Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 



      T.C
Y A R G I T A Y 
18.HUKUK DAİRESİ

   ESAS         KARAR
1994/10830    1994/13319

	 	Y A R G I T A Y   İ L A M I

Mahkemesi :Tarsus 2.Asliye Hukuk Mahkemesi
Tarihi    :19.4.1994 
Nosu      :1992/506-1994/258
Davacı    :Ziraat Bankası Gen.Müd.vek.Av.Afife Barutçu
Davalı    :Belediye Başkanlığı vek.Av.Semra Çiçek
	   
	Dava dilekçesinde kamulaştırma bedelinin arttırılması ile faiz ve
 masrafların davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen
 kabulü cihetine gidilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.  

	 	Y A R G I T A Y   K A R A R I

	Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki
 bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
	Mahkemece üç kez bilirkişi incelemesi yaptırılmış isede, alınan
 raporlar hükme yeterli değildir şöyleki;
	1-Kamulaştırma Kanununun 30. maddesinin 1. fıkrasında, kamu tüzel
 kişileri veya kurumlarının sahip oldukları malların, diğer bir kamu tüzel
 kişisi veya kurumu tarafından kamulaştırılamayacağı hükme bağlanmıştır. Aynı
 maddenin 2. fıkrasında bir kamu tüzel kişisi veya kurumunun sahip olduğu
 taşınmaz mala, bir başka kamu tüzel kişisi veya  kurumunun ihtiyacı olması
 halinde uygulanması gereken prosedür açıklanmıştır. Bu fıkra hükmüne göre,
 mal sahibi ile ihtiyaç sahibi tüzel kişi veya kurumlar taşınmaz malın devri
 hususunda anlaşamamış iseler, anlaşmazlık Danıştay ilgili dairesince kesin
 hükme bağlanacaktır. Burada açıklanan Danıştay kararı, bir kamulaştırma
 kararı değil, taşınmaz malın kendisine devrini isteyen kamu tüzel kişisi veya
 kurumunun, o mala ihtiyacı olduğunun tesbiti kararıdır. Yasal olarak bu karar
 Kamulaştırma Kanununun 5. maddesinde açıklanan "kamu yararı kararı" olmayıp,
 mahiyeti itibariyle, taşınmaz malın kamu yararına kullanılmasında ihtiyaç
 bulunduğunun tesbitine ilişkin ve sonucu itibariyle mülkiyetin devrini
  içerir.
	O halde, tarafların bedelde anlaşamamaları halinde, aynı maddenin 3.
 fıkrasına göre açılacak davada, değerlendirme tarihinin tesbitinde Danıştay
 Kararının tarihi dikkate alınmalıdır. Bu tarih kamulaştırma kararının
 tamamlandığı tarih olup, bu tarih ile takdir komisyonu raporunun tebliğ
 tarihi arasında geçen sürenin bir yılı geçmiş olup olmadığına göre
 değerlendirmeye esas alınacak tarih yasanın 15. maddesinin 13. fıkrası
 uyarınca tesbit edilir.
	Davaya konu olayda kamulaştırma kararının tamamlanması olarak
 nitelendirilen Danıştay Kararı tarihi olan 30.4.1991 ile, kıymet takdir
 komisyonu raporunun tebliğ tarihi olan 28.5.1992 tarihleri arasında bir
 yıldan fazla süre geçmiş olduğundan, değerlendirmenin tebliğ tarihi esas
 alınarak yapılması gerektiği halde, hükme esas alınan birinci ve ikinci
 bilirkişi raporlarında kıymet takdirinin yapıldığı günün değerlendirmeye esas
 alınması,
	2-Birinci bilirkişi kurulunun, somut emsal olarak incelediği taşınmaz
 üzerinde bulunan yapının değerini tesbit ederken, yıpranma payını dikkate
 almamış olması,
	3-Davaya konu 34 parsel üzerinde bulunan yapının yaşı birinci kurul
 tarafından 19, ikinci kurul tarafından 30, üçüncü kurul tarafından 20 olarak
 hesaplanmış isede, gerek bu tesbitlerdeki çelişkinin giderilmemesi,
	4-Tesbit bilirkişisinin raporunda, taş duvarla, yarı karkas olarak
 tanımlanan 34 parseldeki yapının  banka olarak kullanılmakta olması, yapı
 sınıfını değiştirmeyeceğinden, üçüncü bilirkişi kurulunun banka ve borsa
 binası olarak değerlendirmesinin yanlış olduğunun  dikkate alınmamış olması,
	5-Artırılan bedele yürütülecek faiz işlemlerin kesinleştiği 28.6.1992
 tarihinden itibaren hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemiş olması doğru
 görülmemiştir.
	Mahkemece, yukarıda 3 nolu bentte açıklandığı üzere, taşınmazın zemini
 üzerindeki yapının yaşı saptandıktan sonra her üç bilirkişi kurulundan diğer
 bozma nedenleri dikkate alınarak ek raporlar alınmalı ve hasıl olacak sonuca
 göre, faize ilişkin açıklama da dikkate alınarak karar verilmelidir.
	Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı
 şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde
 olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,
 temyiz peşin harclarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 31.10.1994
 gününde oybirliğiyle  karar verildi.

  Başkan         Üye         Üye         Üye         Üye
Sait Rezaki   S.Erçoklu   V.Canbilen    M.Tutar   İ.N.Erdal
    
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini