Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C
Y A R G I T A Y
Ceza Genel Kurulu

	E.	1993/9-217
	K.	1993/223
	T.	4.10.1993

*  REYE İŞTİRAK MECBURİYETİ 

ÖZET : Özel Dairede karar verilirken, bir üyenin soruşturmanın genişletilmesi
 gerektiği yönünde kullandığı "mesele" niteliğindeki azınlıkta kalmış oyu
 davanın esası hakkında kullanılmış oy kabul edilemez. Bir mesele hakkında
 ekalliyette kaldığından bahisle bir hakim reye iştirakten imtina
 edemiyeceğinden, bu üyenin davanın esası hakkındaki oyunu kullanmasından
 sonra karar verilmelidir.

(1412 s. CMUK. m. 384, 385)

P.K.K. Örgütü'nün sair efradı olmak suçundan sanık İzzettin'in, 

T.C Yasasının 169; 3713  sayılı Yasanın 5 ve 

T.C Yasasının 59. maddeleri uyarınca 3 sene 9 ay ağır hapis cezasıyla
 cezalandırılmasına ilişkin, (Diyarbakır (1) Nolu Devlet Güvenlik
 Mahkemesi)nce 24.2.1993 gün ve 58-104 sayı ile verilen kararın, sanık
 tarafından temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay Dokuzuncu Ceza
 Dairesi'nce, 1.7.1993 gün ve 1896-3279 sayı ile;

(Sanığın, silahlı çete mensuplarına yardım ve yataklık yaptığına dair özgür
 iradesine dayalı olmadığını bildirdiği kolluktaki ifadesi ile bir itirafcı
 sanığın sonradan değişen beyanından başka yeterli ve inandırıcı kanıt elde
 edilemediği gözetilmeden yazılı gerekçe ile mahkumiyet kararı verilmesi)
 isabetsizliğinden;

(Sanığın kolluktaki ifadesini Abdullah'ın beyanı doğrulamaktadır. Abdullah;
 kolluk, Savcılık ve Sulh Hakimliğindeki ifadesinde sanığın örgüt mensuplarına
 yardım ettiğini açıkca söylemiş, Sulh Hakiminde ifadesi alınırken okunan
 jandarma ve Savcılıktaki ifadelerine diyeceği olmadığını bildirmiştir.
 Mahkemede tanık olarak dinlenirken, önceki ifadelerini reddetmişse, de, bu
 ifade mahkemece değerlendirilerek hüküm kurulduğundan usul ve yasaya
 uygundur) biçimindeki Üye Şerif Erol'un;

(Tanık sıfatı ile dinlenen itirafçı Abdullah'ın kendisi hakkındaki dava
 sonuçlanmış ise bu dosyanın içine konularak beyanının değerlendirilmesi,
 sonuçlanmamış ise mahkemede geri aldığı itirafı ile ilgili yan kanıtların bu
 dosyaya getirtilip değerlendirilmesi gerektiği) görüşüyle Üye Yılmaz
 Turan'ın, karşı oylarıyla ve oyçokluğuyla bozulmuştur.
Yargıtay C. Başsavcılığı ise, 19.7.1993 gün ve 32101 sayı ile;

(İtirafçı sanık Abdullah'ın hazırlık soruşturması sırasındaki değişmeyen
 ifadeleri ile sanığın kolluktaki ikrarı karşısında suç sübuta ermiştir)
 açıklamasıyla itiraz ederek, Özel Daire bozma kararı kaldırılarak, hükmün
 onanmasını istemiştir.
Dosya, Birinci Başkanlığa gönderilmekle; Ceza Genel Kurulu'nca okundu, gereği
 konuşulup düşünüldü:

İncelenen dosyaya göre;

Özel Daire ile Yargıtay C. Başsavcılığı arasındaki uyuşmazlık suçun sübuta
 erip ermediği hususundadır.

Ancak, öncelikle CYUY.nın 384 ve 385. maddelerine uygun biçimde Özel Dairede
 oylama yapılarak usulüne uygun bir karar verilip verilmediğinin tartışılması
 yapılmalıdır.
CYUY.nın 384. maddesinde; "Bir mesele hakkında ekalliyette kaldığından bahisle
 bir hakim reye iştirakten imtina edemez". 385. maddesinde ise; "Reyler
 dağılırsa, sanığın en ziyade aleyhine olan rey, ekseriyet hasıl oluncaya
 kadar kendisine daha yakın olan reye ilave olunur.

Reis, kıdemsiz azadan başlayarak ayrı ayrı rey toplar ve en sonra kendi reyini
 verir" kuralına yer verilmiştir.

Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 27.12.1982, 196/250 sayılı kararında
 ayrıntıları ile açıklandığı ve öğretide de benimsendiği üzere oylama; sonucu
 kesin belirlemeye yönelik olarak yapılmalıdır.

İnceleme konusu Özel Daire kararında oylar üç ayrı grup halinde
 dağılmışlardır.

Birinci grup; "suçun sübuta ermemesi nedeniyle hüküm bozulması" yönündeki Özel
 Daire başkanı ve iki üyenin oyu,

İkinci grup; "sanığın üzerine yüklenen suçun sübuta erdiğine" dair bir üyenin
 oyu,

Üçüncü grup; "Soruşturmanın genişletilmesi gerektiğine" ilişkin bir üyenin
 oyundan, oluşmaktadır.

Özel Dairece yapıldığı gibi soruşturmanın genişletilmesi yolunda bir üye
 tarafından kullanılan oyun, kesin sonuç doğuran "nihai oy" olarak kabulü
 olanaklı mıdır? Yoksa, CYUY.nın 384. maddesinde açıklanan meseleye mi ilişkin
 bir görüş müdür?

Bu soruna ışık tutabilmek için CYUY.nın 256, 381, 384 ve 385. maddelerinin
 birlikte değerlendirilmesi gerekmektedir. Açıklanan maddelerdeki kurallar
 "müzakere, rey verme, reylerin dağılması, reylerin toplanması" yargılamayı
 sonuca ulaştırmaya, son kararın verilmesini sağlamaya yönelik buyurucu usul
 hukuku kurallarıdır.

Bilindiği üzere son karar "hüküm", yargı makamlarınca gerekli ve yeterli
 araştırma, inceleme, kovuşturma ve soruşturma yapılıp, tamamlandıktan sonra,
 somut olayın pozitif hukuk kuralları karşısındaki durumunun saptanması
 yoluyla uyuşmazlığı ve davayı sonuçlandıran bir kurumdur.

Meseleyi çözen, uyuşmazlığı sona erdiren niteliği bulunuyorsa ancak son
 karardan söz edilebilir. Bu nedenle son karar; mesele (sorun), gerekçe ve
 sonuç unsurlarından oluşmaktadır (CYUY. 260. md.).

Bu itibarla, son karar verilmesi sırasında ortaya çıkan bazı tali sorunların
 ana sorundan önce çözüme kavuşturulması gerekiyorsa, bu tali sorunlar ayrı
 ayrı çözümlenmeli, arkasından sonraki aşamalara geçilmelidir. Çünkü, son
 karar bir sonucu içermek zorundadır. Bir başka anlatımla yargı makamları
 karar vermek, sonuç belirtmek zorundadırlar. Çoğunluk sağlayamayan bir ara
 kararına, sorunu çözümleyici bir son karar niteliği verilmesi olanaklı
 değildir. Uyuşmazlığın kurulca görüşülmesi sırasında ortaya atılan her görüşü
 oy niteliğinde saymak mümkün değildir. Sonuca gidebilmek için halli gereken
 noktalar hakkında oylama yapıldıktan sonra asıl karara geçilmelidir. Görüşme
 sona erince, yani kurul başkanı ve üyeler son kararı verebilecek duruma
 gelince sıra oy kullanmaya gelir. Asıl kararı kurul vereceği için, başkan ve
 üyelerin sonuç belirleyici karar netiliğindeki görüşlerine oy denilir. Kurulu
 oluşturan başkan ve üyeler oy kullanmaktan kaçınamazlar. Oylama sonucunda
 "reyler dağılırsa maznunun en ziyade aleyhine olan rey, ekseriyet hasıl
 oluncaya kadar kendisine daha yakın olan reye ilave olunur" biçiminde
 CYUY.nın 385/1. maddesindeki düzenlemede yer alan "kadar" sözcüğü, oylamanın
 sürekliliğini ifade ettiği gibi, karar vermenin zorunluluğunu da
 göstermektedir.

Bu itibarla, karar aşamasında olsa dahi, soruşturmanın genişletilmesi yolunda
 üyelerden biri veya çoğunluk oluşturmayacak biçimde bir kaçı tarafından ileri
 sürülen görüş; CYUY.nın 384. madesi uyarınca halli gereken bir meseledir.
 Zira, CYUY.nın 381-385. maddeleri kaynak Alman yargılama yasasından aynen
 alınmıştır. Oyların nasıl toplanacağı hakkında yargılama yasasında bir
 açıklık olmamakla beraber, Öğretide ve Yargıtay uygulamalarında benimsenen
 görüşe göre, izlenecek sıra şöyledir:

a- Dava koşulları,

b- Mücrimiyet sorunu, (bu sorun olumlu biçimde çözülürse ceza sorumluluğunu
 kaldıran veya hafifleten sebepler, bundan sonra da cezayı kaldıran sebepler).

c- Ceza belirleme sorunu, buna bağlı olarak asli ve fer'i ceza.

Ancak, toplanan kanıtların karar vermeye yeterli olup olmadığı bir başka
 anlatımla soruşturmanın genişletilmesine gerek bulunup, bulunmadığı oylanıpta
 kuruldaki hakimlerden birisi olayın yeterince aydınlanmadığını ileri sürerek
 başkaca kanıtların toplanmasını ister ve o yönde oy kullanırsa, çoğunluğu
 oluşturan diğer hakimlerin toplanan kanıtlarla olayın aydınlığa çıktığına, bu
 nedenle de mahkumiyet veya beraetine karar verilmesi yönünde oy kullanmaları
 halinde, soruşturmanın genişletilmesi yönünde oy kullanan hakim esas hakkında
 oy vermeye zorunlu hale gelir. Kanıt sorununda azınlıkta kaldığını ileri
 sürerek oy kullanmaktan kaçınamaz. Ancak, çoğunluğun kullandığı yönde oy
 kullanmak zorunluluğu yoktur.

Demekki soruşturmanın genişletilmesi CYUY.nın 384. maddesinde yazılı bir
 sorundur (mesele). Sorun (mesele) niteliğinde oy kullanmış olan üye; "henüz
 olayda suç-suçlu-isnadiyet-ceza, yönünden kesin kanıya ulaşamadım. Bu konuya
 ilişkin düşüncem, ancak soruşturmanın genişletilmesi sonucunda, belli olur"
 demektedir.

O halde, soruşturmanın genişletilmesine yönelen oylar CYUY.nın 385. maddesine
 göre, ilhak edilebilir nihai nitelikteki oylar olarak kabul edilemezler. Bu
 itibarla 384. maddede açıklanan sorunun (mesele) TAM kendisidir.

Bu genel açıklamalardan sonra uyuşmazlık konusu dosyaya bakıldığında; Özel
 Dairenin başkan ve iki üyesi; sanığın üzerine yüklenen suçun sübute ermediği
 yönünde oy kullanırken, bir üye var olan kanıtların mahkumiyet için yeterli
 bulunduğu yönünde oy kullanmış, bir üye ise soruşturmanın genişletilmesi
 gerektiğini ileri sürmüştür. O halde, soruşturmanın genişletilmesi
 gerektiğini ileri süren üyenin oyu 384. madde kapsamında bir sorundur. Bu
 üyenin oyu bir başka oyla toplanabilecek nitelikte nihai oy değildir. Bu
 itibarla, soruşturmanın genişletilmesi yönünde oy kullanan üye azınlıkta
 kalmış bulunduğuna göre, 384. madde uyarınca davanın esası hakkında oy
 kullandıktan sonra karar verilmesi gerekirken, buyurucu nitelikteki bu kurala
 uyulmadan karar verilmesi yargılama yasasına aykırılık oluşturur.

Bu itibarla, soruşturmanın genişletilmesi yolunda oy kullanan üye esas
 hakkında oy kullanmamış bulunduğundan, Özel Dairenin usule uygun bir karar
 verdiği söylenemeyeceğinden, Yargıtay C. Başsavcılığı itirazının sair yönleri
 incelenmeksizin öncelikle değişik gerekçe ile kabulüne karar verilmelidir.

S o n u ç : Açıklanan nedenle Yargıtay C. Başsavcılığı itirazının değişik
 gerekçe ile kabulüne, Özel Daire bozma kararı kaldırılarak, işin esası
 hakkında karar verilmek üzere dosyanın Dokuzuncu Ceza Dairesi'ne gönderilmek
 üzere Yargıtay C. Başsavclığı'na verilmesine, 4.10.1993 gününde oybirliğiyle
 karar verildi.


    
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06
  • Kısmi Kabul ve Kısmi Red Kararından Sonra 3/4 oranından indirimli icra vekalet ücreti 
  • 26.04.2025 09:11


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini

    Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06
  • Kısmi Kabul ve Kısmi Red Kararından Sonra 3/4 oranından indirimli icra vekalet ücreti 
  • 26.04.2025 09:11


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini