Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C
Y A R G I T A Y
Onuncu Hukuk Dairesi

	E. 1994/11116
	K. 1994/20678
	T. 22.11.1994

*  BAĞ-KUR'UN RÜCU HAKKI
*  KUSUR SORUMLULUĞU
*  ÜÇÜNCÜ KİŞİ

ÖZET: Bağ-Kur açısından birinci kişi, Bağ-Kur'un kendisi; ikinci kişi, Bağ-Kur
 sigortalısı ve hak sahipleri; üçüncü kişi de bunların dışında kalanlardır.

Bağ-Kur sigortalısının bir başkasına ait aracı kullanırken, tamamen kusurlu
 şekilde kaza yaparak ölmesi durumunda, araç sahibinin suç sayılır hareketi,
 yani kusur sorumluluğu yoktur. Bu sebeple hak sahiplerine gelir bağlayan
 Bağ-Kur, araç sabihinden peşin değeri rücuen tahsil edemez.

(1479 s. Bağ-Kur K. m. 63)
(YİBK., 29.3.1985 gün ve E: 1984/3, K: 1985/2 s.)

Davacı, trafik kazasında ölen sigortalı işçinin haksahiplerine yapılan
 harcamalar üzerine uğranılan Kurum zararının rücuan ödetilmesini istemiştir.

Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına alınmıştır.

Hükmün, taraflar avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin
 süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla
 dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar
 tesbit edildi:

1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici
 sebeplere göre, davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddi
 gerekir.

2- Davalı Vedat'a ait aracı Bağ-Kur sigortalısı Feramuz kullanmakta iken
 trafik kazası meydana geldiği ve aracın devrilmesi sonucunda Bağ-Kur'lu
 Feramuz'un öldüğü, Bağ-Kur'un sigortalının hak sahiplerine gelir bağlayarak
 peşin değerini araç malikinden istediği görülmektedir. Yine hazırlık
 soruşturması aşamasında kusurun tamamının Bağ-Kur'lu sürücüye ait olduğu
 tesbit edilerek takipsizlik kararının verildiği, davalı araç sahibinin
 herhangi bir kusurunun saptanmadığı uyuşmazlık konusu değildir.

Şu hale göre, davanın yasal dayanağı 1479 sayılı Bağ-Kur Yasasının 63. maddesi
 olup, maddede aynen: "Kurum yapılan ve yapılacak yardımların tutarı için
 üçüncü kişilere, istihdam edenlere, araç sahiplerine ve diğer sorumlulara
 rücu eder" hükmü getirilmiş, istihdam eden araç malikinin sorumluluğu üçüncü
 kişinin suç sayılır hareketi ile 1479 Yasada sayılan yardımların yapılmasını
 gerektiren bir halin doğması ve sigortalı, ya da hak sahiplerine yardım
 yapılması koşulu ile sınırlandırılmıştır.

Yasa (koyucunun), istihdam eden ve araç maliklerini, sürücü ve istihdam
 ettikleri kişilerin suç teşkil eden fiileri ve onların kusurları dışında
 sorumlu tutmayı amaçlaması halinde bunların Trafik Kanununun 85, ya da
 Borçlar Kanununun 55. maddesi gereğince sorumlu olacaklarının anılan maddede
 belirtilip konuya açıklık getirmesi gerekir.

63. maddede (506 sayılı Yasanın 26/2. maddesinde olduğu gibi) tehlike
 sorumluluğu, ya da kusursuz sorumluluk değil kusur sorumluluğu
 düzenlenmiştir. Maddenin başlığı üçüncü kişinin sorumluluğudur. İstihdam eden
 ve araç malikinin sorumluluğu suç teşkil eden fiili nedeniyle yardımların
 yapılmasına neden olan üçüncü kişiye tebandır. Üçüncü kişinin suç teşkil eden
 bir hareketi bulunmadan Bağ-Kurun sigortalı veya hak sahiplerine 63. maddeden
 kaynaklanan rücu hakkı bulunmamaktadır.

Kurum'un rücu hakkı ve sınırı 1479 sayılı Yasanın 63. maddesinde
 düzenlenmiştir. Özel bir yasa dururken, maddede açıkca bir yollama
 yapılmadıkça istihdam eden ve araç malikinin Kurum'a karşı sorumluluğunun
 genel yasalara, örneğin Borçlar Kanununun ve Trafik Kanununa gidilmek
 suretiyle belirlenmesi mümkün değildir.

Bidayette 63. maddede bulunan yasa boşluğu 29.3.1985 tarih ve 3/2 sayılı
 İçtihadı Birleştirme Kararıyla doldurulmuş ise de 3165 Yasa ile 63. maddede
 yapılan son değişiklik ve yeni düzenleme ile yasa boşluğu giderilmiş
 olduğundan genel hükümlere gitme olanağı kalmamıştır.

Olayda, 63. maddede ifade edilen "üçüncü kişi" kavramına kimlerin dahil
 edildiği konusunun açıklığa kavuşturulması meselenin çözümünü
 kolaylaştıracaktır. Birinci kişinin Bağ-Kur'un kendisi olduğu söz götürmez.
 İkinci kisi ise Bağ-Kur sigortalısı ve onun hak sahipleridir. Üçüncü kişinin
 bunların dışında kalan tüm şahısların teşkil ettiği kendiliğinden ortaya
 çıkmaktadır. Yasakoyucunun ikinci kişinin suç sayılır hareketinin sorumluluğu
 gerektirmeyeceğini belirlemesinin amacı Bağ-Kur sigortalılarını korumaya
 yöneliktir. Zira, Bağ-Kur sigortalıları prim ödemektedirler. Kendilerini
 sorumlu tutmak prim ödemenin amacına ters düşer ve giderek sosyal güvenlik
 haklarından yararlanmalarını engeller. Zira, Kurum sigortalıya hak
 sahiplerine yaptığı yardımı rücu yoluyla geri almış sayılır.

Davada davacıların aracını kullanan Bağ-Kur sigortalısı üçüncü kişi
 sayılamayacağından ve davalının da suç sayılan hareketi tesbit
 edilemediğinden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı
 düşüncelerle kabulü yolunda hüküm kurulması usule ve yasaya aykırı olup bozma
 nedenidir.

O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli,
 hüküm bozulmalıdır.

S o n u ç : Temyiz edilen hükmün yukarda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA),
 Başkan Teoman Ozanoğlu ve Üye Erdoğan Aktekin'in muhalefetlerine karşı Üye
 Orhan Yalçınkaya, Resul Aslanköylü, Yılmaz Darendelioğlu'nun oylarıyla ve
 oyçokluğuyla 22.12.1994 gününde karar verildi.

KARŞIOY YAZISI

*  Dairemizin çoğunlukla aldığı karar da belirtildiği üzere, uyuşmazlığın
 çözümü 1479 sayılı Kanunun 63. maddesinde geçen "üçüncü kişi" kavramının
 anlam ve kapsamının belirlenmesine bağlıdır. Sayın çoğunluk, birinci kişinin
 Bağ-Kur, ikinci kişinin Bağ-Kur sigortalısı ya da onun haksahipleri, üçüncü
 kişinin ise, bunların dışında kalan tüm kişiler olduğu yolunda bir
 tanımlamada bulunmuştur.

Ancak, sözkonusu 63. madde düzenlenmesinde Bağ-Kur kendi sigortalısının ya da
 onun haksahiplerinin halefi durumundadır. O halde Bağ-Kur ve sigortalısının
 aynı sırada yer aldığını kabulde yasal zorunluk vardır. Bu nedenle, Kurum ile
 sigortalı arasında "birinci kişi", "ikinci kişi" ayırımı yapmak olanaksızdır.
 Başka bir anlatımla "üçüncü kişi" kavramının sayısal bir dizinle açıklanması
 ve ikinci sırada yer alan sigortalının suç sayılır hareketinden 63. madde
 çevresinde sorumlu tutulmasının mümkün bulunmadığının kabulü gerektiği
 sonucuna ulaşmakta isabet görülemez anılan madde hükmünce "üçüncü kişi" suç
 sayılır hareketi ile Kanunda sayılan yardımların yapılmasını gerektiren bir
 halin doğmasına yol açan kişidir. Bu kişi somut olayda gerçekleştiği gibi
 Bağ-Kur sigortalısı da olabilir. Böyle bir durumda Bağ-Kur sigortalısının suç
 sayılır hareketi ile neden olduğu zararlandırıcı sigorta olayından sorumlu
 tutulamıyacağı yolunda yasada açık bir hüküm bulunmamaktadır. 506 sayılı
 Sosyal Sigortalar Kanununun 26. maddesine 2934 sayılı Kanunla eklenen son
 fıkrada, açık hüküm arama doğrultusundaki görüşe göre kazandırmaktadır.
 Gerçekten, 26. maddenin sözüedilen hükmüne göre, "işkazası veya meslek
 hastalıkları sonucu ölümlerde bu Kanun uyarınca hak sahiplerine yapılacak bu
 türlü yardım ödemeler için, işkazası veya meslek hastalığının meydana
 gelmesinde kasdı veya kusuru bulunup da aynı işkazası veya meslek hastalığı
 sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine Kurum'ca rücu edilemez.

Bundan başka sözü edilegelen 63. maddelerin 2. fıkrasında 3165 sayılı Kanunla
 yapılan değişikliğe ilişkin tasarı gerekçesinde şöyle denilmektedir: "Maddede
 yapılan değişiklikle 1479 sayılı Kanunda bahsedilmeyen, fakat, Borçlar Kanunu
 ile Karayolları Trafik Kanununa göre sorumlu olan kimselerin bu Kanuna dahil
 edilmesi  suretiyle Kurumun rücu alacağından sorumluları kavramına açıklık
 getirilmiş ve sorumlulukların tabi olacağı hükümlerde birlik sağlanmıştır.
 Öte yandan, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 85. maddesi, "bir
 motorlu aracın işletilmesi, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasna veya
 birşeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın işleteni aracın
 sürücüsünün veya aracın veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin
 kusurundan, kendi kusuru gibi sorumludur" kuralını içerir.

Açıklanan Kanun hükümleri karşısında, dava konusu somut olaya dönerek sonuca
 gidersek Bağ-Kur sigortalısı kullandığı traktörü tümüyle hatalı biçimde
 sürerek devrilmesine ve sonuçta kendi ölümüne neden olmuştur. Yukarıda
 belirtildiği gibi, suç sayılır bir harakette bulunan Bağ-Kur sigortalısı da,
 "üçüncü kişi" kapsamına girmektedir. Burada ortada suç sayılan bir hareket
 bulunup bulunmadığı noktası üzerinde de durulması gerekir. Kanunlarımıza
 göre, bir kimsenin kusurlu hareketi ile kendisinin yaralanmasına veya ölümüne
 yol açması suç sayılmamış ise de, olayda Bağ-Kur sigortalısı motorlu aracı
 eşhas ve eşyanın güvenliğine tehlike verecek biçimde sevk ve idare etmiş
 olmakla TCK.nun 565. maddesine aykırı davranmıştır. Açıklanan maddi ve
 hukuksal sayılar önünde, davalı araç malikinin zararlandırıcı sigorta olayı
 dolayısıyla 1479 sayılı Kanunun 63. maddesinde öngörülen sorumluluk koşulları
 gerçekleştiğinden mahkemece bu doğrultuda kurulan hükmün o n a n m a s ı
 gerekirken yazılı gerekçelerle bozulması kararına katılmak mümkün
 görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle kararın onanması oyundayız.

Teoman OZANOĞLU  	Erdoğan AKTEKİN
           Başkan                    	Üye            


    
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Türk Telekom Borç 
  • 13.06.2025 08:58
  • [Mal Paylaşımı davaları] Mal Paylaşımı dava sonucu alacak Nafakadan düşülebilir mi 
  • 12.06.2025 08:44
  • SGK sözleşmeli özel hastane Savcılığa şikayet edilebilir mi ? 
  • 11.06.2025 20:01
  • Fuzuli İşgalci Evin Demirbaşlarını Söküp Götürebilir Mi 
  • 11.06.2025 18:54
  • Solidworks Lisanssiz kullanımi yanlış adreste arama 
  • 10.06.2025 01:05


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini