 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Dördüncü Ceza Dairesi
E. 1993/9025
K. 1994/1609
T. 1.3.1994
* SEÇENEKLİ CEZALANDIRMA
* YÖNTEM
* BAĞIMSIZ FAİLİ BELLİ OLMAYAN YARALAMA (Yaralama suçunun dirgenle
işlenmesi)
ÖZET : TCY.nın 463. maddesiyle uygulama yapılırken gerekçesi gösterilmeden alt
sınırdan indirim yapılması ve anılan maddedeki indirim biçimine yanlış anlam
verilerek sanıklar hakkında TCY.nın 456/1. maddesiyle eksik ceza belirlenmesi
yasaya aykırıdır.
TCY.nın 456/4. maddesi uyarınca seçenekli hapis veya para cezasının her
ikisine birden hükmedilemez.
Sanıkların, yaralama suçlarını silahtan sayılan dirgenle işledikleri
anlaşıldığı halde TCY.nın 457/1. maddesinin uygulanmaması yasaya aykırıdır.
(765 s. TCK. m. 456/1-4, 457/1, 463)
Bağımsız faili belli olmayan yaralama suçundan sanıklar Süleyman, Ahmet,
Mehmet, Mustafa, İbrahim ile Nursel hakkında, TCY.nın 456/1-4, 463, 51/1, 72;
647 sayılı Yasanın 4. maddeleri uyarınca sanıkların 1'er ay 15'er gün hapis
ve 599.997'şer lira ağır para cezalarıyla hükümlülüklerine ilişkin, (Ulaş
Asliye Ceza Mahkemesi)nden verilen 1992/9 esas, 1993/2 karar sayılı ve
26.1.1993 tarihli hükmün temyiz yoluyla incelenmesi sanıklar Süleyman, Ahmet,
Mehmet, İbrahim ile Nursel tarafından istenilmiş ve temyiz edilmiş
olduğundan; Yargıtay C. Başsavcılığı'nın 17.11.1993 tarihli bozma isteyen
tebliğnamesiyle 25.11.1993 tarihinde Daireye gönderilen dava dosyası
başvurunun nitelik ve kapsamına göre görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve
gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde
görülmemiştir. Ancak:
A- Katılanların aşamalardaki iddiaları ve tanık anlatımları arasındaki
çelişkilerin giderilmesi, giderilemediği takdirde yöntemince irdelenip
hangisinin hangi nedenle üstün tutulduğunun açıklanması, tüm kanıtların
birlikte değerlendirilmesi ve sonucuna göre, sanıkların suçlara katılım
derecelerinin ve hukuki durumlarının tayini gerekirken, eksik soruşturma ve
yetersiz gerekçeyle hükmün kurulması,
B- Kabule göre de;
1- TCY.nın 463. maddesiyle uygulama yapılırken, gerekçesi gösterilmeden alt
sınırdan indirim yapılması ve anılan maddedeki indirim biçimine yanlış anlam
verilerek sanıklar hakkında TCY.nın 456/1. maddesiyle eksik ceza
belirlenmesi,
2- TCY.nın 456. maddesi 4. fıkrası uyarınca seçenekli hapis veya para
cezalarından biri yerine, her iki cezaya birden hükmedilmesi,
3- Sanıkların; katılan Behlül'ü 3 gün, diğer katılanlar Süleyman ile Gönül'ü
7'şer gün iş ve güçlerinden kalır biçimde sopalarla yaralamaları eyleminde
TCY.nın 456/4. maddesi uygulanırken, aynı Yasanın 463. maddesinin uygulama
yeri bulunmadığının gözetilmemesi,
4- İddia ve tanık anlatımlarına göre, sanıkların yaralama suçlarını silahtan
sayılan dirgenle işledikleri anlaşıldığı halde, TCY.nın 457/1. maddesinin
uygulanmaması,
C- 647 sayılı Yasanın 6. maddesinin temel amacı doğrultusunda, sanıkların
geçmişteki halleri ve suç işleme eğilimleri değerlendirilmeden ve ileride suç
işlemekten çekinmeyeceklerine dair varılan kanının nedenleri açıklanmadan,
ertelemeye yer olmadığına karar verilmesi,
Yasaya aykırı ve sanıklar Süleyman, Ahmet, Mehmet, Mustafa ve İbrahim ile
Nursel'in temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden
(HÜKÜMLERİN BOZULMASINA), yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak
sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine
gönderilmesine, yeniden hüküm kurulurken, CYY.nın 326/son maddesinin
gözetilmesine, 1.3.1994 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
|