 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
18.HUKUK DAİRESİ
ESAS KARAR
1994/10815 1994/11817
Y A R G I T A Y İ L A M I
Mahkemesi :Baskil Asliye Hukuk Mahkemesi
Tarihi :18.11.1993
Nosu :1993/222-371
Davacı :Mürvet Fidan Vekili Av.Hüseyin Saltık
Davalı :DSİ.Genel Müdürlüğü Vekili Av.Mehmet Alp
Dava dilekçesinde kamulaştırma bedelinin artırılması ile faiz ve
masrafların davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen
kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki
bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Mahkemece dava Kamulaştırma Kanunu hükümlerine göre bedel artırımı
davası olarak talebe uygun olarak nitelendirilmiş ve bu şekilde hüküm tesis
edilmiş ise de dosya içerisinde bulunan belgelere göre dava konusu taşınmaza
el atılıp baraj gölü içerisinde kaldığı 16.11.1986 tarihinden çok sonra
12.7.1988 tarihinden davacı Mürvet Fidan tarafından 365 numaralı parseldeki
payı ile ilgili olarak hazine lehine yapılmış olan kaydın iptali ve adına
tespiti için dava açılmış ve yapılan yargılama sonunda krokisinde işaretli
15.600 m2lik bölümün davacı adına olduğunun tepsitine karar verilmiş, dosya
içerisinde malik belirlenmeden bir kıymet takdir komisyonu raporu ve davacı
ile ilgisi olmadığı anlaşılan Süleyman ve Cafer Fidan adına çıkarılmış bir
tebligat mevcut ise de davacının bu taşınmazdaki payının önceden veya
sonradan kamulaştırıldığına dair bir kayıt bulunmamaktadır. Bu durumda öncesi
398.900 m2 olarak tamamı hazine adına tespit edilmişken daha sonra davacının
açtığı dava ile 15.600 m2lik bölüm için herhangi bir kamulaştırma söz konusu
olmayıp böyle bir teşebbüs olsa bile Kamulaştırma Kanununun 38. maddesi
uyarınca işlemleri tamamlanmamış bir kamulaştırma söz konusu olacaktır ki
bunun kamulaştırmanın var olduğu anlamına gelmeyeceği açıktır.
Bu itibarla davaya kamulaştırma bedelinin arttırılması davası olarak
bakılamayacağından davacının kamulaştırmasız el atma konusunda yeni bir
iddiası bulunduğu takdirde bu esaslar dairesinde gerekli tahkikat yapılmalı
ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı
şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde
olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,
temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6.10.1994 gününde
oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Sait Rezaki S.Erçoklu V.Canbilen M.Tutar A.Nazlıoğlu
|