 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Onuncu Hukuk Dairesi
E. 1993/8955
K. 1994/11761
T. 13.6.1994
* ÖZELLEŞTİRİLEN KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ
* ÖZELLEŞTİRME ÖNCESİ BORÇLAR
* SOSYAL SİGORTALAR KURUMU ALACAKLARI
ÖZET : Özelleştirilen Kurumlar, özelleştirmeden önceki tüm borçlarından, bu
arada Sosyal Sigortalar Kurumu'na olan sosyal yardım zammı borçlarından da
sorumludurlar. Bunlar, yeni işverene intikal eder.
Sosyal Sigortalar Kurumu'nun; malüllük, yaşlılık ve ölüm aylığı bağlamasından
dolayı, hak sahiplerine sosyal yardım zammına olanak veren yasanın yürürlüğü
tarihinden itibaren, sosyal yardım zamlarını geri alma hakkı doğmuştur.
(506 s. SSK. m. 24/1) (3291 s. KİTÖK. m. 14/d)
Davacı, davalı Kurum'ca fazla tahsil edilen 540.318.500 TL.nin yasal faizi ile
birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin
süresinde olduğu anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin
gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, özelleştirmeye tabi tutulan davacı iştirak
halindeki kuruluşundan özelleştirme öncesi döneme ilişkin, Sosyal Sigortalar
Kurumu'nca ödenmiş olan sosyal yardım zamlarının hangi oranda geri
alınabileceği noktasında toplanmaktadır. Mahkeme, ancak, Sosyal Sigortalar
Kurumu'na, ödemiş olduğu sosyal yardım zamlarını geri alma hakkını veren 3395
sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği tarih ile özelleştirmenin gerçekleştiği ve
KİT statüsünün sona erdiği tarih arasında kendilerine gelir bağlanmaları
nedeniyle sosyal yardım zammına hak kazanan sigortalılar yönünden Kurum'un
geri alma hakkının doğduğunu, daha önceki tarihlerde kendilerine gelir
bağlanan sigortalılara yapılan sosyal yardım zamlarının kapsam dışında
kaldığı sonucuna ulaşmış ve hükmünü bu esas üzerine kurmuştur.
Gerçekten, davanın yasal dayanağını oluşturan 3395 sayılı Kanunla kabul
edilip, 506 sayılı Yasanın ek madde 24'e ilave edilen (1) bendi uyarınca,
Kurum, tüm Devlet ve Mahalli İdareler Kuruluşlarından çalıştığı en son
kuruluş olarak ayrılmak suretiyle, kendisine 506 sayılı Kanun hükümlerine
göre malüllük, yaşlılık ve ölüm aylığı bağlanan kişilere ödediği sosyal
yardım zamlarını geri alma hakkına kavuşmuştur. Anılan yasa kuralı, Kurum'un
geri alma hakkını düzenlerken, gelir bağlama tarihi itibariyle bir ayırım
yapmamış, başka bir anlatımla, sosyal yardım zammına olanak veren yasanın
yürürlüğü tarihinden itibaren kendisine aylık bağlananlara ödenen sosyal
yardım zammının geri alınabilme imkanını verip, önceki dönemde kendisine
aylık bağlanmış olanlar yönünden bu hakkı kısıtlamamıştır. Yasa bir bütünlük
içerisinde 3395 sayılı Yasanın yürürlüğünden önce veya sonra 506 sayılı
Yasaya göre yukarıda sözü edilen üç sigorta dalından aylık bağlanmış olanlara
ödenen sosyal yardım zamlarının yasanın yürürlük tarihinden itibaren ilgili
kamu kuruluşundan geri alabilme imkanını Kurum'a vermiştir. Böylece yasa,
getirdiği bu yeni düzenleme ile Sosyal Sigortalar Kurumu'nun 506 sayılı Yasa
ile yüklendiği görevler dışında ve sosyal sigortalar hukukuna aykırı olarak
getirilen yükümü, bir ölçüde telafi etmek istemiş ve Kurum'a geri alma hakkı
tanımıştır. Mahkemenin, Kurum'a tanınan bu yasal hakkını yasanın
yürürlüğünden sonra aylık alanlara hasretmesi yasaya açıkca aykırılık
oluşturur. Öte yandan, özelleştirilen kurumların, özelleştirilmeden önceki
döneme ilişkin tüm borçlardan sorumlu olmaları, gene özelleştirme esaslarını
düzenleyen 3291 sayılı Kanunun açık gereğidir. Sözü edilen Yasa 14 (d)
maddesinde, özelleşen Kurumun yükümlülüğünü açıkca kabul etmiş ve özelleşen
Kurumun tüm aktif ve pasiflerinin intikal edeceğini hükme bağlamıştır. Kaldı
ki, bu tür bir yükümlülük 506 sayılı Yasanın öngördüğü sisteme de uygundur.
Anılan Yasa 82. maddesinde, işyerinin devri halinde, Kurum alacaklarını
güvenceye almış ve yeni işverenin sorumluluğunu temel ilke olarak kabul
etmiştir. Şu duruma göre, özelleşen iştirakin tüm borçlarının yeni işverene
intikal ettiğini kabulle, sonuca gitmek gerekirken, yasa kurallarını aksine
düşünce ile uygulamamak usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum'un bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli
ve hüküm bozulmalıdır.
S o n u ç : Temyiz edilen hükmün yukarda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA),
13.6.1994 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|