 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
2.Hukuk Dairesi
Sayı:
E.94/10710
K.94/12700
T.20.12.1994
Özet:Azaltılmış saklı pay nafakadan az olamaz. Tecavüz halinde tenkis
biçimi
Vasiyetname ile mirascı nasbına ilişkin tasarrufun tenkisi
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli
mahkemece verilen hükmün temyizen mürafaa icrası suretiyle tetkiki
istenilmekle duruşma için tayin olunan bugün temyiz eden vekili Av: Mübeccer
Çağa geldi. Karşı taraf tebligata rağmen gelmedi. Gelenin konuşması
dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya
bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği
görüşülüp düşünüldü.
Davacı, babasının 9.12.1985 tarihinde vefat ettiğini 22.1.1979 tarihli
vasiyetname ile kendisini 1/4, davalı kurumuda 3/4 oranında mirascı
nasbettiğini, Bu tasarrufla Medeni Kanunun 903 sayılı kanunla muaddel 453/2.
maddesinde gösterilen "nafakadan az" bir malın kendisine kaldığını 16
yaşında olup Kabataş Lisesinde okuduğunu ileri sürüp tasarrufun tenkisini
istemiştir.
Mahfuz hisse furu için miras hakkının dörtte üçüdür. Kamu yararına
yapılan hibelerde mahfuz hisse, mirascının içtimai durumuna uygun nafakadan
az olmamak kaydıyle yukarıda zikrolunan miktarın 1/3 kadardır. (MK. 453) Daha
açık bir ifade ile bu furu için (3/4 x 1/3) miras payının 1/4'ünü ifade
eder. Şu kadarki hiç bir zaman nafaka için gerekli olandan da aza
düşürülemez.
Muris Vasiyetname ile terekede davacı furua 1/4 pay ayırmış isede
bunun içtimai duruma uygun nafakadan az olduğu ileri sürüldüğüne göre kanunda
gösterilen bu nafakanın niteliği ve kapsamını tayin etmek önem taşımaktadır.
Kanundaki tabirleri yine kanunda yer alan kurumlar cerçevesinde
anlamak ve yorumlamak zorunludur. "Çoçuğun iaşe ve terbiyesine muktezi
masraflar, ... ana babaya tereddüp eder " (MK. 261). "Karı koca ...
çoçukların iaşe ve terbiyesine beraberce ihtimam etmek hususunu iltizam
etmiş olurlar" (MK. 151) "...çoçukların münasip veçhile iaşesi" öncelikle
kocanın (babanın) görevidir. (MK. 152). "Herkes, yardım etmediği surette
zarurete düşecek olan usul ve furuuna... muavenet ile mükelleftir." (MK.
315). Şu halde çoçuğun reşit olmasına kadar onun bakım gözetim eğitim
masrafları ile reşit olduktan sonra kabiliyetine uygun eğitim ve meslek
edinme masraflarında bu kapsamda telakki etmek doğru olacaktır. Davacının
içtimai durumuna, yaşına ve eğitim ihtiyaçlarına göre mirasın açıldığı
tarihteki fiatlar üzerinden 21.790.117 liraya ihtiyacı olduğu yönündeki
bilirkişi raporuna itibar edilerek davanın çözümüne kalkışılması doğrudur.
Net tereke aktifinin 23.450.000 lira olduğu belirlenmiştir. Şu halde nafaka
esas alındığında davacının mahfuz hissesinin 21.790.117/23.450.000 olması
gerekir. Ancak davacının normal mahfuz hissesi 3/4 olduğundan bu oranın
aşılması mümkün olamaz.
Kanunun 453/2. maddesinde mahfuz hisse karşılığı olarak, mahfuz
hisseli mirascıya bir ödeme yapılacağı yazılı değildir. Medeni Kanunun 506.
maddesi hükmüde muayyen mal vasiyetine ilişkin tasarruflara münhasırdır. Şu
halde mahkemece bu davada yapılacak iş mirascı nasbına ait ölüme bağlı
tasarrufta davacıya bırakılan 1/4 payı 3/4'e çıkarmak, davalıya bırakılan 3/4
payıda 1/4'e tenkis etmekten ibarettir.
Bu yönler gözetilmeden 15.925.617 liranın davalı tarafından davacıya
ödenmesine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
S O N U Ç : Davacının temyiz itirazının açıklanan sebeple kabulü ile
hükmün BOZULMASINA, duruşma için taktir edilen yediyüzellibin lira vekalet
ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine temyiz peşin harcın yatırana
geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi. 20.12.1994
Başkan Üye Üye Üye Üye
Tahir Alp Ş.D.Kabukcuoğlu Hakkı Dinç Ferman Kıbrıscıklı A.ihsan Özuğur
|