 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
17.HUKUK DAİRESİ
ESAS KARAR
1994/1113 1994/3950
-Y A R G I T A Y İ L A M I-
MAHKEMESİ :Sorgun Kadastro Mahkemesi
TARİHİ :9.4.1992
NOSU :1988/58 1992/8
DAVACI :Alaaddin, Mustafa, Hacı Öztürk ve Nuriye Erdoğan
DAVALI :Rahim ve Fatma Mülayim çocukları İsmail,Ayşe ve hazine
ÜÇÜNCÜ ŞAHIS :........
Taraflar arasındaki tesbite itiraz davası üzerine yapılan yargılama
sonunda: Davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm davalılar vekili ile Hazine
tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Hükmüne uyulan Yargıtay bozma kararında 2510 sayılı Yasanın 23.
maddesine göre araştırma yapılması gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozmaya
uyulduktan sonra davanın kabulüne parselin A ile gösterilen kısmının Ahmet
mirasçıları adına, B ile gösterilen kısmının Alaaddin Öztürk mirasçıları
adına, C ile gösterilen kısmın Hacı ve Şükrü Öztürk adına tapuya tesciline
karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili ile Hazine tarafından temyiz
edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın davalı tarafa 2510 sayılı İskan Yasası
hükümlerine göre tevzi ve tahsis edilmesinden itibaren bir yıl içinde dava
açıldığı ve davacılar yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile mülk
edinme koşulları oluştuğundan sözedilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
Nevarki, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm kurmaya yeterli
değildir. Dosya içeriğinden çekişmeli taşınmazın kaçak ve yitik kişilerden
kaldığından bahisle Ekim 1951 tarih 23 numarada Hazine adına tapuya tescil
edildiği, daha sonra kaymakamlığın 8.10.1951 tarihli onayı ile 2510 sayılı
İskan Yasası hükümlerine göre davalıların miras bırakanları Ömer oğlu Rahim
ve karısı Fatma'ya verilip Ekim 1951 tarih 210 numarada adlarına tapuya
bağlanmasını takiben davacıların 2510 sayılı Yasanın 3667 sayılı yasa ile 23.
maddesine eklenen fıkra gereğince yeni malikler ile Hazineyi hasım göstermek
suretiyle bir yıllık süre içinde zilyetliğe dayalı olarak temyize konu davayı
açtıkları anlaşılmaktadır. Davalıların tutunduğu Ekim 1951 tarih 210 nolu
tapu kaydının çekişmeli parsele uyduğu ve taşınmaz üzerinde davacı taraf
zilyetliğinin iskanen temlik tarihinden 20 yıl daha öncesinden beri devam
ettiği, toplanan delillerle saptanmıştır. Komşu 1192 nolu parsele uygulanan
Mart 1938 tarih 7 nolu ve 1199 nolu parsele uygulanan Ekim 1951 tarih 22
nolu tapu kayıtları çekişmeli 1187 parsel yönünü "Geçtimoğlu Kirkor'dan
muhacirlere geçen tarla", komşu 1186 nolu parsele uygulanan ve iskan yoluyla
oluşturulan Haziran 1937 tarih 264, 1199 nolu parsele uygulanan Ekim 1951
tarih 22 nolu tapu kayıtları ise "Emrullah" olarak okumaktadır. Dinlenen
bilirkişi ve tanıklar taşınmazın davacıların miras bırakanlarına Emrullah
tarafından satıldığını söylemişlerdir. Güneyde komşu 1201 nolu parsele
uygulanan tapu kaydı getirtilmemiştir. Hal böyle olunca komşu parsel
kayıtlarından bazıları çekişmeli parseli Kirkor, bazıları da Emrullah olarak
sınır okumakta olduğundan taşınmazın iskan yoluyla davalılara verilmeden önce
kime ait olduğunun tesbiti önem kazanmaktadır. İskan yoluyla dağıtılmadan
önce Hazineye Kirkor'dan kalmış ise o takdirde davacı tarafın zilyetliği 3402
sayılı Yasanın 18. maddesi gereğince yararlarına bir hak sağlamayacaktır.
O halde, sağlıklı bir sonuca ulaşılabilmesi için 1186, 1192, 1193,
1199, 1201 nolu parsellere komşu taşınmazlarla, çekişmeli parselin
güneyindeki Öz'den sonra gelen taşınmazların tutanak örnekleri ile
dayanakları kayıt ve belgeler, 1201 parsele uygulanan Ekim 1951 tarih 212
nolu tapu kaydı ilk oluşturulduğu günden itibaren tüm gittileri ve bölgede
1937 ve 1951 yıllarında 2510 sayılı İskan Yasasına göre iki kere iskan
tevziatı yapıldığı gözetilerek komşu taşınmazların bir kısmının 1937 yılında,
çekişmeli parsel ile bir kısım komşu parsellerin ise 1951 yılında iskan
yoluyla dağıtıldığı anlaşıldığından tapu kayıtlarının dayanağı olan kayıt ve
belgeler getirtilmeli, iskan defterleri ile dayanağı belgeler üzerinde
bilirkişi incelemesi yaptırılarak, sözkonusu defter ve belgelerde çekişmeli
taşınmaz ile komşu parsellerin öncesinin kimlere ait taşınmaz olarak
belirtildiği davacıların satın aldığı Emrullah isimli kişi ve iskan yoluyla
verilmiş herhangi bir taşınmaz olup olmadığı konularını içerir rapor
alınmalı, kayıtlar varsa getirtilmeli, bundan sonra çevreyi iyi bilen yaşlı,
yansız, yerel bilirkişiler aracılığıyla iskan kayıtları komşu parsel
kayıtlarıyla birlikte yerine uygulanmalı, bilinmeyen sınırlar bulunduğu
takdirde bu konuda taraflara tanık dinletme olanağı sağlanmalı, yapılan
uygulama ve inceleme uzman bilirkişi tarafından düzenlenecek birleşik
haritaya yansıtılarak keşfi izleme olanağı sağlanmalı, bu biçimde yapılacak
bir inceleme sonucunda çekişmeli taşınmazın kaçak ve yitik kişilerden
hazineye kaldığı ve bu nedenle davalı tarafa iskan yoluyla dağıtıldığı
sonucuna varılırsa davacıların zilyetliğinin yararlarına bir hak
doğurmayacağı düşünülerek davanın reddine, aksi takdirde yani taşınmazın
kaçak ve yitik kişi yeri olmadığı veya Emrullah ailesine iskan yoluyla
verildiği ve onlar tarafından davacı tarafa satıldığı sonucuna varılırsa o
takdirde 14.5.1984 gün ve 1983/10, 1984/4 sayılı Yargıtay İçtihadı
Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararı uyarınca davanın kabulüne karar
verilmelidir.
Davalılar ile davalı Hazine'nin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü
ile açıklanan nedenlerden ötürü hükmün, BOZULMASINA 14.4.1994 gününde
oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Hayri Karadoğan S.Sezen A.Özçelik B.Sınmaz H.Kılıç
|