;
Nevruz'u kutlama gibi kültürel bir törenin toplumsal hareketinden
yararlanarak, Anayasamızın 14. maddesinin sağladığı temel hak ve
özgürlüklerin gölgesine sığınıp yanlarında getirdikleri terör unsurları
malzemeleri kullanım hazırlığında, kökeni ve kültürü aynı yapıda olan
toplumun heyecanını bağımsız bir kürt devleti ve fikri düşüncesinde
birleştirip kümeleştirerek Türk Devletinin ülkesi ve milletiyle bölünmez
bütünlüğünü bozmayı hedef alan savaşa yönlendirme amaç ve gayreti içerisinde
toplantı ve gösteri yaptıklarının kabulünde zorunluluk bulunduğu cihetle oluş
tablosuna göre fiili davranış ve konumları dikkate alınan sanıkların hukuki
durum ve cezai sorumluluklarının 3713 sayılı Kanunun 8/1. maddesi
çerçevesinde değerlendirilmesi lüzumunun karar yerinde tartışmasız
bırakılması,
B) Sanık Murat'ta 5, İhsan'da 7 ve Köksal'da 4 adet molotof kokteyli ele
geçtiği TCK.nun 264/5. maddesinin hukuki bünyesi gereği ferdi sorumluluk
itibariyle bu maddenin son fıkrasıda uygulanamadığı cihetle her bir sanığın
bulundurduğu patlayıcı sayısı ve türüne göre mesul tutulması icabedeceği
fiziksel ve kimyasal yapısı basit bu patlayıcılarda nitelik özelliği olmadığı
gibi sayısal vehamet hali de varsayılamayacağı halde bu maddenin 5. bendinin
ikinci cümlesi ile ceza tatbikatı,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde
görülmüş olmakla hükmün (BOZULMASINA), (A) bendindeki bozma sebebiyle
müktesep hakkın saklı tutulmasına, 6.4.1994 gününde oybirliğiyle karar
verildi.
|