 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Ceza Genel Kurulu
S A Y I
Esas Karar Tebliğname
1994/1-214 1994/239 1/40960
Y A R G I T A Y K A R A R I
Bozma kararı veren
Yargıtay Dairesi : 1. Ceza Dairesi
Mahkemesi : Bakırköy 3. Ağır Ceza
Günü : 21.3.1994
Sayısı : 350-39
Davacı : K.H.
Sanık : Recep Gül
Davaya Katılan : Satıgül Sertaş (Tursun)
Adam öldürmek suçundan sanık Recep Gül'ün TCY.nın 448, 59. maddeleri
gereğince 20 yıl ağır hapis cezası ile cezalandırılmasına ve
fer'i ceza tayinine ilişkin Bakırköy 3. Ağır Ceza Mahkemesince verilen
30.12.1992 gün 119/353 sayılı hükmün sanık ve katılan vekili tarafından
temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesi 30.9.1993 gün
1714/1809 sayı ile;
"Maktüle Nafiye Tursun ile sanık Recep Gül'ün 1986 yılında gayriresmi
olarak evlendikleri ve bu evlilikten iki çocukları olduğu, asker firarisi
olduğu için sanığın mahkum olup cezaevine alınmasından 3-4 ay geçtikten sonra
Nafiye Tursun'un başka erkeklerle ilişki kurduğuna dair yaygın dedikodular
çıktığı, bu süre ablasının evinde kalan Nafiye Tursun'un çocuklarını alıp
Mükerrem Arın'ın evine geldiği, 1-2 ay da bu evde kaldığı, bu sırada hamile
kalan öldürülenin durumdan Mükerrem Arın'ı haberdar ettiği, birlikte özel bir
doktora gidip bir aylık olan çocuğu aldırdıkları, bir süre sonra tahliye olan
sanığın eşinin başkasından olan çocuğunu aldırdığını, olay günü Mükerrem
Arın'dan öğrenmesi üzerine maktuleyi öldürdüğünün dosya içeriğinden açıklıkla
anlaşılması karşısında sanığın ağır bir tahrikin etkisiyle suç işlediğini
kabulde zorunluluk bulunduğu halde yazılı şekilde hüküm tesisi",
isabetsizliğinden bozmuş,
Yerel Mahkeme 21.3.1994 gün 350/39 sayı ile;
"Maktülenin, başkasıyla ilişkide bulunduğuna dair, Mükerrem Arının
samimi olmayan beyanından başka delil yoktur. Tanık Mükerrem, hazırlıkta
kürtajdan bahsetmediği gibi, bu konudaki beyanı Dr. Mustafa Arslan tarafından
da doğrulanmamıştır. Sanığın yakınları da böyle bir şey olmadığını
söylemişlerdir. Mükerrem Arın'ın beyanı, yaygın dedikodu olarak kabul
edilemez.
Sanık, yedi yıl önce kaçırdığı maktüleye eziyet etmiş, yakınlarının
evine sığınmasına neden olmuştur. Olay gecesi de sarhoş olarak eve gelmiş ve
maktüleyi uyandırmıştır. Maktüle, ablasının evinde birkaç ay kalmasından
doğan kuşku ile öldürülmüştür. Sanık hakkında ağır veya hafif tahrik
hükümleri uygulanamaz." gerekçesiyle önceki hükümde direnmiştir.
Re'sen temyize tabi olan hükmün Yargıtayca incelenmesi ayrıca sanık
tarafından da süresinde istenildiğinden dosya; Yargıtay C.Başsavcılığının
"bozma" istemli, 24.6.1994 günlü tebliğnamesiyle Birinci Başkanlığa
gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup, düşünüldü.
CEZA GENEL KURULU KARARI
Sanığın, adam öldürmek suçundan TCY.nın 448, 59. maddeleri gereğince
cezalandırılmasına ve fer'i ceza tayinine ilişkin Yerel Mahkeme kararı
"sanığın, ağır bir tahrikin etkisiyle suç işlediğini kabulde zorunluluk
bulunduğu halde, yazılı şekilde hüküm kurulması" isabetsizliğinden
bozulmuştur.
Ceza Genel Kurulunun kararlılık gösteren içtihatlarına göre bozma
kararı doğrultusunda işlem yapmak, bozmada belirtilen hususları tartışmak,
yeni kanıtlara dayanmak, ilk kararda yer almayan yeni ve değişik gerekçelerle
hüküm kurmak, direnme kararı olmayıp bozmaya eylemli uyma sonucu verilen yeni
bir karardır.
İncelenen dosyada, Yerel Mahkemece bozma nedenleri tartışılmış; tanık
Mükerrem Arın'ın kişiliği, yaşayışı hakkında edinilen izlenimin olumsuz
olması, beyanının kürtaj yaptığı ileri sürülen doktor tarafından
doğrulanmaması ve tanığın beyanını doğrulayan başka da delil bulunmaması
nazara alınmak ve sanığın anne-babasının beyanları da irdelenmek suretiyle
önceki hükümde direnilmiştir. Bozulan ilk kararda yer almayan bu yeni ve
değişik gerekçeler Özel Dairece denetlenmemiştir. Dairenin bu husustaki
görüşü bilinmemektedir. Özel Dairece incelenmeyen bir hususun doğrudan
doğruya ve ilkkez Ceza Genel Kurulunca incelenmesi olanaksızdır. Bu nedenle
mahkemenin son uygulaması bozmaya eylemli uyma niteliğinde olduğundan, temyiz
incelemesinin Özel Dairede yapılmasına karar verilmelidir.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, Yerel Mahkemenin son kararı niteliği
itibariyle "bozmaya eylemli uyma" olduğundan temyiz itirazlarının incelenmesi
için dosyanın 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına
TEVDİİNE, tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak 24.10.1994 günü oybirliğiyle
karar verildi.
BİRİNCİ BAŞKANVEKİLİ 1.C.D.Bşk. 10.C.D.Bşk. 4.C.D.Bşk.
M.UYGUN T.GÜVEN H.DOĞAN S.SELÇUK
2.C.D.Bşk. 3.C.D.Bşk. 9.C.D.Bşk. M.N.ÜNVER
M.ONAN S.N.DEDA D.TAVİL
C.ÖZDİKİŞ K.BAŞAL C.YILMAZ A.SEVGİLİ
E.ÇETİN A.ÖNCÜL A.İ.HEKİMOĞLU M.İ.ÜNAL
B.KIZILTAN S.Ö.ÇETİNKOL H.CEVHEROĞLU Ş.EROL
İ.YÜCEL M.AYDIN İ.KÜRÜMOĞLU
|