 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
2.Hukuk Dairesi
Sayı:
ESAS KARAR
93/9999 93/12403
Özet:Vesayet idaresi vesayet altındaki kişinin menfaatlerini korumak
için tedbirli bir müdür gibi gerekli önlemleri almalıdır.
Sulh hakiminin tedbir niteliğindeki kararları temyiz edilemez. Ancak
Asliye hakimine itiraz olunabilir.
Temyiz eden:Davacı
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli
mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp
düşünüldü.
Vesayet uzuvları vesayet daireleri ve vasiler ve kayyımlardır.
(M.K.md.346) Vesayet daireleri Sulh Mahkemesi ve Asliye Mahkemesidir.
(M.K.md.347) Vasiler vesayet altındaki küçüğün ve mahcurun şahsına koruma ve
mallarını idare ve Medeni tasarruflarında onu temsil eder. (M.K.md.353)
Vesayet altındaki kimsenin malları sınai ve ticari ve sair teşebbüsleri
ihtiva ediyorsa Sulh mahkemesi bunların tasfiyesi ve devamı için lüzum gelen
tetbirleri alır. (M.K.md.387) Vesayet dairelerinin müdahele haklarına dair
hükümler baki kalmak üzere vasi bütün tasarruflarında küçüğü temsil eder.
(M.K.md.391) Sulh Mahkemesi vasinin muayyen zamanlarda verdiği rapor ve
hesapları tetkik eder. Sulh mahkemesi vesayet altındaki kimsenin menfaatının
iktiza ettiği tetbirleri alır. (M.K.md.407 ile 431) Vasi ve vesayet daireleri
vazifelerini ifasında tetbirli müdür gibi hareketle zorunludurlar. Görüldüğü
üzere vesayet dairelerinden Sulh Mahkemesinin önlem alma görevi vesayet
dairesi olarak işleminin en önemli kısmını oluşturmaktadır. Önlemlerin neler
olduğu Medeni Kanunda sayılmamıştır. Ancak Sulh hakimi vasiye geçici olarak
işten el çektirme icabında tutuklama ve mallarını haczettirmeye kadar varan
geniş bir yetkiye sahiptir. (M.K.md.430) Diğer vesayet dairesi Asliye
Mahkemesi ise tayin ve asil mercii (M.K:md.4l6/1, 427/1, 429/1) Tetkik ve ilk
derece itiraz mercii olarak [M.K.372/3, 374/1, 404/2, 432] ve birde izin
mercii olarak (M.K.md.406) yetki ve görevleri vardır.
Dosya kapsamına göre vasi Fatma Türkişin Sulh Mahkemesinden Kısmet
Yılmazın vasi olduğu dönemde küçüklere ait bir büfe tesahüp ettiği
gelirlerini zimmetine geçirdiği iddiası ile gereken tetbirleri almasını
istemiştir.
Sulh mahkemesi l0.l0.l990 gün 1986/599 sayılı kararla büfenin
7.500.000 Tl.aylık gelirinin olduğu kabul olunarak 80 olan 6.000.000 Tl.nin
vesayet altındaki küçükler adına bankaya yatırılmasına tetbir olarak karar
vermiştir. Şu durumda Sulh Mahkemesinin yukarıda gösterilen kararı, Hukuk
Usulü Muhakemeleri Kanununun l0l ve devamı maddesince alınmış ihtiyati
tetbirlerden olmayıp Medeni Kanunun 430 maddesine göre alınmış tetbirlerdir.
Başka bir deyişle Sulh Hakimi vesayet dairesi sıfat ile karar vermiştir. Bu
tür kararlar ise temyizi kabil olmayıp diğer vesayet dairesi olan Asliye
Mahkemesinde itirazı kabil kararlardandır.
SONUÇ : Temyiz edilen kararın temyiz kabiliyeti bulunmadığından temyiz
dilekçesinin REDDİNE, oybirliğiyle karar verildi. 17.12.1993
BAŞKAN ÜYE ÜYE ÜYE ÜYE
Tahir Alp Ş.D.Kabukçuoğlu Hakkı Dinç Özcan Aksoy A.İhsan.Özuğur
|