 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
2.Hukuk Dairesi
Sayı:
ESAS KARAR
94/1114 94/2083
ÖZET : Boşanma sırasında iştirak nafakası istemediğini açıklayan
taraf, iştirak nafakası istemini haklı kılacak bir durum meydana geldiğini
isbatlamadan ve özellikle kısa bir süre sonra iştirak nafakası isteyemez.
Taraflar arasındaki nafaka artırımı davanın yapılan muhakemesi sonunda
mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği
görüşülüp düşünüldü.
Taraflar Medeni Kanunun l34/3. maddesi hükmüne göre boşanmışlar,
davacı velayeti kendisine tevdi edilen çocuklar için iştirak nafakası talep
etmiyeceğini kabul etmiş, hakimde uygun bulmuştur. Boşanma davası 22.6.l993
tarihinde kesinleşmiş bu dava ise 22.7.l993 tarihinde açılmıştır. Boşanma ile
bu davanın açıldığı tarih arasında iştirak nafakası istemini haklı kılacak
bir durum meydana geldiğide isbatlanmamıştır. Davanın reddi yerine nafakaya
karar verilmesi doğru bulunmamıştır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA,
temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine oyçokluğuyla karar verildi.
25.2.1994
BAŞKAN ÜYE ÜYE ÜYE ÜYE
Tahir Alp Nedim Turhan Ş.D.Kabukçuoğlu Ferman Kıbrıscıklı A.İ.Özuğur
(Muhalif)
MUHALEFET ŞERHİ
Nafaka çocuğun fikren ve bedenen yetişmesini sağlamaya yönelik olup,
bu hak çocuğa aittir. Hakim bu konuyu doğrudan gözetir. (M.K:md.l37-162-v.d.)
Ebeveynin çocuk adına bu haktan feragati hukuki sonuç doğurmaz. Zira bu konu
kamu düzeniyle ilgilidir.
Diğer yönden; Boşanma davası sırasında velayetin kime verileceği
belirli olmadığından sonradan velayet kendisine verilen annenin duruşma
sırasında "nafaka istemiyorum." şeklindeki beyanı doğmamış haktan feragat
niteliği taşıdığından geçersiz olduğu gibi somut olayda çocuklar için
verilecek nafakadan vazgeçildiğide açık değildir. Anne kendisi için nafaka
istemediğini açıklamıştır.
Bu itibarla sayın çoğunluğun görüşlerine katılmıyorum. İşin esasının
incelenmesi gerektiğini düşünüyorum.
ÜYE
Nedim Turhan
|