 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Ceza Genel Kurulu
E. 1994/1-49
K. 1994/74
T. 7.3.1994
* ETKİLİ EYLEM
* ÖLDÜRME KASTI
ÖZET : Arkadaş olan mağdurla sanığın yolda karşılaştıkları, mağdurun;
"A......... Sitesi'ndeki kızlara gidiyorsun, niye oralara takılıyorsun" diye
sataşması üzerine, sanığın; "oraya gitmiyorum, ablamın evine gidiyorum" diye
cevap verdiği, bu cevabı yeterli bulmayan mağdurun sanığın üzerine yürüdüğü,
sanığın da mağduru tek bıçak darbesiyle göğüs nahiyesinden hayati tehlikeye
maruz kılacak ve 45 gün mutad iştigaline engel teşkil edecek şekilde
yaraladığı olayda; sanıkla mağdur arasında olay öncesi öldürmeyi gerektirecek
husumetin bulunmadığı, sanığın tek darbe ile yetinip eyleme devam etmediği ve
bıçağın hayati bölgeye hedefin mobil olması nedeniyle tesadüfen isabet ettiği
dosyada mevcut kanıtlardan anlaşıldığından, sanıkta öldürme kastının varlığı
kabul edilemez.
(765 s. TCK. m. 456/2, 457/1)
Etkili eylem suçundan sanık Ramazan'ın, TCK.nun 456/2, 457/1, 51, 59 ve 36.
maddeleri uyarınca sonuçta 2 sene, 6 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına,
suçta kullanılan bıçağın zoralımına ilişkin, (Denizli İkinci Ağır Ceza
Mahkemesi)nce verilen 15.2.1993 gün ve 1992/161-1993/71 sayılı hükmün sanık
ve katılan vekillerinin temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay Birinci
Ceza Dairesi, 1.2.1994 gün ve 1993/2670-1994/151 sayı ile kararı onamıştır.
Bu karara karşı 23.2.1994 gün ve 56496 sayı ile itiraz yoluna başvuran
Yargıtay C. Başsavcılığı:
Suçta kullanılan bıçağın namlu uzunluğu 16 cm. olup öldürmeye elverişlidir.
Sanık bu bıçağı katılanın göğsüne tevcih ederek kalbinin bir bölümünü ağır
bir şekilde yaralamış ve katılan yere düşünce öldüğünü sanıp olay yerinden
uzaklaşmıştır. Hastaneye kaldırılan katılan kalp damar cerrahisinde ameliyat
edilip kurtulmuştur.
Sanığın kastı, eylemleriyle ortaya çıkar ve ona göre değerlendirilmelidir.
Maddi olayda katılan biraz gecikseydi ölecekti ve o zaman sanığa adam
öldürmekten ceza verilecekti. Bu nedenle sanığın öldürme kastını kabul etmek
zarureti vardır" biçimindeki gerekçeyle Özel Daire onama kararının
kaldırılarak Yerel Mahkeme hükmünün bozulmasını talep etmiştir.
Dosya, Birinci Başkanlığa gönderilmekle; Ceza Genel Kurulu'nca okundu, gereği
konuşulup düşünüldü:
İncelenen dosyaya göre;
Etkili eylem suçundan sanığın cezalandırılmasına karar verilen olayda; Özel
Daire ile Yargıtay C. Başsavcılığı arasındaki uyuşmazlık, suç niteliğine
ilişkindir.
Sanık ile mağdur arkadaştır. Olay günü yolda karşılaştıklarında konuşma
arasında mağdur; "A........ Sitesi'ndeki kızlara gidiyorsun, niye oralara
takılıyorsun" diye laf atıp sanığa sataşmış, sanık ise; "Oraya gitmiyorum,
ablamın evine gidiyorum" biçiminde karşılık verip tartışmayı sonuçlandırmak
istemişse de mağdur bu cevabı inandırıcı bulmayıp sanığın üzerine yürümüş,
sanıkta üzerine gelen mağduru bıçakla göğüs nahiyesinden yaralamıştır.
Adli Tıp Kurumu İkinci İhtisas Kurulu'nca düzenlenen raporda, mağdurun sternum
solunda 8. interkostal aralık hizasında kesici ve delici aletle yaraladığı,
bu yaranın hayatını tehlikeye maruz kaldığı ve 45 gün mutad iştigaline engel
teşkil edeceği belirtilmişse de yalnızca yara yeri ve niteliği gözönünde
tutularak öldürme kastının varlığı kabul edilemez.
Sanıkla mağdur arasında olay öncesinde öldürmeyi gerektirecek husumet
bulunmadığı, sanığın tek darbeyle yetinip engel bir sebep olmadığı halde
eylemine devam etmediği ve bıçağın hayati bölgeye hedefin mobil olması
nedeniyle tesadüfen isabet ettiği, dosyadaki mevcut kanıtlardan anlaşıldığına
göre, sanıkta öldürme kastının bulunmadığı açıktır.
Bu itibarla, oluşa uygun olarak sanığın eyleminin yaralama olarak
nitelendirilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden Yargıtay C. Başsavcılığı
itirazının reddine karar verilmelidir.
* Çoğunluk görüşüne katılmayan Kurul Üyesi Y. Turan; "İtirazının haklı
nedenlere dayandığını" belirterek kabulü yönünde oy kullanmıştır.
S o n u ç : Yukarıda açıklanan nedenlerle Yargıtay C. Başsavcılığı itirazının
(REDDİNE), 7.3.1994 günü oyçokluğuyla karar verildi.
|