 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Sekizinci Hukuk Dairesi
E. 1993/9572
K. 1994/12505
T. 14.11.1994
* TAPU İPTALİ VE TESCİL
* HUSUMET
ÖZET: Kural olarak, taşınmaz mal mülkiyeti tapu kütüğüne tescille kazanılır ve
tapu iptali ve tescil davaları kayıt malikine karşı açılır. Bununla birlikte;
işgal, miras, istimlak, cebri icra yollarıyla veya mahkeme ilamıyla veya
kanunda öngörülen diğer özel hallerde bir taşınmazı iktisap eden kimse,
tescilden evvel dahi ona malik olur. Buna göre; nizalı taşınmazda tescilden
önce kazanılmış mülkiyet hakkı sözkonusu olduğu takdirde, tapu iptali ve
tescil davasının yalnızca kayıt malikine karşı açılması yeterli olmayıp,
davanın kayıt maliki ile birlikte, tescilden önce kazanılmış ayni hak
sahiplerinin tümüne yöneltilmesi ve onlara karşı da yürütülmesi gerekir.
(743 s. MK. m. 633)
Aslan ile Kazım aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair,
(Sulakyurt Sulh Hukuk Hakimliği)nden verilen 8.6.1993 gün ve 84-106 sayılı
hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı tarafından süresinde istenilmiş
olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Davacı, 2779 parsel numarası ile davalı adına tescil edilen uyuşmazlık konusu
taşınmaza ait tapu kaydının payı oranında iptali ile adına tesciline karar
verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddine karar verilmesini savunmuş,
mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm, davalı tarafından
temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık konusu 2779 parsel, davalı Kazım adına tapuda kayıtlı
bulunmaktadır. Taşınmazın taraflara, ortak miras bırakanları Zeynel'den
kaldığı ve Zeynel'in terekesinin taksim edilmediği, davacının da bu yer
üzerinde hak sahibi olduğu toplanan deliller ve dosya içeriği ile sabit
olmuştur. Tüm bu açıklamalara göre davanın kabulünde yasaya aykırı bir yön
yok isede, iş bu davanın açılması tarihinden önce diğer mirasçılardan
Musa'nın aynı parsel hakkında davalı Kazım aleyhine açmış olduğu tapu iptali
ve tescil davası, 16.6.1989 gün ve 1987/170-103 karar sayılı hükümle kabul
edilmiş ve 16.7.1989 tarihinde kesinleşmiş bulunmaktadır. MK.nun 633. maddesi
hükmüne göre, taşınmaz mal mülkiyetinin kazanılması, tapu kütüğüne yapılacak
tescil ile olur. Ancak, miras; mahkeme kararı, cebri icra, işgal,
kamulaştırma hallerinde ve kanunda öngörülen diğer özel hallerde, mülkiyet
tescilden önce kazanılır. Somut olayda, mirasçılardan Musa'nın uyuşmazlık
konusu 2779 parsel hakkında açmış olduğu dava başarıya ulaşmış ve bu hüküm
kesinleşmiş bulunmaktadır. Bu durumda Musa tescilden önce kesinleşen mahkeme
kararı ile taşınmazın maliki olmuştur. Tapu iptali ve tescil davalarında
kural olarak dava kayıt malikine yöneltilir. Ancak, uyuşmazlığın niteliği
gözönünde tutularak davanın kayıt maliki Kazım ile birlikte ayni hak
bakımından taşınmazı sınırlayan diğer hak sabiplerine de yöneltilmesi ve
davanın onlara karşı yürütülmesi gerekir. Mahkemece bu yön gözönünde
tutulmaksızın yazılı şekilde işin esasına girilerek uyuşmazlık hakkında hüküm
kurulmuş olması doğru değildir. Davalı Kazım'ın temyiz itirazları bu bakımdan
yerinde olduğundan kabulü ile hükmün açıklanan nedenle (BOZULMASINA) ve 19000
lira peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 14.11.1994 tarihinde
oybirliğiyle karar verildi.
|