Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 



      T.C.
 Y A R G I T A Y
13. HUKUK DAİRESİ
    BAŞKANLIĞI

      SAYI
ESAS  1994   KARAR
10019        10409

	 	YARGITAY İLAMI

	Halil Tüfekçi ile Çekesen Elektrik Sanayi aralarındaki dava hakkında
 Kartal 5. Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 20.4.1994 tarih ve 658-230
 sayılı hükmün Dairenin 7.9.1994 tarih ve 7166/7241 sayılı ilamıyla onanmasına
 karar verilmişti. Süresi içinde davalı tarafından kararın düzeltilmesi
 istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği konuşuldu.

	 	KARAR

	Davacı, 1.9.1987 başlangıç tarihli ve 10 yıl süreli yine 1.10.1988
 başlangıç tarihli ve 9 yıl süreli sözleşmelerle taşınmazlarını davalıya
 kiraya verdiğini, değişen ekonomik şartlar ve olağanüstü değişiklikler sonucu
 edimler arasında aşırı nisbetsizlikler meydana geldiğini öne sürerek kira
 paralarının 4.096.000 Tl. ve 1.536.000 Tl.na uyarlanmasını istemiştir.
	Davalı kira paralarının mahkeme kararı ile birkez uyarlandığını her
 yıl uyarlama davasının açılamayacağını uyarlama koşullarının oluşmadığını
 savunmuş davanın reddini dilemiştir.
	Mahkemece, dava kabul edilmiş davalının temyizi üzerine Dairemizin
 1994/7166-7241 sayılı ve 7.9.1994 günlü ilamı ile karar onanmıştır. Davalı
 karar düzeltme istemiştir.
	Gerçekte de; sözleşmeye bağlılık ilkesi, hukuki güvenlik, doğruluk,
 dürüstlük kurallarının bir gereği olup, sözleşme hukukunun temelini
 oluşturmaktadır. Ancak bu ilke özel hukukun diğer ilkeleriyle
 sınırlandırılmıştır.
	Sözleşmenin yapılması sırasında mevcut karşılıklı edimler arasındaki
 denge sonradan şartların olağanüstü değişmesiyle büyük ölçüde tarafların biri
 aleyhine katlanılamayacak derecede bozulabilir. İşte bu durumda sözleşmeye
 bağlılık ile sözleşme  adaleti ilkeleri arasında bir çelişki hasıl olur ve
 artık bu ilkeye sıkı sıkıya bağlı kalmak adalet, hakkaniyet ve objektif
 hüsnüniyet (MK. Md. 2, 4) kaidelerine aykırı bir durum yaratır hale gelir.
 Hukukta bu çelişki (Clausula Rebüs Sic Stantibus= beklenilmeyen hal şartı=
 sözleşmenin değişen şartlara uydurulması) ilkesi ile giderilmeye
 çalışılmaktadır.
	Tarafların iradelerini etkileyip sözleşmeyi yapmalarına neden olan
 şartlar daha sonra önemli suretle değişmisse artık taraflar o akitle bağlı
 tutulmazlar. Değişen koşullar karşısında Medeni Yasanın 2. maddesi uyarınca
 sözleşmenin yeniden düzenlenmesi imkanı hasıl olur. Yeri gelmişken önemle
 vurgulayalım ki, sözleşmeye müdahale müessesesi istisnai tali (ikinci
 derecede) yardımcı niteliktedir. Her talep vukuunda sözleşmeyi değişen hal ve
 şartlara uydurmak özel hukuk sistemimizde geçerli olan "irade  özgürlüğü"
 "sözleşme serbestisi" ve "sözleşmeye bağlılık" ilkelerinde sapma tehlikesi
 ile karşı karşıya kalınmasına yol açabilir. O nedenle evvel emirde sözleşmeye
 bağlılık ve saygı esastır. Uyarlamanın daima yardımcı bir çözüm olarak
 düşünülmesi gerekir. Bu açıklamaların doğal bir sonucu olarak denilebilir ki,
 sözleşmenin yorum yoluyla düzeltilmesi ve değişen hal ve şartlara uyarlanması
 daha çok ve önemli ölçüde kısa süreli sözleşmelerde değil uzun ve sürekli
 borç ilişkilerinde sözkonusu olabilir. Gerçekte de genelde sözleşmenin
 kurulması sırasında kararlaştırılan edimler arasındaki dengenin kısa bir süre
 içinde aşırı ölçüde ve açık biçimde taraflardan biri aleyhine katlanılmayacak
 derecede bozulduğu olayların öngörülmediği (tahmin) veya beklenilemediği,
 ayrıca bunların işlem temelinin çökmesine neden olacak şekilde olağanüstü bir
 boyuta kavuştuğunun kabul edilmesi çok istisnai durumlar dışında mantıken
 mümkün değildir. Örneğin harp gibi önemli olağanüstü olaylar nedeni ile
 edimlerdeki değişmeler dışında kısa süreli bir sözleşmenin koşulları borçlu
 için ağırlaşmış olsa bile "sözleşmeye bağlılık" ilkesi içinde borçlu
 sözleşmedeki edimini aynen ifa etmelidir. O nedenle her yılki enflasyon
 olgusuna dayanılarak kira tesbit davalarında olduğu gibi kısa süreli
 sözleşmelerde sözleşmenin uyarlanması talep edilemez. Aksi halde esas olan
 sözleşmeye bağlılık ilkesi (ahde vefa -Pacta Sund- Servande) ilkesi ortadan
 kaldırılmış olur ki bu hiç bir zaman üstün görülemez.
	Davacı Kartal 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1993/53 esasına kaydedilen
 davada kira parasının 19.9.1991 tarihinden başlayan dönemi için uyarlanmasını
 istemiş mahkemece uyarlamaya karar verilmiş Yargıtay'ca da onanmıştır.
 Davacı, bu dava ile aynı uyarlama nedenlerine dayanarak 8.10.1993'den
 itibaren kira parasının günün koşullarına uyarlanmasını istemektedir. Bu
 durumda davacının kısa dönemlerde aynı maddi olgulara dayanarak dava açtığı
 görülmektedir. İlk dava ile bu dava arasında geçen zaman içinde işlem
 temelinin çökmesine neden olan yeni ve olağanüstü koşulların mevcudiyeti,
 edimler arasındaki dengenin aşırı ölçüde kiralayan davacı aleyhine değişip
 katlanılamayacak bir hal aldığı kanıtlanamamıştır. En önemlisi, kısa süre
 için sözleşmenin kira parasına ilişkin hükmünün uyarlanması, sözleşmeye
 bağlılık kurallarıyla sözleşmenin uzun süre akit edilmesindeki amaçla
 bağdaşmaz. Gerçekte de, bu davanın açıldığı tarihe kadar kısa bir dönem için
 sözleşmenin işlem temelinin çöktüğünün kabulü mümkün değildir. Dahası bu kısa
 dönem için olağanüstü ve umulmayan bir halin varlığı da ortaya konmamıştır.
 Öyleyse bu bağlamda az yukarda açıklandığı üzere, kira tesbit davalarındaki
 yöntem ve usullerle sözleşmeye müdahale edilip kira parası değiştirilemez. Şu
 durum karşısında, davanın reddine karar verilmesi gerekir. O halde, mahkeme
 kararı Dairemizce hataen onandığından davalının karar düzeltme istemi kabul
 edilmeli usule ve yasaya aykırı karar bozulmalıdır.
	SONUÇ: Davalının karar düzeltme isteminin kabulüne, Dairemizin
 1994/7166-7241 sayılı ve 7.9.1994 günlü onama kararının kaldırılmasına,
 yukarıda açıklanan nedenler altında yerel mahkeme kararının BOZULMASINA,
 peşin harcın red harcından çıkartılmasına, 24.11.1994 gününde oybirliğiyle
 karar verildi.

Başkan       üye          üye        Üye         Üye
A.İ.Arslan   K.Kadıoğlu   M.Yüksel   Ş.Yüksel    A.E.Baççıoğlu
    
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini